Page 233 - NYXmag_SAYI_004
P. 233
Konuşan Kediler
“Annem nerede? “ sorusu beynimde dönüp duruyordu. Ön ayaklarımı yere basıp etrafı kokladım. İştah açıcı
Belki o yemek bulmaya gitmiştir ama ya kardeşlerim bir şey var biraz ilerde, karnım acıkmış adamakıllı.
neden yanımda değiller? Belki korkunun etkisidir ama yok canım, saatlerce bir
şey yememiştim ki. Adrenalin açlık hissine neden olur
Hem neden o kadar sallandı ortalık? Hiç bir soruma mu ki? İster inanın ister inanmayın o anlarda bunları
yanıt bulamıyordum. Küçük küçük çığlıklar atmaya düşünüyordum.
başlamıştım tekrar. Belki annem duyar da gelir
yanıma… Arka ayaklarımı da yere bastım sonra. İşte çıktım
dışarıya fakat galiba hala arabanın altındayım. Neyse ki
Yok, gelen giden yok... Oradan nasıl çıkacağımı da hareket etmiyor.
bulamıyordum. Karmakarışık bir yer, nereye bassam
ayağım kayıyordu. Hem çok karanlık, hem sıcak, hem Ne kadar süredir burada olduğumu bilmiyorum.
de yapış yapış. Nereye gitmem gerektiğini de bilmiyorum. Annemin
bizi sakladığı yere benzemiyor hiç burası.
Sesimi yükselterek çığlıklarımı sıklaştırıyordum.
Birden "tak tak tak " diye bir ses duydum. Bir yere Ayaklarım beni aldığım o nefis kokuya doğru
vuruluyor ve bir ses tanıdık bir şeyler söylüyordu. götürürken, temkinli olmaya da çalışıyordum aynı
zamanda.
"Pisi pisi " diyordu bir insan sesi. Biliyorum bu
kelimeleri… İnsanlar bizi çağırmak için böyle Bir anda biri bağırdı "Çıktı çıktı" O kadar acıkmıştım
sesleniyorlar. “Miyaaavvv” dedim. Ama ardından ki hiçbir şeyi umursamadan o leziz kokuya doğru
hemen annemin söyledikleri geldi aklıma, sustum koşmuştum.
anında.
"Yakaladım" diye bağıran biri ensemden tutuverdi.
Annem insanları anlatmıştı bana. İyi olanları, bize Ama nedense hiç korkmadım.
yardım etmek isteyenler olduğu gibi bize zarar vermek
isteyenler de olabiliyormuş. Dikkatli olmak lazımdı. O kadar yumuşak bir sesi ve dokunuşu vardı ki bana
Suskunluğumu sürdürdüm. Sesimi çıkarmamalıydım ki zarar vermeyeceğini hissetmiştim. Beni okşayarak
burada olduğumu anlamasınlar, gitsinler. Daha sonra sakinleştirdi ve bir yere gittik. Orada o leziz kokan
bir şekilde buradan çıkıp annemi ve kardeşlerimi yiyecekten daha fazla verdi bana. Yiyemeyeceğim
arayabilirdim belki. kadar fazla olduğunu düşünmüştüm ama karnım
yusyuvarlak oluncaya kadar yedim. Sonrasında daha
Sonra başka bir insan daha geldi. Ne dediklerini çok fazlasını da istedim.
iyi anlayamıyordum fakat beni aradıklarını tahmin
etmiştim arada bir "Pisi pisi" demelerinden. Sokaktaki kardeşlerime arabaların içine girmemelerini
öneriyorum, inanın bana her zaman bu kadar güzel
Ben bir şeyin içinde kalmıştım galiba. “Burada bitmeyebilir çünkü... Ah ne hikayeler duydum
bırakamayız, çıkarmamız gerek. Kaportayı annemden ben.
parçalamamız gerekirse parçalarız” dedi biri. Kesin
kararlıydılar beni bulmaya. Korktum, daha da Ondan sonra annemi ve kardeşlerimi hiç göremedim.
derinlere saklanmak için bir deliğe girdim. 1 yılı geçti sanırım insan anne ve babamla birlikteliğim.
Artık onlarla birlikte yaşıyorum.
Annem söylemişti; araba denen bir şey varmış.
Hareket edebilen bir şeymiş ve tehlikeli imiş. "Sakın Bana Pamuk ismini koymak istediler önce. Her
girmeyin içine" demişti annem ama ben çok merak taraflarını tırmıklayarak bu ismi pek beğenmediğimi
ediyordum arabanın içini doğrusu... Sadece nasıl bir ifade ettim. Bunun üzerine bana Cabbar dediler.
şey olduğunu görmek istemiştim aslında ve başıma Kedicede "Avının peşinde hızla koşan beyaz panter"
neler gelmişti… demektir ki, bu isim bana uygundu kabul ettim.
Başka insanlar da gelmişti. Farklı sesler ve Şimdi benim gibi türlü türlü zorlukların üstesinden
tonlamalarla hepsi beni çağırıyordu. Artık çıkmak gelip, bu eve alınan kardeşlerimle beraberiz. Kaç
istiyordum ama yolumu bulamıyordum ki... taneler mi? Onların hikayeleri nasıl mı?
Birden bir ışık belirdi bir yerde, sonra kayboldu. Kendileri anlatsın...
Tekrar belirdiğinde ışığa doğru gittim. Bir delik vardı.
Boşluktan kafamı uzattığımda yerden fazla yüksekte
olmadığımı fark ettim. Hiç sesimi çıkarmıyor, sadece
nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum.
NYX
233