Küçük Kıskançlıklar Bir Gün Fırtınaya Dönüşebilir

Writer: Olcay Poulsen

Date: 05/10/2020

PAYLAŞ

Kıskançlık, çoğu insanın yaşantısını etkileyen, rahatsız edici bir duygudur. Evliliklerde ve ilişkilerde çoğu çiftin temel sorunu olan kıskançlık ilişkiyi zehirleyebilir.

Kıskançlık ilkel bir duygu olmakla birlikte aslında insanın karmaşık bir ruh halidir. İnsan sosyal bir varlık olduğu için her insanda mutlaka az veya çok bu duygu vardır. 

İnsanlık tarihi kadar eski bir duygu olan kıskançlık söz konusu olduğunda, eski Yunan Mitolojisinde bile Zeus’u diğer kadınlardan kıskanan Hera’dan bahsedilir. Hera’nın kıskançlığının bazen mahsun bir kıskançlık, bazen de çok kahredici olduğu söylenir.

Günümüzde ve ikili ilişkilerde kıskançlık kavramıyla sık sık karşılaşırız.

Kıskançlığın insanın doğasında mı olduğu, yoksa sonradan öğrenilen sosyo-kültürel bir kavram mı olduğu hala tartışılmaktadır. Netice itibariyle insanın doğasında var olan doğal bir duygu olduğu kanısı daha ağır basmaktadır.

Descartes’e göre kıskançlık, “Sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir korkudur.” Günlük hayatta, “Kıskanan aşık seviyordur ” veya “Kıskançlık aşkın göstergesidir” cümlelerini sık sık duyarız. Oysa kıskançlık aşkın göstergesi olamaz.  Kıskançlık özgüven eksikliği ve yetersiz duyguları barındıran bir duygu karmaşasıdır.  Asıl sevgi ve bağlılık aşkın göstergesidir.

Kıskançlık derecesi kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Aşırı kıskanç olan bir kişi,  eşini veya beraber olduğu insanı devamlı kontrol eder, takip eder, onun yaşantısını sınırlar, üzerinde baskı oluşturarak yasaklar getirir. Böyle yaptığında onu kaybetmeyeceğini, kendine bağlı kalacağını düşünür. Bu davranışlar ilişkiyi çıkmaza sokar. Oysa ki; ilişki böyle yürümez. Saygı, sadakat, hoşgörü ve sevgiyle beraberlikler devam eder. Kıskançlığa öfke, değersizlik, çaresizlik, yetersizlik, yalnızlık gibi duygular da eşlik ederse, içinden çıkılamaz bir hal alır. Bu durumda tedavi edilmesi gerekir.

Son yıllarda sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasının, aile içi ilişkilerde ve ikili ilişkilerde kıskançlığı tetiklediği görülmektedir. Kıskanan kişi çoğu zaman kendini zayıf ve yetersiz hissettiği için bu duyguya kapılır. Eşler arasındaki kıskançlık bazı durumlarda güven sorununu da beraberinde getirir. Şüphe duygusu kıskançlığı kuvvetlendiren ve destekleyen duygulardan biridir. İnsanı yiyip bitiren bir duygu olan kıskançlık, eşler arasındaki ilişkiyi yıpratır ve ciddi sorunlara yol açar. Gözden düşüren, insanı alçaltan ve küçülten bu durum eşleri birbirinden uzaklaştırır. Eşler arasındaki duygusal ve cinsel birlikteliğe de zarar verir.

İlişkilerde eşler karşılıklı olarak birbirlerinin hayatlarına aşırı müdahale etmedikleri sürece, ilişkiler sağlıklı olarak devam eder. Önemli olan özel hayata saygı duymaktır. İlişkilerde güvene dayalı bir birliktelik yaşayan, kendi öz değerinin farkında olan ve öz benliği gelişmiş kişiler kıskançlığa daha uzak oluyor.

Kıskançlık aslında kontrol edilebilir. Şöyle ki; kıskançlık yaratan duygularınızı keşfederseniz, kıskançlığa neden olan olumsuz düşüncelerinizin farkına varırsanız, şüphecilikten uzak durursanız, sorunlarınızı açık bir şekilde konuşup, çözüm bulursanız, eşinizle veya sevgilinizle kaliteli zaman geçirip ona değerli olduğunu hissettirirseniz, onu dinlemeyi becerirseniz ve en önemlisi karşınızdaki kişiye güven duyarsanız, kıskançlığınızı kontrol altına almış olursunuz. Aslında eşlerin birbirlerinin gözüyle dünyaya bakması, diğerinin görüşünü ve mantığını anlaması, empati yapabilmesi kıskançlığı minimuma indirebilir. Eşler beraberce birbirlerini suçlamadan konuşarak, kıskançlığın sebeplerini anlamaya çalışmalı, ilişkilerde kıskançlığı tetikleyen ne varsa her iki eşi de memnun edecek makul yeni düşünceleri ön plana çıkarmalı, kendi duygu ve düşüncelerini tekrar gözden geçirmeli, gerekirse rahatsız edici, sıkıntı verici gereksiz düşüncelerden arınmalı, Konuşarak, tartışarak kıskançlığa neden olan olayları birlikte çözüme ulaştırmalıdır… Kıskançlıkla kendi kendinize baş edemezseniz, mutlaka bir yardım almalısınız.

Kıskançlıktan arınmış ilişkilerin çoğunlukta olması dileğimle…

PAYLAŞ