Site icon Türkiye'nin Yeni Kadın Moda Dergisi – NYXmag

“Birlikte Güçlüyüz”

PAYLAŞ

Zehra Öney / WTECH – Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Başkanı

Röportaj: Nurgül Eryıldır Günay /nurgul.eryildir@nyxdergi.com

Zehra Öney İstanbul Üniversitesi’nde Ekonomi eğitimi aldıktan sonra 10 yıl boyunca Turizm sektöründe Türkiye’nin sayılı acentelerinde üst düzey pozisyonlarda görev aldı. 2002-2007 yılları arasında Turkcell’de Uluslararası İş Geliştirme, Avrupa Birliği ve Amerika İlişkilerinde Yönetici olarak görev yapan Zehra Öney, 2007-2011 yılları arasında Mobilera A.Ş. Genel Müdürlüğü ile Mobilera BV Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini eşzamanlı olarak yürüttü.

2011 yılında kendi ajansı 360+ Media Interactive’i kurdu. 2013 yılında Türkiye’yi artırılmış gerçeklik ile tanıştırdı ve Blippar’ın Silikon Vadisi’nde Mountainview’de bulunan görsel tarama üzerine ARGE yapan Visual Search Ofisinin Yönetici Komitesi’nde yer aldı.

2019 yılında 70’ten fazla kurucu üye ile Teknolojide Kadın Derneği’ni kurdu. Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Başkanı, Dorçe Prefabrik Bağımsız Yönetim Kurulu ve İdare Meclisi Üyesi, Bahçeşehir Üniversitesi Graduate School of Business Yönetim Kurulu üyesi, MMA (Mobile Marketing Association) Türkiye Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu üyesi, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) üyesi, TAİK (Türkiye-ABD İş Konseyi) Dijital İletişim Danışmanı ve Startupbootcamp merkezli Türk Mentor Hareketi, Mentor Effect platformu Lead Mentor’ü ve Türkiye Bilişim Vakfı’nın Yapay Zeka İnsiyatifi’nin Danışma Kurulu üyesi olarak da çalışmalarına devam etti.

Aynı zamanda pazarlama ve reklam alanlarında artırılmış gerçeklik, yapay zeka, nesnelerin interneti ve sanal gerçeklik uygulamaları uzmanı ve uygulayıcısı olan Zehra Öney ile teknoloji ve teknoloji alanındaki çalışmalara kadınların daha fazla katılımı konularında ilham veren çalışmalarını konuştuk.

Teknoloji alanındaki gelişmelere ilginiz ne zaman başladı?

Her zaman öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık biri oldum. Fütürist biri olduğum için yenilikler, gelişmeler ve geleceğe yönelik çalışmalar hep ilgimi çekti. 21. yüzyılın hayatımızı kökünden değiştireceğini ve geleceğe yönelik çalışmamız gerektiğini düşündüm.

Uzun yıllar turizm sektöründe çalıştıktan sonra 2000’li yılların başında Turkcell’den aldığım iş teklifi sayesinde mobil dünyaya adım attım ve bu alanda kendimi geliştirme imkanı buldum. İçinde bulunduğumuz dijitalleşme sürecinin temelinde mobilin olduğunu ve mobil teknolojinin büyümesiyle beraber dünyaya büyük dönüşümler getireceğini o dönemlerde keşfetmeye başlamıştım.

Daha sonrasında bir mobil şirketin genel müdürü olarak kariyerime devam ettim. Mobilera BV’nin Genel Müdür Yardımcısı ve Outeractive firmasının da Genel Müdürü oldum. 2013 yılında yine bir ilke imza atmanın mutluluğunu yaşayarak Londra’da kurulmuş artırılmış gerçeklik uygulaması Blippar’ı Türkiye’ye getirdim ve böylece Türkiye’yi artırılmış gerçeklikle tanıştırmış oldum. Burada hem Blippar Türkiye’yi kurdum hem de CEO’su oldum.

Neredeyse 20 senedir teknoloji sektöründe proje ve üretim alanlarında yer aldım. Yapay zeka, artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti ve veri konularında projeler ve ürünler yaratıyor, aynı zamanda da sürekli olarak araştırma geliştirme yapıyorum.

Kurucusu olduğunuz Teknolojide Kadın Derneği’nin amacı ve çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

Teknoloji alanında çalıştığım süre boyunca aklımı kurcalayan bir nokta oldu. Teknolojinin dünyanın geleceği açısından önemi gittikçe artıyordu, ancak insanlar teknolojik gelişmelere aynı oranda ayak uyduramıyordu. Özellikle de kadınların teknoloji sektöründe sayıca ve motivasyon olarak çok az oldukları dikkatimi çekti. Bu konuda bir farkındalık oluşturmak ve sektördeki çeşitliliği sağlayabilmek adına bir adım atmak konusunda kendimi sorumlu hissederek bir platform kurma kararı aldım.

