Beklentiler dünyasının piyasa ayağında hareketlilik artarak devam ediyor. Yerli yatırımcı sayısı 1,9 milyona dayandı, borsa yeni zirveler gördü, kurda geniş bir dalgalanma yaşandı, ekonomik verilerde ve kurumlarda birçok gelişmeler oldu.
Tazelenen Rekor
Hisse senedi piyasalarında yerli yatırımcı sayısı Kasım sonu itibariyle 1,872 milyon olarak yayınlandı (MKK Veri Analiz Platformu verisi) ve rekor tazeledi. Eylül ayındaki yazımda bu sayı 1,6 milyon civarındaydı. Yani, piyasalara yaklaşık 3 aylık sürede 300 bine yakın yerli yatırımcı girişi oldu. Hisse senedi piyasaları beklentilerin odağı durumunda ve popülerliği giderek artıyor.
Kurlardaki Atak
Yaz sonlarına doğru hareketlenmeye başlayan dolar, her geçen hafta yeni zirveler gördü ve 8,60 TL civarına kadar ilerledi. Bu durumu elbette tek başına bir kur dalgalanması olarak açıklamak zor. Bu yükselişte, ülkemizde ve dünyada yaşanan gelişmelerin etkisi göz ardı edilemez. Ekonomik, siyasi ve jeopolitik sıkıntılarla birlikte kurlarda yeni zirveler gördük.
ABD Başkanlık Seçimleri
ABD yeni başkanını seçti ve seçimin kazananı Joe Biden oldu. Herhalde önceki ABD seçimlerinin hiçbiri Türkiye’nin bu denli gündeminde olmamıştı. Bu ilginin iki sebebi vardı diyebiliriz. İlki siyasi çekinceler, ikincisi ise dolar kuruna ve piyasalara yapacağı etki.
Geçmiş döneme baktığımızda, Trump ile inişli çıkışlı bir ilişki kurulmuştu. Kimi zaman gerginlikler, kimi zaman yakınlaşmalar oldu, bazen bir günü diğerini tutmadı ve bize karşı twit veya mektup atakları oldu. Ama bunlara rağmen Trump, Türkiye açısından deneyimlenmiş ve tercih edilen aday durumundaydı. Joe Biden ise, söylemlerine ve geçmişine bakınca Türkiye karşıtlığı konusunda Trump’ı bize kötünün iyisi olarak gösteriyordu. Fakat, Biden seçim öncesi anketlerde önde gidiyordu ve seçimde de kazanan taraf oldu.
Bu süreçte, beklentiler dünyası devredeydi ve Biden’in seçilme ihtimali piyasalarımız tarafından fiyatlandı. “Biden’in kazanması Türkiye açısından negatif olur“ algısı ile kurda yukarı yönelme gördük ve borsada bu dönem düşüşler görüldü. Elbette tek sebebi ABD seçimleriydi denemez, diğer sebeplerden de bahsedeceğim. Seçim konusunu kapatmadan önce şunu ekleyebilirim; Biden her ne kadar Türkiye karşıtı olsa da, Trump’a göre daha sistematik ve daha az sürprizli bir yol izleyeceğinden dolayı ilişkilerdeki durumun daha istiktarlı olması beklenebilir. Unutmamak gerekir ki, piyasalar istikrarı sever.
Ekonomi Yönetiminde Sürprizler
Para politikamızda da kurdaki atağı alevlendiren bazı gelişmeler yaşandı. O dönem Merkez Bankası Başkanı olan Murat Uysal’ın kurlar hakkında Merkez Bankası’nın hedefinin olmadığını beyan etmesi, piyasalar faiz arttırımı beklerken 22 Ekim PPK kararlarından faiz arttırımı çıkmaması bu gelişmelerden bazıları oldu. Beklentiler faiz arttırımı yönünde iken bu kararın çıkmaması kurları yukarı ve borsa endeksini aşağı çekti.
6 Kasım günü, sürpriz bir gelişmeyle Murat Uysal Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alındı ve yerine eski Maliye Bakanı Naci Ağbal atandı. Daha da sürpriz bir gelişmeyle, 8 Kasım günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak sosyal medya yoluyla görevinden istifa ettiğini duyurdu. İstifa gerçek mi, uydurma mı, kabul edilecek mi, edilmeyecek mi tartışmaları gündeme oturdu ve sonuç olarak Berat Albayrak gizemli bir şekilde, yeni atanan bakana devir teslim töreni dahi yapmadan ekonomi ve siyaset sahnesinden çekildi. İstifanın ertesi günü, yeni bakanın kim olacağı dahi belli değilken, kurlarda ender rastlanan düşüşlerden biri yaşandı ve TL yüzde 5 üzerinde bir değerlenmeyle, Dolar karşısında son 2 yılın en hızlı yükselişini gösterdi. Dolar kuru 8.50’nin üzerindeyken ilk etapta 8’e kadar geriledi. Yeni atamalardan ve izleyebilecekleri olası politikalardan bağımsız olarak piyasalar bu değişimleri olumlu karşıladı ve hisse senedi piyasalarında bir iştah oluştu.
