Page 243 - NYXmag_SAYI_018
P. 243
Röportaj
gereği bazen başka şehirlerdeki okullara gidiyorum, Rengârenk kombinler yapmayı, yüzüme sim sürüp
gittiğim okullarda atölyeler veriyorum. taşlar yapıştırmayı çok seviyorum. Son zamanlarda ise
beyaz, krem, siyah renkleri de kullanıyorum. Seyircinin
O şehirdeki aileler nasıl yaşıyor, bir günü nasıl gözü çok yorulmasın. Nasılsa yine cıvıltılı kıyafetlerime
geçiriyor, öğrencilerin dikkat süreleri şehirden şehre dönerim.
değişiyor mu?.. Hep bunlara bakıyorum. Bu farklar,
yarattığım karakterlerin ruhunu da belirliyor aslında.
Önümüzdeki dönemde sizi nerelerde
göreceğiz? Yeni projeler, kitaplar, belki
Kendi çocukluğunuza dönsek… Bugünkü ekran için sürprizler? Bize küçük bir tüyo
Özlem’i yetiştiren o küçük kız kimdi? O verir misiniz?
zamanlar neler hayal ederdiniz?
Mahallede oyun kuran bir çocuktum: Organize eden, Yeni kitaplar yolda. Okuyucularımı şaşırtacak
tasarlayan, evde sahne kurup arkadaşlarını çağıran, içeriklerle karşılarına çıkmak istiyorum.
sonra da yaptıklarını sahnede onlara seyrettiren…
Okulda kompozisyon ve şiir yarışmalarına katılır, Önce yazar kimliğimle yoluma sadık kalacağım ama
tiyatro grupları kurardım. Beni en çok bunlar ardından belki ekran için sürprizlerim de olur.
heyecanlandırıyordu.
Ben kabına sığmayan biriyim.
Küçük bir yerde büyüdüm. Benim çocukluğumda
gidilecek çeşit çeşit kurslar yoktu, yapılabilecek fazla Dolayısıyla benden her an her şey beklenebilir.
bir aktivite de… Ben de hareketli ve meraklı bir çocuk
olarak, şimdi geriye dönüp baktığımda görüyorum ki
kendi oyun gezegenimi kurmuşum.
Bu yüzden de kendi kendimi yetiştirmeye alışmış
olabilirim. Sanata dair içimdeki bu büyük açlık da belki
biraz oradan geliyor.
İstanbul’a gidip hayal ettiğim okullarda okuyarak bu
hayatı mesleğime dönüştürmek istiyordum.
Bazen içimden geçiyor:
Bugünkü Özlem’i yetiştiren o küçük kız hâlâ içimde Evrenin kalbine doğru
yaşıyor. Dikkatli bakan, eserlerimi okuyan herkes
görebilir onu. yürüyebilsem, orada
tüm duyularımı açıp
Stilinizi de merak ediyoruz.
Gardırobunuzun vazgeçilmez parçaları susarak dünyadaki
neler? Sahne üstü ve günlük hayat stiliniz tüm hikâyeleri içime
arasında fark var mı?
çekebilsem. Sadece var
Gardırobum da kariyerim gibi rengârenk. Renkli olarak anlamı duyabilsem.
pantolonlar ve onlara karşıtlık yaratacak bluzlar, Bu düşüncenin bile içimi
gömlekler…
ışıkla doldurduğu oluyor.
Anlayacağınız, sahne üstü ve günlük hayat stilim
arasında pek fark yok.
İmza günlerim, derslerim, söyleşilerim, katıldığım
programlar… Hepsi benim için bir sahne zaten.
Sanatımı kıyafetlerimden, makyajımdan, stilimden ayrı
düşünmüyorum. Bana bakan, sanatımda neyi görsün
istiyorsam öyle giyiniyorum.
NYX
243