Tren seyahatini çok severim. Elbette trenleri de.
Çocukluğumda en sevdiğim oyuncaklarım arasındaydı, bütün parçalarıyla, lokomotifi, çeşit çeşit vagonları, istasyonu, makinisti, kondüktörü, makasları, uyarı tabelaları, her şeyiyle…
1980’li yıllarda üniversite hayatım boyunca şehirlerarası seyahatte sürekli kullandığım ulaşım aracı trendi. Aslında birçok insan için özellikle kışları adeta işkence gibi algılanan Ankara Mavi Tren seyahatleri, bir türlü ayar bulamayan ısıtma sistemine, hiç sönmeyen ışıklarına, uzun süreli rötarlarına rağmen, hep karayoluna karşı tercih ettiğim seyahat olmuştur.
Mavi Tren gençlik aşkım!
Ayrıca tren garlarının benim için ayrı bir havası vardır, gar lokantalarının da. Bir kişiye, hatta kente veda etmenin en romantik, edebi mekanı olduğunu düşünmüşümdür. Gar lokantasındaki menü sanki başka hiçbir yerde yoktur, o tazelik, çeşit ve telaşlı keyif. Meseleyi Anna Karenina’nın yaşadığı trajediye, ya da Orient Ekspres’te cinayete kadar getirmeyeceğim merak etmeyin. 😊
Mavi trende birlikte yolculuk etmenin, arkadaşlarla şamatanın güzelliğini, geniş tren koltuğunda bir kitaba gömülüp sabaha karşı dalıp gitmeleri, lokantasında keyifli sohbetleri hiç unutmuyorum. Gündüzleri tren yolunun doyumsuz manzaraları da sizi sizden alır.
Yataklı trenle öğrenciyken seyahat maddi açıdan daha külfetliydi. Ama onu da denememek olmazdı. Pulman koltuklardan, ranzalara dönüşen örtülü kuşetli odalar ile yataklı vagonları da karıştırmayın, tabi hepsinin olanakları ve yeri ayrı. Özel kompartımanın her özel şey gibi ayrı bir zevki ve keyfi var.
Tren yolculuğu keyfi
Tren yolculuğu, yolculuğun keyfini çıkarmak için kendiliğinden çok fazla alternatif sunar. Mesela tren yolunun doğanın benzersiz manzaraları içinde ilerleyen rotası içinde kaybolabilirsiniz. Aynı yol size her defasında keşfedilecek farklı doğal güzellikler sunabilir. Demiryolunun ilerlediği güzergah, bazen durduğunuz istasyonlar daha önce tanık olmadığınız renkli insanlarla sizi karşılaştırabilir, doğanın, gökyüzünün size sunduğu uçsuz bucaksız derinlikte kaybolabilirsiniz. Örneğin bir küçük akarsunun yanında ilerleyen tren yolu her mevsim bambaşka güzelliklerle sizi buluşturabilir.
Tren deyince trenin sireni ve sesinden bahsetmemek olmaz. Benim kuşağımın yetişemediği, ancak filmlerde tanık olduğumuz buharlı trenlerin, lokomotiflerin güzelliği belki ayrı bir yazı konusu. Ama elektrikli trenler bile olsa, raylardan yükselen tren sesi kulağınızda monoton bir ritim ile bazen sizi esir alır. Beni hiç rahatsız etmez. Kendinizi tren sesine bırakır, uykuya dalarsınız.
Trans-Siberian Treni
Uluslararası tren yolculukları da “vizesiz dünya” hayalimizin bir parçası. Bunların içinde en büyük hayallerimden biri olan Moskova’dan Vladivostok’a uzanan Trans-Siberian Treni dünya çapında bilinir. Ve bu rota dünyanın en uzun rotasıdır. Bir hafta sürer. Rusya’nın nefes kesici güzelliğini 9259 kilometre Moskova – Vladivostok treniyle görmek mümkün. Tren, 14 bölge, 90 şehir ve 2 zaman dilimi boyunca ilerler, Moskova’dan Vladivostok’a gitmek tam 144 saat sürer. Başka uluslararası tren seyahatleri de var.
Birden farkettim ki bu yazıyı yazma gerekçem güme gidiyor. Sizlere yeni iki tren seferini duyurmak için bu yazıyı kaleme alacaktım. Hatta seyahat özgürlüğü kısıtlamaları ve ifade özgürlüğü ilişkisini kuran önemli bir Anayasa Mahkemesi kararından da bahsedecektim. Ancak artık yazım çok uzadı, o gelecek sayıya kaldı.
Evet, yeni tren seyahatlerimiz var artık, Nisan ayı ortasında başlıyor.
Ulaştırma Bakanlığı seyahat severlerin ve trenle seyahate tutkunların gözdesi Turistik Doğu Ekspresi’ne alternatif Ankara-Diyarbakır ve Ankara-Tatvan turistik trenlerini işletmeye başladı. Turistik trenler haziran ayının ortalarına kadar sefer yapacak.
Yeni Turistik Trenler
Gerçekten sevindirici bir haber. İşletmeye girecek iki yeni hat olan Ankara-Diyarbakır ve Ankara-Tatvan turistik trenleri sadece seyahat tutkunları için değil bölge için de değerli. Bölge turizmini geliştirirken yurttaşlarımızın Anadolu’nun kültürel ve tarihi değerlerini daha yakından görme imkanı da sunacak. Ancak seyahatin her bütçeye uygun olduğunu söylemek güç. İki kişilik yataklı vagon ücretinin 9.000 liradan başladığını da söylemeliyim. Ankara-Tatvan seferi 17 Nisan Çarşamba günü Ankara’dan yola çıkacak. Ankara-Diyarbakır arasındaki turistik hattın ise 19 Nisan Cuma günü Ankara’dan ilk hareketini gerçekleştireceği bildiriliyor.
Bu seyahatleri deneyenler lütfen düşüncelerini, izlenimlerini paylaşsın. Tüm okurlarımıza buradan da duyuralım. Doğu Ekspresi’nde herkesin yaşadığı o büyük keyfi yaşayacak mıyız, bakalım.