Seyahat Özgürlüğü Ağır Hasarlı

Writer: O. Suat Özçelebi

Date: 28/11/2022

PAYLAŞ

Her yıl sonuna doğru bir seyahat özgürlüğü bilançosu hazırlıyorum. 2022 tüm yurttaşlarımız için seyahat özgürlüğü açısından oldukça ağır hasarlı bir yıl oldu. Temel sorunlarımız, özellikle maddi boyutta katlanarak artıyor. Türkiye’de insanlar hala dünyada birçok ülkede eşi benzeri olmayan seyahat özgürlüğü sorunlarıyla karşı karşıya. Anayasal ve temel bir insan hakkı olan “seyahat özgürlüğü” konusunda 2022 yılında da Türkiye’de ciddi bir gerileme yaşandı.

Başlık, başlık bazı konuları ele aldığımız zaman manzaranın hiç de iç açıcı olmadığını görebiliriz:

Yurtdışı Çıkış Harcı

Dünyada sadece özel yasasıyla birlikte Türkiye’de olan bir uygulama. (Başka ülkelerde turistler dahil özellikle uçak biletlerine giydirilerek herkese uygulanan benzer çıkış harçlarından farklı bir uygulama)

7 yaş üzerinde olan bazı istisnalar dışında tüm yurttaşlarımızın yurt dışına çıkarken ödedikleri bir harçtır. 15 lira idi, 50 liraya çıkarılmıştı. 2022 yılında Cumhurbaşkanının 150 liraya kadar artırma yetkisini kullandı ve Mart ayından beri 150 lira olarak uygulanıyor. 2023 yılında 300 lira olacağı belirtiliyor.

Pasaport

T.C. pasaportu Dünyanın en pahalı pasaportu ünvanını döviz kurundaki oynamalar nedeniyle Avustralya pasaportuna devretmişti. Şu anda da dünyada 2. En pahalı pasaport. Ancak asgari ücret karşılaştırması ile birlikte ele aldığımız zaman dünyanın açık ara en pahalı pasaportu ünvanını koruyor. 10 yıllık pasaport tam 1.703,30 TL. Ancak yeniden değerleme oranı 2023 için yüzde 122,9 olarak açıklandığı için bu rakamın 3.700 liranın üzerine çıkması bekleniyor.

Pasaportumuz dünyada eşi benzeri olmayan özelliklerini de koruyor:

Her yıl otomatik olarak zamlanan dünyanın tek pasaportu. Özel yasa gereği her yıl ekim ayında yeniden değerleme oranında zamlanıyor.

Pasaportlarımız Darphane’de basılıyor ve maliyeti geçen yıl maliyetinin 150 katı ücret ödüyorduk. 2018 yılından beri Darphane maliyetleri yayınlamadığı için yine yaklaşık bir rakamla 100 katı ücret ödediğimizi söylemek mümkün.

24 yaşın altındaki öğrenciler sadece defter ücreti ödeyerek,  225 liraya pasaport sahibi olabiliyorlar. Ancak öğrenci olmayan tüm çocuklarınız için 5 yıllık pasaporta 10 yıllık pasaport ücreti ödemek zorundasınız. Önümüzdeki yıl bu ücretin yaklaşık 500 lira olması bekleniyor.

Dünyanın birçok ülkesinde yaşlılar için (+65 yaş) pasaport ücretleri indirimli, Türkiye’de 2022 yılında bu konuda da bir gelişme yaşanmadı.

Çipli pasaporta geçildikten sonra pasaport sayfa sayısı 64 olarak korunmuştu, fakat son 2 yıldır pasaportların sayfa sayısı yarıya yakın düşürüldü. Artık 38 sayfa. Yani daha hızlı dolacak ve tekrar ücret ödemek zorunda kalacağız. Pasaportların sayfa sayılarında yeni pasaport tasarımları yapılırken de bir değişikliğe gidilmedi.

