Site icon Türkiye'nin Yeni Kadın Moda Dergisi – NYXmag

‘Anora’ en iyi film dahil 5 dalda Oscar’ı kucakladı

PAYLAŞ

Sean Baker, Altın Palmiye ödüllü filmi *Anora* ile Oscar tarihine geçerek En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu dahil olmak üzere toplam beş dalda ödül kazandı.

97. Akademi Ödülleri görkemli bir atmosferde gerçekleşti ve uzun, çekişmeli bir ödül sezonunun ardından sahiplerini buldu.

Geçen yıl Cannes’da Altın Palmiye kazanan *Anora*, altı dalda aday gösterildiği gecede beş ödülle ayrılarak ödül sezonuna damga vurdu. Film, *The Brutalist*, *Wicked* ve *Emilia Perez* gibi favori adayları geride bırakarak uluslararası arenada büyük bir başarıya ulaştı.

Kazandığı ödüller arasında En İyi Film de bulunan *Anora*, yalnızca bu kategoride değil, yönetmen Sean Baker’ın kişisel başarılarıyla da adından söz ettirdi. Baker, En İyi Yönetmen, En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Kurgu dahil toplam dört Oscar kazanarak rekor kırdı.

Üstelik aynı filmle bir gecede dört Oscar alan ilk kişi oldu. Bu tarihi başarı, 1952 yılında Walt Disney’in ayrı projelerle kazandığı dört Oscar ile karşılaştırıldı. Kabul konuşmasında Baker, bağımsız sinemanın önemine vurgu yaparak seyircileri sinema salonlarını desteklemeye çağırdı ve “Ortak deneyimin değerine” duyduğu sevgiyi ifade etti. *Anora* filmindeki performansıyla Mikey Madison, En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı ve bu ödülü Demi Moore’u (*The Substance*) geride bırakarak aldı.

Madison henüz 25 yaşında olmasına rağmen bu ödülle, tarihteki en genç dokuzuncu En İyi Kadın Oyuncu ödülünün sahibi oldu. Filmde isimsiz bir seks işçisini canlandıran Madison, konuşmasında seks işçilerine duyduğu saygıyı dile getirerek Baker’ın Cannes’daki Altın Palmiye kabul konuşmasına benzer bir duruş sergiledi.

Gece boyunca sunucu Conan O’Brien, *Anora*’nın başarısına göndermelerde bulundu. Esprilerden biri ise filmin Rusya temalı hikayesi üzerineydi: “Görünüşe göre Amerikalılar sonunda biri güçlü bir Rus’a başkaldırınca heyecanlanıyor.”

Gecenin bir diğer önemli kazananı, Adrien Brody oldu. Brody, Amerikan yapımı epik film *The Brutalist*teki Holokost’tan kurtulmuş mimar Laszlo Toth performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandı. Önceki galibiyeti 2002’deki *The Pianist* performansıyla gerçekleşmiş olan Brody, o zaman en genç ödül alan aktör unvanını almıştı. Bu kez Timothée Chalamet’yi (*A Complete Unknown*) geride bırakarak aynı unvanını korudu ve başrol oyuncusu kategorisinde iki adaylıktan iki galibiyet çıkaran ilk aktör oldu.

İşin daha tahmin edilebilir tarafında, Kieran Culkin, *Gerçek Bir Acı* filmindeki performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülüne layık görüldü. Aktörün, kaygısız ama içten içe hasarlı Benji karakteriyle ödül sezonu boyunca ön planda olmasının ardından, bu sonuç pek de şaşırtıcı sayılmazdı. Oscar’ı kazanması halinde eşinin kendisine dördüncü bir çocuk yapma sözü verdiğini esprili bir şekilde paylaşan Culkin, sahneden inerken eşine dönerek “Hadi başlayalım,” diyerek törene eğlenceli bir an kattı.

