Page 220 - NYXmag_SAYI_014
P. 220
Thingvellir Milli Parkı
Gullfoss Şelalesi
Okyanusa doğru baktığımızda, İzlanda’ya ait en genç kara
parçasını gördük. 1960’ların başında, volkanik bir patlama
sonucu oluşan Surtsey Adası, adını İskandinav mitolojisindeki
ateş devinden almış. Oluşumundan kısa bir süre sonra
ekosistemi gelişen ada 2008 yılında UNESCO Dünya Miras
Listesine girmiş. Özenle korunan florası, doğa ve biyolojik
araştırmalar için çok uygun olduğundan sadece sınırlı sayıda
bilim insanının erişimine izin verilen Surtsey, dünya üzerinde
girilmesi yasak olan sayılı doğal alanlardan biri.
Vik kasabasının yakınlarındaki Black Beach yani Reynisfjara,
muhtemelen İzlanda’da en çok fotoğraflanan bazalt kolonlarla
çevrili siyah kumsallardan. Sólheimasandurise 1973’de acil
iniş yapan askeri uçağının kalıntılarının bulunduğu başka bir
ziyaret noktası. İzlanda Yosunu
Reykjavik’ten 380 km uzaktaki son durağımız, Avrupa’nın en
büyük buzulu Vatnajökull’in içinde bulunan Glacier Lagoon’a
yani Jökulsarlon buzul gölü. İklim değişikliği sebebi ile erimeye
başlayan buzulların oluşturduğu gölde botlarla tura çıkabiliyor,
dev buzul parçaları arasında gezebiliyorsunuz. Bu arada Vat-
najökull İzlanda’nın yüz ölçümünün yaklaşık %10’nu kaplıyor.
Gölün okyanusa kavuşurken taşıdığı büyük buzul parçalarını
göreceğiniz simsiyah kumsal ise Diamond Beach olarak bilini-
yor.
Vatnajökull Milli Parkının içinde, kasım ortasından itibaren
sadece rehberlerle girebileceğiniz Crystal Cave isimli buzul
mağaraları var. Bu mağaraların yeri ve büyüklüğü her sene
değişiyor. Bazısı eriyor, bazılarıysa yeni keşfediliyor. Bu
aktivite yaklaşık yarım gün sürdüğü için genelde bölgenin
yakınlarındaki Hofn’da konaklanıyor.
Arkasından da dolaşılabilen 40 metre yüksekliğindeki
Seljalandsfoss, mağaramsı bir kanyondan geçerek görülebilen
Gljufrafoss ve görkemli bazalt kayalıklardan akan Svartifoss
şelalelerini de güneş erken battığı için ziyaret edemedik.
Hakarl ve Brennivin
NYX
220