Page 197 - NYXmag_SAYI_005
P. 197
Röportaj
Hayvanlar daha vicdanlı,
daha saf ve sade. Hele engelli
olanlar çok başka bir dünya...
Sizi rol aldığınız dizilerden tanıyoruz.
Mesleğiniz oyunculuk. Bir yandan da
aktif bir hayvan hakları savunucusu
olarak yoğun bir tempo içindesiniz.
Hayvanlara olan ilginiz ne zaman
başladı?
Hatırlıyor olmam inanılmaz gibi gelebilir ama 1,5
yaşındaydım köpekle tanıştığımda. Babam bir
subaydı ve görevi nedeniyle Sapanca’da yaşıyorduk.
2 katlı sari bir ev hatırlıyorum. Üst katında biz
oturuyorduk, alt katta oturan ev sahiplerimizin
köpekleri vardı. İlk yakınlaştığım hayvanlar o
köpeklerdi. Yıllar sonra gittim, buldum o evi.
Merdivende oturup, köpeklerle beraber patates
haşlaması yediğim anları hatırladım gözlerimi
kapatıp.
İlk hayvan sahiphenme deneyiminizi
anlatabilir misiniz?
Çocukluğumdan beri sokakta yaşayan tüm
hayvanlar benimdi zaten. Yani kendimi bildim
bileli varlar hayatımda. O yüzden “İlk buydu”
diyemiyorum. Çocukken yolumun kesiştiği bütün
hayvanlar benim zannediyordum. Hala öyle
sanıyorum gerçi.
Evinizde kaç patili dostunuz var? Bize
biraz onların hikayelerini anlatabilir
misiniz?
3 köpeğim var. Doğuştan görme engelli oğlum
Toprak ve yaşadığı göz rahatsızlığından dolayı
göremeyen Safiye kızım ve kendi dışında herkes
engelli olduğu için evi idare etmeye çalışan oğlum
Rüzgar. 9 kedim var. 8 tanesi engelli. En yaşlısı 13
yaşında.En gençleri 7 aylık.
Gidenlerimiz oldu, melek olanlarımız oldu. Şu an 12
çocuk var.
NYX
197