Değişimden Doğan Beklenti
Beklentiler dünyası, ekonomi ve para politikası yönetimindeki kişilerin değişimiyle beraber, izlenen politikalardaki değişim ihtimaline odaklandı. Cumhurbaşkanı, istifayı kabul etti ve yerine Lütfi Elvan’ı atadı.
Einstein bir sözünde, aynı şeyi tekrarlayıp farklı sonuçlar beklemenin yersiz olacağını ifade ediyor. Bahsettiğimiz yeni atamalar açısından durum biraz da böyle denebilir. Atanan kişiler, yeni veya ezber bozan kişiler değil, uzun yıllardır ülke yönetiminde farklı zamanlarda, farklı görevlerde zaten bulunmuş kişiler, ve ekonomi ile para politikalarında köklü değişimler yapmalarını beklemek zor. Piyasalar bu değişimlerle beraber en azından bazı farklılıklar olacağı beklentisine girdi ve kurlar gerilerken borsa yeni zirvelere yelken açtı.
Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal‘ın, araçların etkin kullanımıyla para politikasına ve kurlara düzen getirileceğini beyan etmesi faiz artışı beklentisini kuvvetlendirdi ve 19 Kasım PPK toplantısı sonucunda faiz 475 baz puan arttırılarak 15% seviyesine yükseltildi.
Rota Değişimi
Faiz kararının yanında bazı ek politik gelişmeler de oldu. Bunlardan bazıları gerek Cumhurbaşkanı’nın, gerekse sözcüsünün AB ve ABD ile ilişkileri yumuşatacak söylemleriydi. Son günlerde çıkmakta olan bazı yaptırım haberleri ortamı geriyor olsa da Türkiye, en yetkili isimden başlayarak daha ılımlı bir siyaset dönemine adım atıyor gibi görünüyor. Bunun elbette piyasalar üzerinde etkisi oldu ve önümüzdeki dönemde de olacaktır. Bu tür değişimler piyasalar açısından güzel olsa da, elbette ekonomik durumu iyileştirmeye yetmez, bunun olması için ekonomik reformlar yapılması şart. Yoksa diğer gelişmelerin etkisi sınırlı kalır.
Faiz-Kurlar-Bankalar
Ekonomi ve para politikasındaki değişim, faiz arttırımı ve siyasi söylemlerdeki yumuşamalarla birlikte kurlarda gerileme gördük. Dolar kuru, faiz arttırımıyla beraber 7,50’ye kadar geriledi ve hisse senedi piyasalarında bankalar öncülüğünde bir atak gerçekleşti. Banka hisseleri, geçtiğimiz aya kadar, bu yılı çoğunlukla sakin geçirdiler ve endeksteki yükselişlere eşlik etmediler. Bir önceki sayımızda da belirttiğimiz üzere, bu değişimlerle birlikte endeksteki yukarı hareket bu kez banka sektörü hisseleriyle geldi ve endeks uzun sürede değil, birkaç gün içerisinde rekor üzerine rekor kırdı.
Covid-19 ve Aşı Haberleri
Siyaset ve ekonomi dünyasındaki gelişmelerden bağımsız olarak, Covid-19 hala en önemli konu denebilir. Kış aylarına gelmemizle beraber tablo ağırlaşmaya devam ediyor. Piyasalar da bundan dolayı olası kısıtlama ve karantina haberlerine odaklanıyor. Bu yıla kadar piyasaların gözü kulağı enflasyon, tarım dışı istihdam, işsizlik gibi verilere odaklanırdı ama artık takip edilen en önemli kaynaklara Bilim Kurulu toplantıları, Sağlık Bakanı veya Cumhurbaşkanı’nın bu konudaki açıklamaları eklendi. Piyasalar kısa vade aralıklarda bu noktalardaki beklentilerle hareket ediyor.
Bir diğer beklenti noktası, tabii ki aşı konusundaki gelişmeler. Son haftalarda, dünyanın dört bir yanından aşı haberleri gelmeye başladı ve bu konudaki olumlu veya olumsuz gelişmeler ilgili sektör hisselerinde etkili oluyor. Örneğin; aşı konusundaki gelişmeler özellikle havacılık sektörü hisselerine itici güç oluyor. Pandemiden en çok etkilenen sektörlerin hisselerinde aşı haberleri olumlu etkiye yol açıyor ve açmaya devam edecektir. Bu konudaki global veya ülkemiz özelinde gelebilecek olumsuz haberlere karşı da dikkatli olmak gerekiyor.
