Site icon Türkiye'nin Yeni Kadın Moda Dergisi – NYXmag

Sağlıklı, Stil Sahibi ve Özgün

PAYLAŞ

Ayten Yılmaz Karagündüz / Nut Hunter / Kurucu

Röportaj: Sevil Balaban / sevil.balaban@nyxmag.com

Yeme–içme dünyasına yeni bir enerji getiren Ayten Yılmaz Karagündüz, Instagram’da @nut.hunter hesabıyla hem damaklara hem de gözlere hitap eden içerikler paylaşıyor. Sıradan beslenme alışkanlıklarını keyifli ve estetik bir deneyime dönüştürmesiyle dikkat çekiyor.

Nut Hunter, adını taze, doğal ve yaratıcı ürün anlayışından alıyor. Her detayda özenli bir seçim, estetik bir sunum ve bilinçli bir üretim süreci var. NYXmag okurları için Ayten Yılmaz Karagündüz’le konuştuk. Markanın doğuş hikayesinden ürünlerin mutfağa uzanan yolculuğuna, trendlerden gelecek planlarına kadar uzanan samimi bir sohbet yaptık. Yeme–içme sahnesinin bu “cool” oyuncusunu daha yakından tanımak için okumaya devam edin.

Yeme-içme dünyasına olan tutkunuzun nasıl başladığını okurlarımıza biraz anlatır mısınız?

Yeme-içme dünyasına olan tutkum aslında çok küçük yaşta başladı. Biraz mecburi bir durumdu o zamanlar. Annemin sağlık durumlarından dolayı evde yemekleri bir süre ben yapmaya başladım. Zamanla da mutfakta üretmekten keyif aldığımı farkettim ve fırsat buldukça da kendime göre tarifler yapmaya başladım. Üretmek her dönemde ve her yaşta bana iyi gelen şey olmuştur.

O ilk “hadi yapalım” dediğiniz anı hatırlıyor musunuz?

Nut Hunter markası 2020 yılında pandemi döneminde ortaya çıktı. Evlere kapandığımız dönemde daha sağlıklı ve temiz içerikli beslenme alışkanlığına geçtiğimiz o süreçte kendi iş fikrimi oluşturdum. Halihazırda zaten sağlıklı beslenme anlayışına özen gösteriyor ve bu anlayışla kendi mutfağımda da bu tarz içerikleri hazırlıyordum. Bir gün bir anda bunu neden bir iş koluna dönüştürmüyorum ki diye düşündüm ve bir anda kendimi bu işin içerisinde buldum. Tabii gıda sektörünün ne kadar hassas ve dikkatli, standarda uygun olması gerektiğinin farkındaydım. Dolayısıyla reçetenin oluşması ar-ge çalışmaları yaklaşık 6 ay sürdü. O dönemde bir arkadaşımla birlikte ortak olarak başladık üretime. 6 ay sonrasında hızlıca etiket tasarımı, web sitesi, şirket kurulumu, iş yeri açma ve online alışveriş platformlarında satışa açılmasını sağladık. Kurulduktan 1 sene sonrasında ortağımın hisselerini devralarak tüm üretimi ve pazarlamayı tek başıma yapmaya devam ettim. Her zaman bu süreçte çok güzel olumlu tepkiler aldım çevremden. Bu benim için hala çok büyük bir şanstır. Başladığım günden itibaren en kaliteli hammaddeyi kullanıyor, tüm süreçleri titizlikle ben takip ediyorum. Ve en önemlisi de ilk günkü heyecanla üretmeye devam ediyorum. Çünkü işimi fazlasıyla seviyorum. Bu sevgi enerjisinin müşterilerime de geçtiğini düşünüyorum.

2023 Hatay depremi hepimizin kalbinde derin izler bıraktı. Siz de o dönemde çok zor şeyler yaşadınız. Buna rağmen yeniden ayağa kalkıp @nut.hunter gibi umut veren bir marka kurmanız bize ilham veriyor. Bu süreç sizin için nasıl bir yolculuktu, Nut Hunter’a nasıl yansıdı?

