Page 241 - NYXmag_SAYI_006
P. 241

Konuşan Kediler


            "Aşağıdan geliyor sesi" dedi birisi. "Ama yamaç çok   Evde bir kedi abla vardı. Adı Pıtır'mış. Bu durumdan
            dik nasıl ineceğiz, aman dikkat toprak çok kayıyor   hiç söz etmemişlerdi. Şimdiye kadar annem ve
            " dediklerini duydum. Bir yandan da sürekli beni    kardeşlerimden başka kedi görmemiştim. O kadar
            çağırıyorlardı                                      çok sevindim ki hemen üzerine atlayıp oyun oynamak
                                                                istedim. Ona sarılıp uyuyabileceğimi hayal ettim. Ne
            "Gel pisi pisi". İşin başa düştüğünü anlayınca, dikenlere   güzel olacaktı buradaki hayatım…
            ve kaygan toprağa aldırmadan tırmanmaya başladım.
            Bana uzuuuuun gelen bir tırmanıştan sonra yanlarına   Oysa Pıtır Abla daha ilk günden beni sevmeyeceğini
            varmıştım. İnsanlardan erkek olan hemen beni        deklere etti. Nasıl mı? Tıslayarak… Çok üzüldüm.
            kucağına aldı. "Kaybolmuş galiba, annesini bulmamız   Benimle oynamak istemiyordu hiç...Ben onunla
            gerek "dedi.                                        oynamaya çalıştığımda ise hırpalıyordu beni.

            Bir süre köyün evlerini dolaştılar kucaklarında     Ama ben karar verdim; ona iyi davranacaktım.
            benimle. Hiç kimse yardımcı olamadı. Annemin kimin   Sabredip onun sevgisini kazanacaktım. Hem belki
            kedisi olduğunu kimse bilmiyordu.                   eve başka kediler gelir. Eğer öyle olursa onlara da iyi
                                                                davranacağıma dair söz verdim kendime.
            Ben sakinleşip birinin omuzunda uyuklamaya
            başladığımda, uzun bir yürüyüş mesafesindeki başka   Bana isim bulmaya çalışıyorlardı. Daha önce ismim
            bir sürü insanın bulunduğu bir yere gitmiştik bile.  yoktu. Annem bana seslenirken özel bir ses tonu
                                                                kullanırdı, beni çağırdığını anlayıp hemen yanına
            Bir grup insan yüksek sesle konuşup gülüşüyorlar,   giderdim. Ama artık ismim olması gerekiyormuş. Oysa
            bazıları ateş yakarken bazıları da leziz kokan      “Pisi Pisi” dediklerinde ben zaten anlıyordum ki beni
            bir şeylerle uğraşıyordu. Herkes çok meşguldü.      çağırdıklarını. Ama bazen Pıtır’ı çağırırken de pisi pisi
            Gerçekten çok leziz bir koku vardı. Yemem için bana   diyorlardı. Demek ikimizi ayırdetmek için isimlerimizin
            da verdiler. Verdikleri şeyi tek lokmada yutmama    olması gerekiyordu. Hem insanların da her birinin ayrı
            da kahkahalarla güldüler. Şaşırmış görünüyorlardı.   ayrı isimleri vardı. Benim de adım olacaktı artık. Ne
            İçlerinden biri derdimi anladı. "Canııım çok acıkmış "   güzel…
            dedi. "Ne yazık ki yanımızda hamsiden başka bir şey
            yok, acaba bu kadar küçük bir kedinin balık yemesi   Birkaç isimden sonra en sonunda Kapça'ya karar
            sakıncalı mıdır" diye devam etti. Tereddüt ettiğini   verdiler. Lazca’da hamsi demekmiş. Beni bulduklarında
            görünce bana vermekten vazgeçerler korkusuyla       deli gibi hamsi yediğim için bu ismi vermeye karar
            birkaç hamsiyi daha birer lokmada yuttum. Bu durum   vermişler.
            onları eğlendirmeye başlamıştı. Ben ise mırıldana
            homurdana hamsi yemeye devam ettim. Bu arada        İsmimi sevdim çünkü aynı zamanda kedi dilinde
            çeşitli şirinlikler yaparak kendimi sevdirmeye      "merhametli büyük abi" demektir. İsmim karakterimi
            çalışıyordum. Birinin paçalarından tırmanıp omuzuna   de etkilemiş olmalı ki, benden sonra gelen kedi
            oturdum mesela. Karnım doyunca keyfim yerine        kardeşlerimin hepsine çok iyi davrandım, onlarla
            gelmişti ne de olsa.                                oyunlar oynadım, onlara yalanarak temizlenmeleri
                                                                gerektiğini öğrettim. Hem bunun için kendime de söz
            Bir ara konuştuklarını duydum. “Nasıl bırakırız ki   vermiştim değil mi?
            burada? Baksana hiç kimse sahip çıkmadı. Henüz çok
            küçük. Kendi başına hayatta kalamaz.”               Şimdi evdeki diğer 9 kedi kardeşimin hepsi ile çok iyi
                                                                anlaşıyoruz.
            “Keşke onlara annemle birlikte yaşadığımız
            bahçeyi tarif edebilsem ve beni oraya götürseler.”   Mutluyum tabii ama köyde bıraktığım kardeşlerime ne
            diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ama yolu             olduğunu da çok merak ediyorum.
            bulabileceğimden hiç emin değildim.
                                                                Umarım onlar da benim gibi iyi insanlar
            Kısa bir süre sonra karar vermişlerdi. Beni         bulabilmişlerdir.
            orada bırakmayacaklar beraberlerinde evlerine
            götüreceklerdi.                                     İnsan annem insanların kedileri değil, kedilerin
                                                                insanları seçtiğini söylüyor.
            Karnım doyunca çok uykum gelmişti. Beni
            götürecekleri evdeki hayatımın nasıl olacağını hayal   Ben seçimimden çoooook memnunum... Darısı dışarda
            ederken, içlerinden en çok sevdiğim, yumuşak sesli   zor durumda hayata tutunmaya çalışan dostlarımın
            insanın kucağında uyuyakalmıştım.                   başına…

            Uyandığımda başka bir yerdeydik. Galiba sözünü
            ettikleri evlerine gitmiştik.



                                                            NYX
                                                           241
   236   237   238   239   240   241   242   243   244   245   246