Page 182 - NYXmag_SAYI_018
P. 182

Yoğun duygusal anlarda sadece
                                                                          odaklanılan noktanın hatırlanmasına
                                                                          anlamsal hafıza ya da inanç diyoruz.
                                                                          İnancın güçlenmesi odaklanmak ile
                                                                          mümkündür. Biz odaklanınca deneyimin
                                                                          kalbine temas eder ve görüntüyü
                                                                          yakınlaştırırız. Detayları hatırlamasak
                                                                          da asıl odaklanıp merkeze koyduğumuzu
                                                                          mutlaka hatırlarız.

                                                                          Kendilik algısı için geçmişin anılarını
                                                                          geleceğin hayallerine bağlarız.
                                                                          Çünkü geçmişi biz hatalı hatırlarız.
                                                                          Yaşadıklarımızın her detayını hatırlamayız
                                                                          ve aradaki boşlukları doldurmak
                                                                          isteriz. Ön yargı, anlam, sol hafıza ya
                                                                          da inançlarımızı kullanarak boşlukları
                                                                          şimdideki halleri ile doldururuz. Geçmişi
                                                                          hatırlarken aradaki detaylar ve boşluklar
                                                                          şuan ki duygu durumumuza göre şekil
                                                                          alıyor. Pozitif hissettiğimizde boşlukları
                                                                          bize iyi hissettirecek hali ile doldururuz.

                                                                          Beynimizin bu çalışma halini kendimize
                                                                          faydalı şekilde kullansak fena mı olur?
                                                                          Yani olmasını istediklerimizi, olmuş gibi
                                                                          beynimize gösterip masumca beynimizi
                                                                          kandırsak? Tabi ki sadece kendi kontrol
                                                                          alanımız içerisinde kalmak ve bu masum
                                                                          kandırmaca oyununu güzelliklere yönelik
                                                                          oynamaktan söz ediyorum!
                                                                          Meditasyonların bu kadar etkili olmasının
                                                                          da altında beynimizin bu çalışma şekli
                                                                          yatıyor. Fakat burada beynimizi olmasını
                                                                          istediğimiz şeye olmuş gibi inandırıp yarı
                                                                          yolda bırakmamak mühim mesele. Sonra
                                                                          yalancı çobana dönmesin sonumuz!



            Beyin gördüğü her şeyi gerçek                       Eylemsiz dilek sadece iyi

            zanneder!                                           niyettir!

            Zihnimiz evrimsel sürecinin oldukça başındadır.     “Hayal Panosu”nu duymayan yoktur sanırım.
            Görsel algılama ve kavrama yeteneğimiz işitsel ve   Çoğumuzun hayatında bir kez olsa bile hayal panosu
            duyuşsal becerilerimizden daha güçlü ve etkilidir.   yapmışlığı vardır sanırım! Yoksa hiç yapmadınız mı?
            NLP’nin ikinci yasası da bunu destekler niteliktedir;   Hayal panosu,  ölmeden önce yapılacaklar, ulaşılmak
            “Beyin gördüğü her şeyi gerçek zandeder!”           istenenlerin görselleştirilmesi niteliğinde bir
                                                                çalışmadır. Farklı şekillerde yapılabilir. Hayalindeki
            Beynimizin çalışmasına göre duygularımız            evin, arabanın, ailenin, işinin ve benzeri isteklerinin
            hipokampüs içinde kodlanıyor. Anılarımız hikayeler   görseline benzeyen görselleri kesip bir araya getirip
            ile güçlendirilip duygularla bağlanıyor. Hatırlamak   yapıştırıp oluşturduğun panoyu, her gün görebileceğin
            istediklerimize hikayeler eklediğimizde hatırlamamız   bir yere asmak en çok bilinen yöntemdir.
            kolaylaşıyor. Bizler, duygular, resimler ve hikayeler   Bununla birlikte “vizyon panosu” olarak da bilinen
            ile öğreniyoruz. Yüzyıllar boyu bilgi, ateşin etrafında   başka bir çalışma daha var. Vizyon panosu ise belli
            anlatıllan hikayeler ile bir sonraki nesle aktarıldı.   bir dönemde ulaşmak istenilen hayallerin hedefler
            Tiyatronun bu kadar akılda kalıcı ve öğretici yöntem   halinde görselleştirilmesidir.
            olmasının sebebi de budur.




                                                            NYX
                                                           182
   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187