Genetik hastalığa sahip insan sayısının artması ve dünya genelinde artan sağlık harcamalarının ekonomiler üzerindeki baskısı, genetik test pazarının büyümesini sağlıyor. Bu konuda yapılan son araştırma küresel genetik test pazarının 2027 yılına kadar 25,05 Milyar ABD Dolarına ulaşacağına dikkat çekiyor. Nesiller Genetik Hastalıkları Değerlendirme Merkezi Kurucusu Dr. Gülay Özgön son bulguların ışığında genetik testlerin önemini ve araştırmanın sonuçlarını değerlendirdi.
Küresel sağlık sistemi, sürdürülebilir bir geleceğin planlanmasında öncelikli bir öneme sahip ve insan sağlığı küresel amaçların en önemli üç maddesi arasında yerini alıyor. Genetik koşulların insan sağlığını çok boyutlu olarak etkiliyor olması genetik bilimine olan yatırımların da artışını sağlıyor. Research and Markets tarafından açıklanan Genetik Test Pazarı Küresel Tahmini 2021-2027 raporunda küresel genetik test pazarının 2027 yılına kadar 25,05 Milyar ABD Dolarına ulaşacağına dikkat çekiliyor. Bu artışta dünya çapında genetik hastalığa sahip insan sayısının artması ve bu artışın ekonomiler üzerindeki baskısının etkili olduğu düşünülüyor.
Nesiller Genetik Hastalıkları Değerlendirme Merkezi Kurucusu Dr. Gülay Özgön son bulguların ışığında genetik testlerin önemini ve araştırmanın sonuçlarını değerlendirdi. Dr. Gülay Özgön, genetik bilimi ile ilgili farkındalığın artmasının nedeni olarak pandemi sırasında ve sonrasında hem tanı hem de tedavi süreçlerinde genetik biliminin başrolde olmasına bağlı olduğunu ifade etti. Özgön, hastalıklara yatkınlığın, hastalık süreçlerinin nasıl geçirildiğinin de genetik özelliklere bağlı olduğunun farkına varıldığını, böylece toplumların genetik bilimini kanıksadığına ve kullandığına dikkat çekti. Dr. Gülay Özgön tüm bu gelişmelerin ve teknolojik ilerlemelerin genetikteki yatırımlarını artırdığını, genetik test pazarını geliştirdiğini ve dünyanın gözünün genetik testler ışığında yapılan teşhis ve tedavilere döndüğünü söyledi.
Moleküler tanı büyük yükselişte
Genetik Test Pazarı Küresel Tahmini bulgularını değerlendiren Dr. Gülay Özgön, tanısal testlerin genetik analiz pazarında hâkim segment olduğuna dikkat çekti. Özgön, “Genetik tanı testleri genetik bir durumu analiz etmek ya da dışında bırakmak için kullanılır. Raporda da belirtildiği üzere, görünür belirti ve semptomlara dayalı olarak belirli bir hastalıktan şüphelenildiğinde tanı koymak için kullanılan genetik testler tüm dünyada büyük bir yükselişte. Bu durumun en önemli nedeni, genetik testlerin tanı sürecini büyük ölçüde kısaltması ve bu durumun tedavinin başarısını olumlu etkilemesi” dedi. Genetik Test Pazarı Küresel Tahmini raporuna göre, prenatal ve yenidoğan testleri de önemli bir pazar payına sahip. Bu durumun en önemli nedeni, sağlık hizmetlerine ilişkin farkındalık ve dünya çapında genetik hastalıklardan kaynaklı ölüm oranındaki artış olarak gösteriliyor.
Kanserin erken teşhisinde genetik testler kritik öneme sahip
Dr. Gülay Özgön, likit biyopsi ya da likit onkoloji testleri olarak adlandırılan genetik testler sayesinde cerrahi müdahaleye gerek olmadan kişinin damarından alınan kanın analiz edilmesiyle kanserin teşhisinin mümkün olduğuna dikkat çekti. Bu yönüyle genetik testlerin kanserle savaşta insanlık için bir umut olduğunu ifade eden Özgön, “Hastaların kan analizinde ortaya çıkan genetik değişikliklerin saptanması, tümör takibine ve tedavinin planlanmasına olanak tanıyor. Yayınlanan rapor, tüm dünyada artan kanser yükünün, teşhis ve kişiselleştirilmiş ilaç konusunda artan bilinç düzeylerinin kanserin teşhisine yönelik yatırımları önemli kıldığını kanıtlıyor” ifadelerini kullandı.
ABD ve Avrupa Pazar Lideri
2021 ve 2027 arası gelişmelerin mercek altına alındığı Genetik Test Pazarı Küresel Tahmini Raporuna göre, Küresel Genetik Test Pazarının büyüklüğü 2021’de 13,92 Milyar ABD Doları oldu. Tahminlere göre Pazar, 2021’den 2027’ye kadar yüzde 10,29’luk bir birleşik büyüme gösterecek. Pazar büyüklüğünün 2027 yılına kadar 25,05 Milyar ABD Dolarına ulaşması bekleniyor. Rapora göre ABD ve Avrupa genetik test pazarında lider konumunda. Avrupa’da ise Almanya genetik alanındaki yenilikçi çalışmaları ile öne çıkıyor. Bu çıkışta hükümet desteğinin de payı büyük.
Dr. Gülay Özgön, genetik analiz ile ilgili çalışmaların toplumsal sağlık ve doğal olarak toplumsal gelişmişlikle çok ilgili olduğunun altını çizerek, “Türkiye’nin bu alanda alınacak yolu var. Avantajımız ise teknolojik gelişmeleri hızla hayata geçiriyor olmamız ve hekim kalitemizin çok yüksek oluşu. Özellikle teşhis süreçlerinde genetik analizlere giderek artan bir oranda önem veriliyor ve bu gelişme olumlu tedavi süreçlerin beraberinde getiriyor” dedi.