Page 267 - NYXmag_SAYI_008
P. 267

Konuşan Kediler








            arabasına yükleyip giderdi. Boş güğümlerle geri     Sabah ve akşam düzenli olarak yiyecek veriyorlardı
            geldiğinde ise akşam olmuş olurdu zaten. Ama o gün   oradaki kedilere. Güzel kokuyordu fakat süt değildi.
            gelen büyük araba çok farklıydı. Bir sürü adam da   Yemek de değildi. Küçük küçük çakıl taşlarına
            arabayla gelmişti. Çabuk çabuk eve girip çıkıyorlardı.   benziyordu. Kediler yerken kıtır kıtır sesler çıkıyordu.
            Her biri Zehra annemin hazırladığı paketlerden birini
            kaptığı gibi büyük arabaya taşıyor, sonra yine hızlı hızlı   Onlar yedikten sonra ben gidip kalanları yiyordum
            eve giriyordu yeni bir paket almak için. Çok tedirgin   her sabah ve akşam. Kediler benim orda olmamdan
            olmuştum. Hemen evden uzaklaştım. Küpeli keçi ile   pek hoşlanmamışlardı ama benim kimseye pabuç
            saklambaç oynadığımız yere gittim. Küpeli’nin beni   bırakmayacağımı bilmiyorlardı. Lezzetli yemekten
            bulamadığı saklanma yerime girdim ve akşama kadar   vazgeçmeye hiç niyetim yoktu doğrusu. Tabii bu arada
            çıkmadım. Ara sıra Zehra annemin sesini duyuyordum   bir sürü hır gür ve kavga çıkıyordu.
            ama hiç çıkmadım saklandığım yerden. Neme lazım, o
            kargaşadan hiç hoşlanmamıştım.                      Sonunda bir gün evdekilerden biri beni fark etti. ”Pisi
                                                                pisi” diye çağırdı. Gitmedim tabi. Sadece uzaktan
            Akşam olup karnım acıktığında koşa koşa eve gittim.   baktım. Kedilerden artanları yediğimi fark edince bana
            O da ne!!! Evde kimse yoktu. Her yer karanlıktı.    daha uzakta bir yerde yiyecek bırakmaya başladılar
            Bekledim, gelen giden olmadı. Akşamları kıvrılıp    sabah akşam. Kuru mama olduğunu öğrendiğim bu
            uyuduğum köşeye gittim, yiyecek vardı. Zehra annem   lezzetli yemeğin hatırına hiçbir yere gitmemeye karar
            bana yemek bırakmış. Demek kısa süre sonra geri     verdim. Çok da uzun olmayan bir süre sonra diğer
            dönecek. Hep öyle yapardı. Bir yere gittiği zaman bana   kediler bana alıştı. Sonuçta kötü bir kedi değildim,
            yetecek kadar yemek bırakırdı. Sevindim, karnımı    sadece karnımı doyurmaya çalışıyordum. Hem
            doyurup hemen uyudum.                               hepimize yetecek kadar kuru mama da vardı zaten.

            Sabah olmuştu ama gelen giden yoktu. Akşam olmak    Artık bana da diğer kedilerin yanında mama vermeye
            üzereyken Zehra annemin arkadaşı Emel teyze geldi.   başlamışlardı. Artık yediğim arkamda yemediğim
            “Sarıııı nerdeydin sen? Bulamadılar seni, çok üzüldüler.   önümde idi. Ya da bir elim kuru mamada, bir elim suda
            Hadi bakalım bize gidiyoruz” dedi. Beni aldı ve çok da   mı desem?
            uzak olmayan evine götürdü. Bizim ev gibi değildi, bir
            kere burada evler birbirine çok yakındı ve önündeki   İyi insanlarla kesişmişti yolum. Bana bir zararları
            yoldan çok fazla araba geçiyordu. Hem de evdeki     olmayacağına karar verdiğim bir akşam, bahçede
            Cabbar kedi beni hiç sevmemişti. Sürekli kovalıyordu   hooop diye kucağına atladım birinin. Çok sevindi.
            beni. Orda kalmak istemedim. Koşa koşa evimize geri   Başımı okşadı. Uzun zaman olmuştu bir insan başımı
            döndüm. O günden sonra Emel teyze arada bir gelip   okşamayalı. Zehra annemi anımsadım, içim özlemle
            bana yemek veriyordu. Beni yine yakalamak istedi ama   cızzz etti. Kıvrılıp uyudum kucağında.
            buna izin vermedim. Onunla gitmemeye kararlıydım.
            Karnım yarım yamalak da olsa doyuyordu ama çok      Kedi kardeşlerimle mutlu mesut yaşıyoruz bir süredir.
            mutsuzdum. Zehra annemi çok özlemiştim. Keçi        Ah bir de Zehra annem iyi olduğumu bilse. Çok merak
            kardeşlerimi çok özlemiştim.                        ediyordur o beni şimdi. Çok özlemiştir. Ben de onu
                                                                çok özledim. Şimdi beraber yaşadığım insanları da çok
            Ne kadar zaman geçti bilmiyorum bir gün çok büyük   seviyorum tabii ama Zehra annemin yeri hep bir başka
            arabalar gelip yaşadığımız evi yıktılar, tahtaları yine   olacak kalbimde.
            büyük bir arabaya doldurup götürdüler. Öylece
            bakakalmıştım. Artık Zehra annemin geri döneceği bir   Bana Omçi diye sesleniyorlar. Alışmam zor oldu hele
            evimiz yoktu.                                       de kedi dilinde “koca göbekli dombili” demek olduğunu
                                                                öğrenince biraz alınmadım değil. Ama şimdi ismimi
            Bizim evimize fazla uzak olmayan küçük bir ev daha   de yeni evimi de kedi kardeşlerimi de çok seviyorum.
            vardı otlağın öbür tarafında. Daha önce orada kimse   “Omçiiii” diye çağırdıkları zaman koca göbüşümü
            yaşamıyordu ama bir süredir akşamları ışık yanıyordu   titreterek koşuyorum. Sevil annem göbüşümü
            penceresinde. Gündüzleri de bir hareketlilik fark   okşayarak “Omçi’nin göbüşü buuuu” şarkısını söylüyor.
            etmiştim. Artık evimizin yanında beklemek çok canımı   Kısacası çok mutluyum, çok iyiyim Zehra anneme
            yaktığı için oraya gitmeye karar verdim. Tabii ki ilk   söyleyin e mi?
            günlerde çok yaklaşmadım, temkinliydim. Bahçede
            çok sayıda kedi olduğunu görünce çok şaşırdım. Daha
            önce hiç bu kadar çok kediyi bir arada görmemiştim.
            Ben diyeyim 20 siz deyin 25. (Ben saymayı biliyorum,
            Zehra annem keçileri sayarak öğretmişti bana)


                                                            NYX
                                                           267
   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271   272