Yeşil Pasaport Ayrımcılığı

Dünyada 3 çeşit Türkiye’de 4 çeşit pasaport var. 4. pasaportun adı Hususi (Yeşil) pasaport, devletin bürokratları ve ailelerine vize ve harç için sağladığı bir imtiyaz. Ancak yaklaşık 1,5 milyon kişinin kullandığı bu imtiyaz yurttaşlar arasında ayrımcılık yaptığı için Anayasa’nın kanun önünde  eşitlik ilkesine açık bir şekilde aykırıydı. Şimdi bu ayrıcalık artırıldı, belli ihracat koşullarını yerine getiren şirketlere, iş adamlarına ve son olarak belli bir süre görev yapmış avukatlara da veriliyor.

Sayıları gittikçe artan ve sadece 225 lira defter ücreti ödeyen, harç ödemeyen yeşil pasaportlular açık bir eşitsizliğe imza atıyorlar.

Daha önceki yıllar ortaya çıkan gri pasaport skandalları nedeniyle “yeşil pasaport” için de bazı kısıtlamalar getirilmesinden söz ediliyor. Türkiye’de altı belediyenin kamu görevlisi olmayan kişiler adına hizmet(gri) pasaportu çıkarmasını sağlayarak bu kişilerin yurt dışına iltica etmesi sağlandı. Bu tür pasaportlarla, birkaç bin Türk vatandaşının kamu görevlisi kılığında yurt dışına çıktığı ve geri dönmediği tahmin ediliyor. Maalesef mahkemelerde olan davalar henüz sonuçlanmadı ve gri pasaport hilekarlıkları nedeniyle verilen kararlar son olarak Yargıtay aşamasına taşındı.

Vize Sorunları

Avrupa Birliği (AB) haksız vize uygulamalarını ve yüksek vize harçlarını sürdürüyor. Konsolosluklara yapılan vize başvuruları sonucu daha önce yüzde 12 civarında olan vize retleri, yüzde 30 düzeyine ulaştı. Yurttaşlarımızın vize şikayetleri yüzde 700 arttı.

Giriş kapılarında ve konsolosluklardaki kötü muamele ve keyfi vize vermeme tutumunda belli bir iyileşme olsa da maalesef bu uygulamalar da sürüyor. Hala vize işlemlerinde defalarca vize almış kişiler için bile gereksiz bir bürokrasi ve evrak yığını ile insanlar adeta bezdirilmeye, caydırılmaya çalışılıyor. Daha önce defalarca Schengen vizesi almış, her türlü koşulu yerine getiren toplumun her kesiminden yurttaş vize retleriyle karşılaşıyor.

Geri Kabul Antlaşması ve ardından yürürlüğe gireceği belirtilen “vize muafiyeti” hala bir hayal olarak duruyor. Schengen vize ücreti 2020 yılında Avrupa Komisyonu tarafından 80 euroya çıkarıldı. Ayrıca vize işlemlerini yapan büroların ücretleri 60 euro’ya kadar çıkıyor. Temel bir insan hakkı olan seyahat özgürlüğü, Ankara antlaşmasıyla tanınmış ve işletilmeyen “Vizesiz Avrupa” hedefleri, bugün AB için Türkiye ile siyasi bir pazarlık konusuna indirgenmiş durumda.

Pandemi nedeniyle vize aldığı halde bunları kullanamayan kişilerin vize ücretlerinin iadesi ya da aynı sürelerle yeni vizeler verilerek bu haklarının güncellenmesi ile ilgili de hiçbir şey yapılmadı. Vizeler yandığı ile kaldı.

Eylül 2022 tarihinde AKPM’de Türkiye’nin hazırladığı vize retleriyle ilgili rapor ve buna bağlı karar tasarısı, AKPM Genel Kurul oturumunda tartışılarak oy çokluğuyla kabul edildi.

Bağlayıcı niteliği olmayan kararda, Schengen’e taraf devletlere uyarı yapılarak, siyasi gerekçeler de dahil AB’nin Schengen Bilgi Sistemi’nin “kötüye kullanmaması” gerektiği uyarısı yapıldı.

Seyahat Özgürlüğü konusunda hala mesafe alınması gereken çok fazla sorun var. Ancak bu konunun yurt içi ve dışındaki muhatapları yeterli ilgi ve duyarlılığı göstermiyorlar. 2023 yılı da seyahat özgürlüğü için mücadele edeceğimiz bir yıl olacak.

PAYLAŞ