2023 yılında maalesef hepimizi derinden sarsan 6 Şubat depremini yaşadık. Kayıplarımız çok fazla oldu. Benim de maddi manevi kaybım herkes gibi fazlaydı. İş yerim deprem anında yıkıldı. Evim de tekrar eden sonraki depremde yıkıldı. Çok şükür ki çocuklarım, eşim ve ben sağ Salim çıkabilmiştik. Evden ve iş yerinden hiçbir eşyayı çıkartamadık ve hızlıca şehirden ayrılmak zorunda kaldık. Bir süreliğine Samsun’a taşındık. İyi insanlar sayesinde kalabileceğimiz bir ev tutuldu ve orada kalmaya başladık. Depremin üzerinden yaklaşık 2 ay geçmişti ve ben artık üretmeye başlamam gerektiğini düşündüm. Hayat bir şekilde devam ediyordu ve iyileşmemiz gerekiyordu. Üretmenin beni iyileştireceğine inandım ve öyle de oldu. Ancak hiçbir makine, ekipman ve hammaddem yoktu. Arkadaşımız 1 tane profesyonel bir ev blenderı almıştı bana. Ben de 1+1 evde o blender sayesinde üretmeye yeniden başladım. O dönemde sosyal medyada çok güzel insanlarla tanıştım ve hepsi bana yardımcı olmak için elinden geleni yaptı. Kurum ve kişilere sipariş üzerine sağlıklı ezmeler üretmeye başladım. Her geçen gün sayı daha da artıyordu ve bu durum beni daha da motive etti. Müşterilerim sayesinde o dönemde çadır ve konteynerde kalan çocuklu ailelere yüzlerce kavanoz hazırlayıp gönderim sağladık ve tek tek dağıtımını yaptık. Benim için yıllar geçse de asla unutmayacağım bir süreçti. Depremden sonra sadece hayallerim vardı benimle beraber gelen ve üretim yeteneğim. Pes etmeyi ihtimal olarak bile görmedim. Süreç fazlasıyla zorluydu ve hala da bizler için maalesef ki öyle. Ama umudum ve hayallerim devam ettiği sürece her şeyin daha da güzel olabileceğine inanıyorum.
Bazen bu inatçılığım beni bile yoruyor:)
Ve şükürler olsun ki bu güne kadar markamı, işimi ve üretmeyi hiç bırakmadım.

Nut Hunter ismi çok enerjik ve merak uyandırıcı. Bu ismin arkasındaki hikâyeyi okurlarımızla paylaşır mısınız?

Nut Hunter ismini ilk bulduğumuzda direkt evet kesinlikle bu olmalı demiştim 🙂
Hem yenilikçi hem uluslarasası telaffuzu olan bir isim. Anlamı da sempatik gelmişti hepimize
Hatay’da bu anlamda farklı ve ilk girişim olması da buralarda böyle ürünlerin çıkabiliyor olması benim için çok kıymetli. İsmine yakışır bir kalitede ürün çıkarıyor olmak gurur verici açıkçası.

Ürünleri seçerken sizi neler etkiliyor, nelere dikkat ediyorsunuz?

Üretim aşaması öncesinde ve sonrasında her detay benim için çok önemli. Cam kavanozlarda saklanması, hammaddelerin özenle seçilmesi, 1. Kalite hammadde tedariği ve taze üretim olmasına özen gösteriyorum. Üretimler haftalık yapılmakta ve müşterilere en taze haliyle ulaşmaktadır.

Nut Hunter’ın kapılarını NYXmag için aralar mısınız? Malzemeleri nereden buluyor, nasıl bir süreçten geçiriyorsunuz? Üretimde kullandığınız malzemeleri temin ederken nasıl bir süreçten geçiriyorsunuz, tedarikçilerinizi nasıl seçiyorsunuz?

Az önce de belirttiğim gibi hammaddeleri yerinden, en iyisini ve tazesini seçerek işliyorum. Tedarikçilerim de bu bölgelerden. Örneğin yer fıstığını Osmaniye’den, fındığı Ordu’dan, Antep fıstığını da tabii ki Antep’ten alıyorum. Tüm ürünlerin en iyisini, en tazesini ve lezzetlisini seçiyor ve üretimi de bu anlayışla yapıyorum.

Yerel üreticiler, sürdürülebilirlik ya da geri dönüşüm gibi konularda özel iş birlikleriniz var mı?

