Page 186 - NYXmag Sayı 16
P. 186
anlatıldığı gibi olsa. Keşke kötüler sonunda bedelini
ödese ve hep iyiler kazansa. Benim hikayelerimde
de her şey toz pembe değil çünkü hayatın gerçeğini
kanata kanata anlatmadığınızda bir farkındalık
oluşmuyor insanların gözünde. Keşke böyle
bitmeseydi diye üzüldüğümüz sonları değiştirebilmek
elimizde. Benim kitaplarımdan beklediğim rol de bu
aslında. Farkındalık ve değişmek ya da değiştirmek.
Sosyal adaletsizlik dünyanın hemen hemen her
yerinde mevcut. Para ve güç belirli bir zümrenin elinde
ve o zümreye yakın olanlar da bundan nemalanıyor
hem maddi hem de manevi olarak. Bunun yakın
zamanda değişmesi de çok mümkün görünmüyor
çünkü insanlık kolay yoldan para kazanma çarkına
çoktan kaptırmış kendini. Geçtiğimiz günlerde
Kopenhag’a gittik eşimle. Şehrin içinde bir başka
ülke var, kendi kendilerine hakimiyetlerini ilan
etmiş bir hippi mahallesi. Orada bir husus dikkatimi
çekti. Bölgedeki kafelerden kazanılan paralar o
mahallede (ya da özerk alanda) yaşayan 850 kişiye
dağıtılıyormuş. Oysa ki tüm dünya ülkelerinde
gelirin büyük bir kısmı küçük bir azınlığın elinde
ve kalan halk elindeki ile idare etmeye çalışıp
mutlu olmaya çabalıyor. Z kuşağının sadece bir
kısmından umutluyum bu sistemi uzak gelecekte
değiştirebilmeleri adına.
Kadın hakları ise kanayan bir yara hala. Feminizmi
kadın düşmanlığı sanan ya da kadını bir materyal
olarak gören cahil zihniyet değişmedikçe bu
konuda ne yazık ki çok ciddi bir gelişme sağlanamaz
düşüncesindeyim. Yaratıcı gücün iki cinsiyetten birini
diğerinden üstün kılması zaten yaratma mantığına
ters düşen bir durum bana göre. Bu minvalde Yaratıcı
sadece erkeklerin inandığı bir güç haline gelmez mi?
Ben bunun yüzyıllar önce bilinçli olarak başlatılan
eril zihniyetin kötü niyetli bir çıktısı olduğunu
düşünüyorum. Bu bir iktidar savaşı olmamalı. Erkek
güçlü kadın güçsüz, erkek yapar, kadın susar gibi bir
zihniyet olamaz… Bir yerde başkalaştırılan ya da aşağı
çekilen bir zümre var ise bunu yaratan mutlaka diğer
taraftır. Öncelikle eril dilden kurtulmamız gerekli
acilen. Bir kadın cinayetinde o kadının o saatte orada
ne işi vardı deniliyorsa (ki ne acıdır ki bunu söyleyen
kadınlar da var) buna sebep olan toplumun yozlaşan
kenarlarını törpüleyerek başlaması gerekir işe.
Sonraki kitabnzda hangi konuları işlemeyi
düşünüyorsunuz?
Türkiye'de ve dünyada sosyal adalet 28 yıllık bir kurumsal hayat tecrübem olduğundan
ve kadın hakları konularında nelerin bahsetmiştim. Bu bağlamda kamu ve özel pek çok
değişmesini umuyorsunuz? Kitaplarınız bu kuruluşa danışmanlık yaptım yönetimsel anlamda. Her
konularda nasıl bir rol oynuyor? iş ortamında sizin de bileceğiniz üzere mobbing yapan,
başkalaştıran, birilerinin üzerine basarak kariyer
Öncelikle kitaplarımda her iki tema da var baskın edinen, hak yiyen, dedikodu yaparak ortalığı karıştıran
olarak. Çünkü bunlar ne yazık ki içinde yaşadığımız ve yarattığı statükocu düzenle diğerlerini bastırmaya
toplumun gerçekleri. Keşke hayat masallarda çalışan insanlar mevcut. Ben bu tip insanları Kurumsal
NYX
186