CI Bloom’da Bu Eserleri Kaçırmayın

Writer: Fulden Karayel Okumuş

Date: 13/05/2022

PAYLAŞ

Bu hafta ilhamını ilkbahar çiçeklerinden alan ve hepimize enerji veren şahane bir ara fuarın etkisindeyiz. Contemporary İstanbul’un CI BLOOM’u Akbank ana partnerliğinde Tersane İstanbul’da hayata geçti. 

Fuarı özetlemek gerekirse, bu sadece sanatla ilgili bir şey değil; ressamından, küratörüne, galericisinden, koleksiyonerine kadar “50 bin kişilik sanat dünyasının yıllık aile toplantısı. 

Çağdaş sanata dair eşsiz eserleri görmek için son günler. Fuarda ilgimi çeken eserler arasında Irmak Dönmez’in İntikam Vazoları, Ayşe Yıldız Wilson’ın I want all the flowers eserlerinden oluşan köşesi, Nancy Carol Atakan’ın Vakit Nakittir işi, İzzet Ers’in dantel motifli göz, kulak, dudak eserleri, Oğulcan Sürmeli’nin Young Pro yerleştirmesi, Memed Erdener’in Gerçeği aramak güzeli aramaktan tehlikeli tabloları dikkat çekiyor.

Bilal Hakan Karakaya’nın düşündüren heykeli, Nilay Özenbay’ın eğlenceli somut işleri, Ramazan Can’ın Anadolu’yu yansıtan neon yazılı duvar halısı, Volkan Aslan’ın video art’ı, Kazım Karakaya’nın sahil de denize girmek üzere olan heykelleri ve Sarp Kerem Yavuz’un dijital fantastik tablosu yer alıyor. Yolunuz Tersane İstanbul’a düşerse 15 Mayıs’a kadar bu şahane eserleri ve festival havasını görmeye değer!


İşte CI Bloom da dikkat çeken eserler ve hikayeleri;

BİLAL HAKAN KARAKAYA: DİOMİRA: Eser, Italo Calvino’nun Görünmez kentler kitabındaki ilk kent olan Diomira’dan adını alıyor. Sanatçı eseriyle ilgili şunları dile getiriyor; ‘’Bugün kent kavramı bizim için ne anlama geliyor? Eseri incelerken bu olguyu düşünebilirsiniz. Belki de kent yaşamının kriz noktasına yaklaşıyoruz ve görünmez kentler, yaşanmaz hale gelen kentlerin kalbinden doğan bir rüya. Metropollerin tamamını bloke ederek zincirleme zararlar doğurabilecek büyük teknolojik sistemlerin çekiciliğinden konuşulduğu kadar, doğal ortamın yıkımından da aynı süreklilikte konuşuluyor. Çok büyük kentlerin yaşadığı kriz, doğanın yaşadığı krizin diğer yüzüdür. Günümüzün en büyük problemi ķüresel iklim değişikliğidir.  Bunun en büyük tetikleyicisi de bize güvenli yaşam alanları sunduğuna inandığımız büyük kentlerdir. Buna dair olan inancımla devamlı devinim içinde, hamursu, sınırları belli olmayan ve amorflasmış bir dünya modeli zuhur ediyor zihnimde.’’

KAZIM KARAKAYA: İNSAN VE HAYVAN: Sanatçı heykellerinde insan ve hayvan olma hallerini, yaklaşım farklılıklarını, doğada varoluş biçimlerini, Aristo’nun mekanik hayvanı, Descartes’in düşünüyorum öyleyse varım’ı gibi düşünsel bir dizgeçle oluşturulan insan ve hayvan arasındaki ayrımı ele alıyor.

NİLAY ÖZENBAY: CI BLOOM ÖZEL SERİSİ: Sanatçı eserlerinde Nietzsche’in yeni var olan bütün değerleri yıkmak ve yeni değerler yaratmak metaforundan ilham alıyor. Nietzsche’ye göre değerin özü onun bir bakış açısı olmasında yatar. Özenbay’ın eserlerinde var olan bütün değerlerin yeniden değerlendirilmesini görebilirsiniz. Eserlerindeki her bir kıvrım değerleri yansıtıyor ve size bu olguyu yeniden sorgulatmaya alan sağlıyor.

RAMAZAN CAN: THE WORK OF YURUKS WHO CAN NO LONGER WALK: Ramazan Can’ın eserinde Osmanlı’dan bu yana yörüklerden vergi alınamadığı için yerleşik hayata geçtiklerini yansıtıyor. Bu bir yörük dokumasıdır ve artık yürümeyen yani göç etmeyen bir yörüğe aittir.

VOLKAN ASLAN: YETERİNCE YER VARDI FAKAT SU YOKTU SERİSİ: Sanatçı eserinde ateş metaforunu merkezine alarak, gündelik hayatın içine sızmış şiddet formlarının özneler üzerinde bıraktığı etkileri anlatıyor. Figürinlerin üzerinde yanan ateş; imha eden, parçalayan, yıkıcı bir öğeden çok süregiden sinsi bir atalet duygusuna işaret ediyor.

PAYLAŞ