Tedarik sürecinde yerel üreticileri de desteklemek amacıyla onlarla da iş birliği içerisinde olmaya özen gösteriyorum. Hala Antakya’da çalışmış olduğum firmalar var ve devam ediyor. Atıksız üretim anlayışını benimseyerek devam ediyorum. Plastik madde kullanımını benimsemiyorum ve cam kavanozlarda muhafaza ediyorum. Böylelikle ürünlerin besin değerleri bozulmadan aylarca muhafaza edilebileceğini sağlamış oluyorum.

Bizim ve okurlarımız için çok önemli bir konu: Ürünleriniz vegan veya cruelty-free mi? Bu konuda nasıl bir duruşunuz var?

Hayvansal gıda tüketmek istemeyenler için vegan seçeneklerimiz de bulunuyor. Aynı zamanda müşterilerin talepleri doğrultusunda kişiselleştirilebilir üretim de yapılmaktadır.

Göz bebeğiniz olan, “bu benim imzam” dediğiniz ürün hangisi? Onun hikâyesini bizimle paylaşır mısınız?

Gözbebeğim tabii ki ilk üretimini yaptığım ve bu yolculuğa onunla başladığım fıstık ezmesi. Markamı kurduğum ve en başta sunmuş olduğum üründür. Bu sebepten benim için çok kıymetli bir yere sahip.
Şimdilerde fıstık, fındık, badem, kaju ve Antep fıstığı çeşitleri de mevcut. Aynı zamanda Nut Hunter ismiyle Hatay Arsuz’da kendi kahvemi sunduğum bir kahve dükkanım da faaliyette. Burada kendi ürettiğim ürünleri kullanarak çeşitli dünya kahveleri, tatlılar, kahvaltılar ve atıştırmalıklar da hazırlamaktayım.

Sağlıklı, bilinçli ve stil sahibi beslenme son yılların en büyük trendi. Nut Hunter bu trendi nasıl yakalıyor, kendi tarzına nasıl yansıtıyor?

Sağlıklı ve bilinçli bir tüketiciye hitap etmekle beraber ürünlerin en taze haliyle ulaşmasını sağlıyorum. Farkımız aslında biraz da bu. Stoklu ürün değil haftalık üretimler ve aynı zamanda da en kaliteli hammaddelerin işlenmiş olması farkını da belirtmek isterim.

Yerel üreticiler, sürdürülebilirlik ya da geri dönüşüm gibi konularda özel iş birlikleriniz var mı?

Yerel üreticilerle ve sıfır atık anlayışı doğrultusunda çalışmalarımıza devam etmekteyiz.

Önümüzdeki dönemde Nut Hunter’dan NYXmag okurlarını heyecanlandıracak neler göreceğiz? Yeni lezzetler, etkinlikler ya da projeler var mı?

Önümüzdeki dönemlerde yeni projelerle devam ediyor olacağız.
Bir Hatay markasını daha çok kitleye, bölgeye ve belki de yurtdışına tanıtmak için çalışmalarımız devam ediyor. Şehirde ve şehir dışındaki fuarlar ve buna bağlı olarak etkinliklerimiz yine bu süreçte devam ediyor.
Hammadde temini, muhafaza süreci, temizlenmesi ve kavurma oranına kadar, üretimi ve üretim sonrası paketleme, kargolama ve müşteri takibini ve bu tüm süreçleri tek başıma keyifle yapmaktayım. Hiçbir üründe aflatoksinle karşılaşılmamaktadır. Bu da ne kadar hassasiyetle yaklaşıyor olduğumu gösteriyor.

Ben her zaman üretmenin iyileştirici gücü olduğuna inandım ve öyle de oldu. Bu keyifli sohbet için Ayten Yılmaz Karagündüz’e ve Nut Hunter ekibine NYXmag olarak kocaman teşekkür ediyoruz. Sağlıklı, stil sahibi ve etik lezzetlerin peşinde koşan herkes için @nut.hunter’ın hikayesi gerçekten ilham verici. Biz şimdiden yeni projelerini ve yaratacağı tatları merakla bekliyoruz. 🌰✨

PAYLAŞ
Exit mobile version