Beklentiler Dünyası
Yazının bu noktasına kadar birçok farklı konudan bahsettik. Bütün bunların ortak noktası, piyasalarda olumlu veya olumsuz beklenti yaratmaları idi. Yatırımcılıkta en önemli noktalardan biri beklenti analizi yapabilmektir. Gelişmeleri ve haberleri takip etmek ve bunların yaratacağı beklentileri veya sonuçları farkedebilmek gerekir.
Yatırımcılıkta, beklentiyi farkeden kazanır.
Beklentiler, etki alanlarına göre şu şekilde ayrılabilir.
- Genel piyasa beklentileri
- Sektörel beklentiler
- Hisse özelinde beklentiler
- Etkileşime bağlı beklentiler
Genel Piyasa Beklentileri
Ülke içindeki veya dışındaki haberlere veya olaylara göre oluşur ve endeks üzerinde belli bir yöne eğilim oluşturur. Ekonomik, siyasi, jeopolitik olaylar bu kategoriye girebilir. Elbette tüm hisseler bu yönde hareket etmez, ama bu grup beklentiler piyasa genelini etkiler.
Sektörel Beklentiler
İlgili sektördeki olası gelişmeler veya haberler üzerine oluşur ve bir grup hisse senedi üzerinde etkili olur. Örneğin; havacılık ve taşımacılıkla ilgili gelişmelerde Türk Hava Yolları ve Pegasus Hava Yolları birlikte hareket edebilir. Veya bankacılık sektörünü etkileyen noktalarda belli başlı banka hisseleri birbirlerine eşlik ederler (İş Bankası, Garanti Bankası, vb.).
Hisse Özelinde Beklentiler
Genel veya sektörel gelişmelerden ayrı olarak şirket özelinde oluşur. Örneğin; şirketin bedelli/bedelsiz sermaye arttırımına gitme ihtimali, şirketin yeni bir tesis/işletme kuracak olması veya karlılığını etkileyebilecek çeşitli anlaşmalara dahil olması gibi.
Etkileşime Bağlı Beklentiler
Aynı sektörden olmasalar dahi farklı şirketler arasında bazı konularda etkileşimler oluşabilir. Örneğin; bedelsiz sermaye arttırım ihtimali olan şirketlerden biri bu başvuruyu yaptığında bedelsiz sermaye arttırımı beklenen diğer hisselerde de hareketlenme olur. Veya bir şirketle ilgili bir haber yayınlandığında, bu şirketin ortaklığında veya iştirak yapısında bulunan diğer bir şirket de diğeriyle beraber hareketlenebilir. Bu yüzden, yatırım yapılacak şirketin etkileşimde bulunabileceği hisseleri incelemekte fayda vardır.
Etkileşimleri araştırmak önemlidir. Örnek olarak eğer bir hisseyle ilgili KAP’a bir haber geldiyse ve bu şirket primlendiyse, henüz primlenmemiş halka açık bir iştiraki veya ortaklığı olabilir ve kazanç sağlayabilir.
Hisseyi Almadan Önce…
Eğer anlık veya manipülatif hareketlerin peşinde değilseniz, bir hisseyi almadan önce yapmanız gereken bazı adımlar vardır.
- İlgili sektörle ilgili genel bir sıkıntı olup olmadığı kontrol edilmeli.
- Şirketin karlılık ve sermaye yapısı incelenmeli.
- Şirketin gelecek planları, beklentileri araştırılmalı.
- İlgilenilen vadeye göre hissenin teknik analizi kontrol edilmeli.
Şirketin profili ve yapısı umut vadediyor olsa dahi dönemsel bir baskı altında olabilir (Örnek; pandemi veya karantinalar). Şirketin karlılık yapısı olumlu olsa da teknik analizi beklenmesi gerektiğini gösteriyor olabilir. Hisse doğru olsa bile, doğru zamanı yakalamak önemlidir, hisseyi alırken kazanmak önemlidir.
En sık yapılan hata; hisseyi aldıktan sonra araştırmaktır. Araştırmaya iten en önemli etken de, ne yazık ki, aldıktan sonra hisse fiyatının gerilemesidir.