Zoe Saldana, *Emilia Perez* filmindeki performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. Saldana, filmde Meksikalı bir kartel patronunun (Karla Sofia Gascon) kadınlığa geçişine ve ortadan kaybolmasına yardım eden, şarkı söyleyip dans eden avukat rolüyle sezonun iddialı isimlerinden biri olmuştu. Hiçbir eleştiri ya da tartışma, sahnede güçlü bir konuşma yaparak izleyicilerden ayakta alkış alan Saldana’nın başarısını gölgeleyemedi. “Ben göçmen bir anne babanın gururlu çocuğuyum,” diyen Saldana, Dominik kökenli olarak Akademi Ödülü kazanan “son Amerikalı” olmayacağından emin olduğunu da sözlerine ekledi.

En İyi Uluslararası Film ödülünü, Walter Salles’in 70’lerin Brezilya’sındaki baskıyı ele alan gerçek bir hikayeye dayanan ve güçlü bir duygusal itiraz sunan ‘I’m Still Here’ filmi kazandı.

Bu ödül, Emilia Perez için önemli bir kayıp anlamına geldi ve Jacques Audiard’ın filminin itibar kaybının artık tamamlandığını işaret etti. Özellikle de birkaç gün önce, film yedi César (Fransa’nın Oscar’ı) kazanmışken bu sonuç dikkat çekiciydi.

Bu durum, Netflix yapımlarının Oscar’daki ilginç bir eğilimini devam ettiriyor. Geçmişte yayıncı platformun birçok adaylık elde eden diğer filmleri de ödül sayısında benzer bir hayal kırıklığı yaşamıştı: The Irishman (10 adaylıktan hiç ödül kazanamadı), Mank (10 adaylıktan sadece iki ödül alabildi) ve The Power of the Dog (12 adaylıktan bir ödülle ayrıldı). Emilia Perez de bu listeye eklenmiş oldu.

Letonya yapımı animasyon filmi Flow, favori gösterilen The Wild Robot ve merakla beklenen Pixar yapımı Inside Out 2’yi geride bırakarak En İyi Animasyon Filmi ödülünün sahibi oldu. Flow’un bu başarısı, Letonya’nın ilk Oscar kazanımı olarak tarihe geçerek büyük bir dönüm noktası olarak nitelendirildi. Conan ise durumu esprili bir şekilde yorumlayarak “Sıra sende, Estonya,” dedi.

Geçtiğimiz yılın favori filmlerinden biri olan ‘The Substance,’ yalnızca tek bir ödül kazanabildi: En İyi Makyaj ve Saç Şekillendirme. Coralie Fargeat’nın yönettiği bu film, vücut korkusu (body horror) türünde olup, ‘The Exorcist,’ ‘The Silence of the Lambs,’ ‘Jaws,’ ‘The Sixth Sense,’ ‘Black Swan’ ve ‘Get Out’tan sonra En İyi Film dalında aday gösterilen ilk yapım olarak öne çıkıyor. Ayrıca, genel korku türü açısından değerlendirildiğinde, bu kategoride adaylık alan yedinci film olarak dikkat çekiyor.

Gecenin en dikkat çekici ve politik anlarından biri, No Other Land’ın En İyi Belgesel ödülüne layık görülmesiyle yaşandı. Bu belgesel, İsrail’in Batı Şeria’daki Filistinlilere ait evleri sistematik bir şekilde yıkma politikasını kayıt altına alarak, Filistinli ve İsrailli film yapımcılarının işbirliğiyle ortaya çıkarılmış güçlü bir yapım olarak dikkat çekiyor. Filmin yapımcıları Basel Adra, Rachel Szor, Hamdan Ballal ve Yuval Abraham ödülü kabul ederken, Gazze’deki yıkıma göndermede bulunarak “Filistin halkına uygulanan etnik temizliğin sona ermesi” ve “İsrailli rehinelerin serbest bırakılması” çağrısında bulundular. Aynı zamanda, “Neden? Bir arada olduğumuzu görmüyor musunuz?” sorusunu yönelten ekip, bu projenin hem İsrailliler hem de Filistinliler tarafından ortaklaşa gerçekleştirildiğinin altını çizdi. Bunun yanı sıra, barış sürecine engel olduğu gerekçesiyle ABD’yi de eleştirdiler.

