Page 171 - NYXmag_SAYI_009

İlham Veren Kadınlar

Yönetici rotayı çizer

ama yolu ancak

ekiple tamamlar.

Afrika, İngiltere, Avusturya derken Kariyer basamaklarınıza baktığımızda
Türkiye’ye yerleşmeye nasıl karar değişim ve dönüşümün başladığı yerlerde
verdiniz? sizin göreve getirildiğinizi görüyoruz.
1982 yılında babam Hilton Otel Grubu’nun Başkan (Aksanat/Akbank Kültür Sanat Merkezi
Yardımcısı olarak Türkiye’ye tayin oldu ve 11 yıl dönüşümü, The Marmara Oteli Taksim’in
boyunca Türkiye’de görevini sürdürdü. Babamın yenilenmesi gibi) Bir şirketin ya da
Türkiye görevi sürecinde, 1 yıl Robert Koleji’nde markanın modernleşme adımlarında
okudum, fakat daha sonra eğitimimin devamı tercih edilme nedeniniz sizce nedir?
için Avusturya’ya geri döndüm. Ailem o yıllarda
İstanbul’da olduğu için sürekli gidip geliyordum ve Aksanat çok heyecanlı bir dönemdi. 1999’daki büyük
90’lı yıllarda eşim ile tanışınca Türkiye’ye tamamen depremden sonra, Beyoğlu’ndaki Aksanat binası
yerleştim. 27 yıldır evliyiz, bir kızımız var. 2001 yılında tekrar inşa edilmeye başlandı, inşaat
ve açılış süreci benim sorumluluğumdaydı. Sanat
Türkiye’ye yerleştiğiniz ilk dönemlerde merkezini farklı bir hedef ile tekrar konumlandırdık
bir cafe açarak 5 yıl yöneticiliğini de ve özellikle genç sanatçılara yer vererek
yapmıştınız. O dönemi biraz anlatır misyonumuzu yeniledik. Yeni yüzüyle hem var olan
mısınız? Yurt dışından gelen genç bir sanatseverlere hem de genç bir kitleye hitap etmek
kadın işletmeci olarak zorlandınız mı? istedik.
The Marmara tecrübem ise, Taksim'deki otelin
1990 yılları çok keyifli bir dönemdi, yeme içme
sektörü daha bakir bir alandı ve yeni bir konsept yenilemesi ile birlikte grubun marka revizyonu ve
ile piyasaya çıkmak bugüne göre çok daha kolaydı. yeni bir konumlandırma çalışmasını kapsamaktaydı.
Türkiye’yi iyi tanıyordum ve çok arkadaşım vardı. O Renovasyon ve yeni marka konumlandırma süreci
dönemde Türkçeyi çok akıcı konuşmuyordum ama büyük bir otel ve rezidans grubu için masraflı ve
kendimi ifade edebiliyordum. Bütün hazırlıkları ve zordur. Bu proje İstanbul başta olmak üzere, Antalya,
açılışı annem ile birlikte yapmıştık. Şnitzel çeşitleri Bodrum ve New York’daki oteller ve rezidansları
üzerine kurulan konsepti ile uzun yıllar Yeniköy’de kapsıyordu.
hizmet verdik. Cafe Amadeus’un bir farkı da mutfak Çocukluğumdan beri farklı ülkelerde, farklı
hariç tüm çalışma arkadaşlarımızın kadın olmasıydı. kültürlerle ve insanlarla bir arada olduğum için
O yıllarda, kadın çalışma arkadaşlarımızın çoğunluğu değişim ve dönüşüm hayatımın her anında var oldu.
oluşturması Türkiye için alışılmış bir durum değildi. Gençliğimden beri yeni trendlere meraklıyımdır,
okumaya ve öğrenmeye doyamıyorum. Yeni bir
Cafe Amadeus deneyiminden sonra yaklaşım, fikir veya iş modeli beni heyecanlandırır,
reklamcılığa geçişiniz nasıl oldu? iyi bir fikrin üstüne fikir eklemek, konulara yeni
Ben babamın izlerini takip ederek, (çocukluğum bir vizyon getirmek beni motive eder. Farklılık
boyunca otellerde büyüdüm) turizm okumaya yaratmaktan her zaman keyif alırım. Ayrıca
karar verdim. Fakat iş hayatındaki tecrübelerim zorluklarla mücadele ederek yeni sistem kurmak da
arttıkça, reklamcılık sektörünü merak ettiğimi beni mutlu eder. Açık fikirli kalmak bence önemli,
ve deneyimlemek istediğimi fark edip Boğaziçi yeni jenerasyondan çok şey öğrenebileceğimize
Üniversitesi’nde reklamcılık okuyarak yeni bir inanıyorum. Özet olarak, meydan okumayı seven,
sektöre geçiş yaptım. 1996 yılında Ogilvy Reklam çok çalışmaktan çekinmeyen ve problemlere her
Ajansı’nda müşteri temsilcisi olarak görev aldım. Bu zaman fırsat gözüyle bakan biriyim. Sanırım bu
geçiş iş hayatımda verdiğim en doğru karardı. yaklaşım bütün yaptığım işlere yansıdı ve bana farklı
projelerde yer alma imkânı yarattı.

NYX
171