Yatırımcı olmak istiyorsak, bir hisse senedi aldığımızda o şirkete ortak olduğumuzu düşünmeliyiz. Çünkü hisse almak, hissedar ve ortak olmaktır. Kendimiz bir iş veya ortaklık kuruyor olsak, geleceği parlak olan, büyüme ve gelişme potansiyeli olan, karlılık beklentisi sınırlı veya süreli değil, uzun vade devam edecek bir işe girmek isteriz. Hisse senedi piyasalarında da bu noktaları gözetmekte fayda var. Hissesini alacağımız şirket, gelecek vadediyor olmalı. Yerinde sayan, birkaç ay veya yıl sonra ne durumda olacağı belirsiz olan şirketlerden uzak durulmalı.
Beklenti ve belirsizlik farklı şeylerdir. Beklenti, elde olan gerçeklere dayanarak ortaya çıkmış olasılıklardır, belirsizlik ise öngörememektir. Şirketin önümüzdeki dönemleri ve karlılık durumu hisse özelinde ve/veya sektörel olarak belirsizse bu şirketlere de temkinli yaklaşmak gerekir.
Özetle, alacağımız hisse bize umut ve beklenti vermeli ve bunlar şirketin şu anki gerçeklerine dayanmalıdır. Kar edip edemeyeceği meçhul olan bir tabela şirketine ortak olmak istemeyiz.
Hisseyi Aldıktan Sonra
Hisseyi araştırdık, beğendik, aldık ve kısa vade düşünmüyoruz diyelim. Bu durumda, ilgili sektör, şirketle ilgili beklentiler ve haberler, dönemsel bilançolar takip edilmeli. Karlılık yapısında bir bozulma veya gerileme varsa bunun dönemsel veya geçici olup olmadığı, sebeplerinin açık olup olmadığı, sıkıntının büyüyüp büyümeyeceği değerlendirilmeli.
Diğer bir yandan, şirketler, yılın her çeyreğinde aynı miktarda kar etmezler. İş yaptıkları sektör ve doğaları gereği yıl içerisinde her çeyrek için karakteristikleri vardır ve değişebilir. Şirketlerin çeyreklerde gelen bilançolarını değerlendirirken bir önceki dönem kadar, bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırmak önemlidir. Örnek olarak; bazı hisseler okulların açılma döneminde hareketlenir, bazı hisseler Ramazan ayı öncesi hareketlenir, bazı hisseler kış aylarında hareketlenir, vs.
Oluşan fiyat hareketliliği takip edilmelidir ve ilgilendiğimiz vadeye yönelik teknik analiz göz önünde bulundurulmalıdır. Alınan hisseden kar edilmiş olabilir, ama kar hisseyi satınca realize olur, o yüzden nerede satacağını bilmek de önemlidir.
Bu değerlendirmeleri yapmakta zorluk çekebilirsiniz. Kendinizi zamanla eğitmeniz en doğru olanıdır ve bu süreçte tabii ki aracı kurumunuzdan ve yetkilendirilmiş uzmanlardan destek alabilirsiniz.
Önümüzdeki Dönem
Borsa yeni zirveler yapmış durumda. Bu tırmanış başlarken birkaç günde gerçekleşen atılım ve iştah biraz normale dönmüş görünüyor. Dolar kuru da 7,50’ye kadar gerilemişken trend diplerinden bir toparlanma yaşadı ve 8 lira denemeleri yapıyor. Dolar bazlı bakınca hala oldukça uygun yerlerde olan endeks, TL bazlı görünümde yeni rekorlar yapmış durumda ve haftalık trend kanalının üst seviyelerine yakınlaştı ve bu yüzden dikkatli olmakta fayda var. Herkesin coşkuya kapılmış olduğu yerde temkinli olmaya başlamak gerekebilir. Avrupa ve Amerika ile ilişkiler yakından takip edilmeli ve aynı zamanda yurt içi gelişmeler ile pandemideki gündem izlenmeli. Piyasalar önümüzdeki dönemde de bunlara odaklı olacaktır. Yeni bir iştah dalgası veya olası geri çekilmeler bu haber odaklarındaki gelişmelere bağlı yaşanacaktır.
Güzel Bir Yıl Dilerim
Son olarak, 2020 yılının sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu yıl birçok ilki yaşadık ve birçok zorlukla karşılaştık. 1 yıl öncesinde hayal dahi edemeyeceğimiz sınavlardan geçtik. Bu zorluklardan dolayı da birçok kazanımımız oldu. Hayata ve dünyaya bakış açımız değişti. Bu zorlukların ve pandeminin yeni yıl ile beraber geri plana düşmelerini diliyorum. Umuyorum ki yeni yıl yeni güzelliklerle birlikte gelir.
Hepinize sağlıklı, mutlu, sevdiklerinizle güzelce geçireceğiniz bir yıl diliyorum, yeni yılınız kutlu olsun.