Batı Şeria’da geçen belgeselin ABD’de hiçbir dağıtımcı tarafından henüz kabul edilmediğini vurgulamak önemli. Amerikan kamuoyunun büyük bölümünün filmi izleyememiş olduğu belirtiliyor. Oscar adaylığı kazanmasına rağmen No Other Land, büyük ABD dağıtımcılarından herhangi bir ilgi görmedi.

Gecede öne çıkan bir diğer an, Daryl Hannah’ın En İyi Kurgu ödülünü almak için sahneye çıkıp konuşmasına “Salva Ukraini!” sözleriyle başlamasıydı. Ayrıca The Brutalist filminin yıldızı Guy Pearce’ın yakasında taşıdığı güvercin figürlü Özgür Filistin rozeti hassas bir duyarlılık sergiledi.

Bir diğer özel an ise Mick Jagger’ın En İyi Özgün Şarkı ödülünü sunmak üzere sahneye çıkmasıydı.

Gece boyunca 25 filme ait kliplerden kesitler gösterilirken, Margaret Qualley’nin yer aldığı etkileyici bir dans performansı sergilendi. Müzikal bölümde Blackpink’ten Lisa ‘Live And Let Die’ şarkısıyla sahneyi ısıtırken, Doja Cat ‘Diamonds Are Forever’ ve RAYE ise ‘Skyfall’ şarkılarıyla programa renk kattılar. Ancak tüm bu performanslara rağmen, geçen yıl Ryan Gosling’in enerjik ve esprili ‘I’m Just Ken’ performansıyla yarattığı etkileyici atmosferi yakalamak bu yıl mümkün olmadı.

Ayrıca Morgan Freeman, efsanevi aktör Gene Hackman için duygusal bir saygı duruşunda bulundu. Freeman, “Bu hafta bir devimizi kaybettik. Ben de çok kıymetli bir dostumu yitirdim: Gene Hackman. Onunla iki filmde çalışma onuruna eriştim: Unforgiven ve Under Suspicion. (…) Bana bir keresinde şöyle demişti: ‘Mirasımı düşünmüyorum, yalnızca insanların beni iyi işler yapmış biri olarak anmasını umuyorum.’ Gene, sen bu dileğinin ötesinde hatırlanacaksın. Huzur içinde yat, dostum,” ifadelerini kullandı.

Bu anlamlı veda, Maggie Smith, görüntü yönetmeni Dick Pope, Roger Corman, Teri Garr, Bill Cobbs, Anouk Aimée, James Earl Jones, Donald Sutherland, Shelley Duvall ve tabii ki David Lynch’in de anıldığı “Anısına” bölümünden hemen önce yer aldı.

Törende dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise Wicked’deki performansıyla tanınan Cynthia Erivo’nun özgün tasarıma sahip tırnakları oldu. Orta parmağına yerleştirilmiş gerçek bir saat, izleyicilerin büyük ilgisini çekti.

Oscar kazananlarının tam listesi:

Oscar Alan Filmler:

En İyi Film

En İyi Yönetmen

En İyi Erkek Oyuncu

En İyi Kadın Oyuncu

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu

En İyi Özgün Senaryo

En İyi Uyarlama Senaryo

En İyi Uluslararası Film

En İyi Belgesel

En İyi Uzun Metraj Animasyon Filmi

En İyi Sinematografi

En İyi Film Kurgusu

En İyi Prodüksiyon Tasarımı

En İyi Görsel Efekt

En İyi Ses

En İyi Özgün Müzik

En İyi Özgün Şarkı

En İyi Kostüm Tasarımı

En İyi Makyaj ve Saç Şekillendirme

En İyi Kısa Animasyon

En İyi Canlı Aksiyon Kısa Film

En İyi Kısa Belgesel

PAYLAŞ
Exit mobile version