Bu düşünceyle 2017 yılında Teknolojide Kadın Derneği kuruluş çalışmalarına başladım. 2017-2019 yılları arasında teknoloji alanında ihtiyaç duyulacak insan kaynağının yetiştirilmesi hedefiyle araştırmalar ve ön çalışmalar yaptım ve sektördeki lider kurumların yöneticileri ile birebir görüştüm. Bu doğrultuda, derneğimizi 31 Ocak 2019 tarihinde benimle aynı hedef ve amacı paylaşan 75 kurucu kurum ve birey ile birlikte kurduk. Yepyeni bir dernek işleyişi ortaya koyduk, genç bir yapı oluşturduk, enerjik ve hızlı bir çalışma prensibi belirledik ve kısa bir zaman diliminde 160’ı aşkın kurumsal üyeye ulaştık.

Derneğimiz 3 ana odak çerçevesinde çalışmalarını sürdürüyor. Bunlar Eğitim, Sürdürülebilirlik ve Araştırma Ölçümleme. Teknolojide Kadın Derneği olarak ana amacımız; bireylerin kendi potansiyellerini keşfetmelerini sağlamak; meraklı, araştırmacı, üretken ve özgüveni yüksek teknolojide uzman insanları yetiştirip, iş dünyasına kazandırmak.

Teknolojide insan çeşitliliğini sağlamak için sayıca az olan ve kariyer yapma noktasında motivasyonu düşük kadınların uzmanlaştırılıp, güçlendirilerek bu alanda yer almalarını hedefliyoruz. Büyük bir potansiyele sahip yapay zeka kapsamında hızla dönüşüme uğrayan iş alanlarında teknik becerilerin artırılmasını sağlıyor, Türkiye’nin akıllı ve teknolojik bir toplum olarak dönüşmesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz.

Türkiye, özellikle Avrupa ülkelerine göre çok genç bir nüfusa sahip. Teknolojinin yaygın olarak kullanıldığı bir dönemde doğmuş olan genç nüfus sayesinde gelişen teknolojiye katkıda bulunacak yazılım ve mobil uygulamalar geliştirme konusunda oldukça büyük bir potansiyele sahip olduğumuzu düşünüyorum. Ama bu yeteneğimizi henüz tam kullanamıyoruz. Avrupa ve Orta Doğu’nun Silikon Vadisi olmamız konusunda neler yapılabilir?

Ülkemizi böyle bir konuma getirmek için bilgi ve birikimi yüksek bir iş gücüne ihtiyacımız var. Ancak nitelikli iş gücü tek başına yetmiyor maalesef. Nitelikli iş gücünün doğru şekilde yönetilmesi ve verimli bir şekilde koordine edilmesi gerekiyor. Her derneğin ve kurumun bir odağı var. Ben her şeyi yaparım deyip odağımızdan uzaklaşmamak lazım. Yaptığımız işlerin etkisini artırmak için odaklı bir şekilde çalışmalarımıza devam ederken kendi odağımızın dışına çıkan konularda diğer kurum ve kuruluşlarla iş ve el birliği yapmamız lazım.

Bu çağın ihtiyaçları belli. 2030’a kadar teknoloji alanında 2.5-3 milyona yakın uzman ihtiyacımız olacak. Eğer kadınlarımızı teknoloji alanında eğitip işgücüne dahil edemezsek Türkiye’yi tek kolla ilerlemeye mahkum bırakmış ve Türkiye’nin işgücünü verimsiz kullanmış olacağız. Eksik iş gücümüzün bize veriden kaynaklı siber güvenlik sorunları olarak dönecektir. Bu noktada eğitimden başlayarak nitelikli öğrencilerimizin doğru alanlarda istihdam edildiğinden emin olmak son derece önem taşıyor. Biz de dernek olarak bunu başarmaya çalışıyoruz.

Artırılmış gerçekliği Türkiye’ye getiren isimlerden birisiniz. Nedir bu artırılmış gerçeklik? Gerçek dünyada bize ne gibi yararlar sağlıyor?

Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality) gerçek dünyadaki fiziksel ortamı, bilgisayar aracılığıyla oluşturulan duyusal girdilerle canlı, dinamik ve gerçek zamanlı olarak hissedip yaşamamızı sağlayan teknoloji.

Artırılmış Gerçeklik günümüzde oyun tasarımı ve Metaverse’in paralel evren tasarımlarında, sürdürülebilir ve dayanıklı kıyafetlerin üretiminde, giyilebilir teknolojilerde, hizmet sektörüne entegre edilen dijital çalışanların geliştirilmesi gibi alanlarda kullanılıyor. Analistler, 2025 yılında AR pazarının 198 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Bu yıl sonuna kadar ise mobil AR kullanıcılarının sayısının 3,5 milyara ulaşması bekleniyor.

Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik ile eğitim’den üretime, sanayiden endüstriye birçok alanda insanlar bilgiye ulaşabiliyor. Yakın bir gelecekte bu teknolojiler ile yer mekan bağımsız birçok bilgiye çok hızlı bir şekillerde ulaşabileceğiz.

Artırılmış gerçeklikle, sanal gerçeklik birbirine çok karıştırılıyor. Aralarındaki fark nedir?

Sanal Gerçeklik (Virtual Reality) 5 duyu organımızın, sanal bir dünyanın içerisinde gerçekten bulunuyormuş gibi hissetmesini sağlayan dijital ve fiziksel elementlerin bütünü. Yani, sanal gerçeklikte birey içinde bulunduğumuz dünyadan koparak farklı bir gerçekliğe taşınırken Artırılmış Gerçeklik içinde yaşadığımız hayatın üzerine kurularak gerçek hayatla farklı şekillerde interaktif bir şekilde etkileşime geçmemize olanak sağlıyor.

Artırılmış gerçekliğin moda ve güzellik alanındaki kullanımından biraz bahsedebilir misiniz?

Artırılmış gerçekliğin moda ve güzellik alanındaki en önemli fonksiyonu alıcı ve satıcıyı birbirine yaklaştırarak alıcıların satın alacaklarını ürün hakkında daha iyi bir fikre sahip olabilmesidir. Artırılmış gerçeklik uygulamalarında potansiyel alıcılar istedikleri ürünleri ve güzellik malzemelerini evlerinden ayrılmadan deneyebiliyor ve bireyselleştirebiliyorlar.

Mobil uygulamalarla, nesnelerin interneti özellikle modern dünyada çalışan kadınların kurtarıcısı gibi. Uygulama üzerinden evimizdeki robot süpürgeyle evi uzaktan süpürüp, silmek, bulaşık, çamaşır makinesini çalıştırmak, fırında yemeği pişirmeye başlamak hayatımızı kolaylaştıran teknoloji dostu özelliklerden sadece birkaçı. Futuristik bakış açınızla değerlendirirseniz, yakın gelecekte bizleri daha neler bekliyor?

Sadece evin içinde değil, hayatımızın her alanında dijital  teknolojiler hayatımızı kolaylaştırmak için bir araya geliyor. Çok yakın zamanda NFT alım satım özelliği olan televizyonlar, rengini değiştirebilen arabalar, vücut ve oda ısısına göre ısıyı regüle eden yataklar, 3D yazıcılarla yazdırılan evler ve yapay et, balık ve hayvanlara zarar vermeden laboratuvar ortamında üretilen hayvansal gıda alternatifleri, hayatımıza girmeye başlayacak. Ölümsüzlüğü getirecek yapay organlar, robot çalışanlar, dijital asistanlar, Web 3.0’ın getireceği üçüncü boyutta yaşama imkanı, Apple’ın çıkardığı Vision Pro gibi uzamsal bilgisayarlarla bulunduğumuz ortamdan farklı ortamlarda var olma ihtimali gibi teknolojik dönüşümler çok yakın bir gelecekte günlük hayatımızın bir parçası olacak. Eminim her şeye adapte olduğumuz gibi buna da çok kısa zamanda adapte olacağız.

Mentorlük çalışmalarınızdan da biraz bahsedelim istiyorum. Hangi konularda mentorluk yapıyorsunuz? Sizin değerli bilgilerinizden yararlanmak için, nasıl bir yol izlemeleri gerekiyor?

Daha çok girişim, teknoloji, liderlik, takım çalışması, proje yönetimi, startup oluşumlar, kişisel gelişim ve kariyer alanında mentörlükler veriyorum. Aynı zamanda çalışanların iş hayatı içerisinde yaşadıkları zorluklarla ilgili de birebir mentörlüklerim, koçluklarım var. Yaklaşık 30 yılı aşkın bir çalışma hayatımda edindiğim tecrübeleri çalışan ve aynı zamanda da yeni çağın içinde var olan insanlara içtenlikle aktarıyorum.

Mentörlük çalışmalarımı genellikle Linkedin üzerinden gelen mesajlar, e-mailime gelen mesajlar ve özel talepler çerçevesinde yapıyorum. Teknolojide Kadın Derneği’nin websitesinde iletişim bilgileri aracılığıyla bizimle iletişime geçebilir ve benden çeşitli mentörlükler alabilirsiniz.

Kadınları teknoloji konusundaki çalışmalara yönlendirmek için neler önerirsiniz?

