JLL Türkiye, 2050 yılında karbon nötr olma hedefleri doğrultusunda sıfır karbona ulaşmayı hedefleyen “İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü”ne (Task Force on Climate-Related Financial Disclosures – TCFD)” destek veren şirketler arasına katıldı.
Ekonomik sürdürülebilirliği, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlikle bir bütün olarak ele aldığını vurgulayan JLL Türkiye, bu doğrultudaki çalışmalarını düşük karbonlu ekonomiye geçişi hızlandırma sorumluluğuyla hareket edeceğini açıklıyor. JLL Türkiye “Daha iyi bir dünya, net sıfır dünyasıdır” stratejisiyle, Net Sıfır 2040 taahhüdüne ve müşterilerine karbondan arınma yolculuklarında yardımcı oluyor.
Halihazırda net bir sıfır karbon hedefi belirlemiş veya belirlemek üzere olan kurumlara net sıfır karbona geçiş yolculuğunda eşlik eden JLL Türkiye, kapsamlı sürdürülebilirlik ve gayrimenkul uzmanlığını birleştirerek uçtan uca bir hizmet çözümü sağlıyor.
JLL, 11 yıldır yayınladığı sürdürülebilirlik raporunda gezegenimizin iyileştirilmesini teşvik etmede sektörün rolünün ve paydaşlarına uzun vadeli değer sunduğunun altını çiziyor. Raporda, net sıfır hedefine “Tüketilen kadar enerjiyi yenilenebilir enerji kaynaklarından yerinde sağlaması ve sıfır karbon emisyonu-binalar aracılığıyla iklim eylemi gerçekleştiriyor ve daha üretken, daha sağlıklı mekanlar yaratmak için ilham veriyor” şeklinde dikkat çekiliyor.
JLL Türkiye Eş CEO’su Dora Şahintürk, “İçinde bulunduğumuz kültürel dönüşüm sürecinde iklim değişikliği ile ilgili attığımız her adımda Topluluğumuzu küresel liderler arasına taşıyacak çalışmaları hayata geçirmeye odaklanıyoruz. Bu kapsamda, Avrupa Birliği’nin iklim değişikliğiyle mücadelenin merkezine koyduğu, aynı zamanda dijital dönüşümü hızlandıracak ve rekabetçi üstünlük sağlayacak bir ekonomik büyüme modeli olarak konumlandırdığı Yeşil Mutabakat’ı yakından takip ediyor, çalışmalarımıza bu doğrultuda yön veriyoruz” dedi.
JLL Türkiye Eş CEO’su Tarkan Ander karbon dönüşüm yolculuğunun stratejisini “JLL Türkiye olarak iklim değişikliği odağındaki risk ve fırsatları dikkate alarak ortaya koyacağımız hedefler İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü (TCFD) oluşturacak. Bu süreçte TCFD olarak bilinen ‘İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü’nün belirlediği küresel çerçeveyi önemli rehberlerimizden biri olarak alacağız. Geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve düşük karbonlu teknolojilere verdiğimiz desteği artırma konusunda oldukça kararlıyız. Sürdürülebilirlik stratejimizin önemli bir kısmını, müşterilerimize de bu yolculuklarında destek vermek oluşturuyor” şeklinde açıklıyor.