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği sadece teknolojide değil, pek çok alanda ve pek çok sektörde mevcut. İçerisinde yaşadığımız küresel kültür hala kadınları bakıcı, besleyici ve evi çekip çeviren bireyler olarak erkekleri ise fiziksel ve finansal gücün sahibi olarak tanımlıyor ve sosyal ve iş yaşantısını bu çerçeveler kapsamında düzenliyor. Birey kendisine dayatılan kimliği ve rolleri kabul ettiğinde kendi potansiyelinin ve gücünün farkına varamıyor ve bu potansiyeli kinetiğe çeviremediği için bu rolleri ve kimliği kabul etmek zorunda kalıyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun Dünya Cinsiyet Raporu’na göre 160 milyon kadın işlerini kaybedecek. Bunun temel nedenlerinden birisi kadınların günümüzde çoğunlukla servis alanlarında çalışıyor olması ve gelişen teknolojilerle birlikte, özellikle son zamanlarda yapay zeka ve yapay zeka ürünlerinin otomasyona katılmasıyla birlikte iş dünyasında dijital çalışanların artacak olması. Dijital çalışanların artmasıyla birlikte insanlar ancak farklı uzmanlık başlıkları altında iş dünyasında var olabilecek.

Biz bu uzmanlığı insanlara bugünden sağlayamazsak bir yanda birçok işsiz insan, öbür yanda çok sayıda kalifiye işçi açığı olacak. Tabi ki bizim bu alanda tekil çalışmamız yetmez. Birçok derneğin, birçok STK’nın güncel olan bu konuları değerlendirip el birliği ve iş birliği yapması gerekiyor.

Son olarak 6 Şubat Kahramanmaraş depremi sonrası bölgedeki gençler için yaptığınız çalışmalar hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Bu yılın başında deprem bölgesinde çok sıkı çalışmalar gerçekleştirdik. Bugüne kadar hedef bölgemiz seçtiğimiz Hatay’da 550 çadır kurduk ve 1.100 aileye ve 10.000 kişiye ulaşarak ısınma, barınma, yatak, gıda, su, kıyafet, ayakkabı gibi ihtiyaçlarını tek seferde karşılayacak tam donanımlı yardım paketlerimizi sadece merkezi bölgelerde değil, ulaşımı zor olan ücra bölgelere de ulaşarak dağıttık, ailelerle sohbet ettik ve onlara destek olduk. Bu dönemde aslında psikososyal anlamda yapılabilecek en iyi destek onların temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra onların yalnız olmadığını hissettirmek ve onları dinlemekti.

Temel ihtiyaç yardımlarımızdan sonra Kahramanmaraş ve Hatay’da gerçekleştirdiğimiz 23 Nisan etkinliklerinde çocuklarımızın bayramını kutladık ve teknoloji alanında kendilerini geliştirebilecekleri eğitsel oyuncaklar dağıttık. Kurumsal üyemiz olan Düşyeri de bize eşlik ederek Pepee çizgi film karakterlerini Hatay’a getirdi ve çocuklarımızı sevindirdi. Aynı şekilde çözüm ortağımız olan FundoMundo etkinlik alanımızda çocuklara eğitici içerikler sunarak onların eğlenirken öğrenmelerini sağladı. 23 Nisan etkinlikleri kapsamında Kahramanmaraş’ta teknoloji eğitimlerini üstelendiğimiz Kırmızı Çocukların etkinlik alanında yüzlerce ve Hatay’ın Maşuklu ve Yeşilpınar Mahallelerinde toplamda 2.000 çocuğumuza ulaştık. Bütün gün boyunca oyunlarda ve etkinliklerde sevinç çığlıkları eksik olmadı ve aileler çocuklarını uzun süre sonra bu kadar mutlu gördüğünü belirttiler.

Bundan sonraki süreçte ana odağımız olan eğitime odaklanarak Antakya yolunda 6.000 metrekarelik bir alanda çocuklarımız, gençlerimiz ve kadınlarımıza eğitim vereceğimiz Teknoloji ve Yetenek Akademimizi kuruyoruz. Akademimiz fiziksel olarak Hatay’da bulunup deprem bölgesindeki 11 ile online olarak hedef gruplarımızın IQ, EQ, ve CQ’larını geliştirecek kapsamlı eğitimler verecek. Eğitim, ARGE ve teknolojinin kalbi olacak akademimiz ile deprem bölgesinin yaralarını sarmakla kalmayacak, deprem bölgesindeki genç kızlarımızı destekleyecek, yetenekli kadınlarımızı motive ederek onların faal olarak iş dünyasına ve girişimlere katılımlarına destek olacak ve bu sayede Türkiye’nin istihdamda eksik insan kaynağı ihtiyacına da destek olarak Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak istiyoruz.

Derneğimizin çalışmalarını takip etmek ve derneğimize üye olmak için https://www.teknolojidekadin.org/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Teknolojide Kadın Derneği olarak “Birlikte Güçlüyüz” diyoruz.

PAYLAŞ
Exit mobile version