Page 331 - NYXmag_SAYI_008
P. 331

Düş Kapanı











            Portreler, objeler, manzaralar...                   Bir, kuşun kanadı olup havalanmakta,

            “Bunlar ne kadar güzel” dedim. O da bana “Ben       Bir, kedinin gizlerini öğrenmekte.
            çocukken bizim köyde bir kağıt bir kalem buldum mu
            bir şeyler bulur onlara bakarak çizmeye çalışırdım.   Portakal çiçeğini kopartmadan koklamakta,
            Bahçedeki odunları üst üste koyar resmini yapaya
            çalışırdım. Etraftakiler bana gülerdi.” demişti.    Taze bir bardak çayda saklı.

            Hiç okula gitmemiş, resim yapmakla ilgili hiçbir kursa,   Yaşamın mucizevi ayrıntıları.
            eğitime katılmamış o kadının resimlerini herkes
            görsün isterdim … Gerçi tarihteki en eski ressamlar da   Aşk korur bir tek masumiyetini,
            kimden almıştı ki bilgileri. Bir bakıyorsun arkadaşının
            tiyatroya yeteneği olduğunu o ancak kaynanasının    Sevgiyle yol alırsın engin denizlere…
            taklidini yaparken anlayabiliyorsun. Kendi bile
            farkında değil.                                     Bir tek böyle tamam olur, bir olursun evrenle…

            Demek istediğim şu; önce yetenek sonrada eğitim.    Bilip de unutturulanı anca böyle anımsatırsın
            Eğitim olmadan da olmaz fakat yetenek yoksa Oxford   zihinlere.
            bitirse nafile.
                                                                Nerede ve kim olursan ol,
            Ne kazanabilir ya da en çok ne kaybedebilir ki insan
            hayatta …                                           Bu dünyanın dışındaki seni bul …

            Aynı griye bakan farklı kışlarımız var artık…

            Hayata geçiremediğimiz, içsel yolculuğumuzu         Yorgun, yılgın, bitap, biçare olabilirsin.
            tamamlayamadığımız bir döngü.
                                                                Unutma hazineler viranelerde olur.
            Belki de her şey en başından belli. Bilemiyorum…
                                                                Benim işim de gücüm de bu;
            Ya da işte daha önce de söylediğim gibi var olmanın
            dayanılmaz hafifliği…                               Madde ağır, manaya aşinayım

            Zaaflarımız, zayıflıklarımız, seçimlerimiz ...      Son olarak aborijinlerin çok sevdiğim bir atasözünü
                                                                paylaşmak isterim; yanılmıyorsam şöyle idi:
            Aslında geç de olsa anlıyorsun. Bütün bu olan bitenin
            dışında bunca etiket sırtında…                      BEN BURAYA SEVMEYE, GÖRMEYE, ÖĞRENMEYE
                                                                GELDİM... BİR GÜN EVİME GERİ DÖNECEĞİM.

            Ondan bundan yana.                                  Şenay ben.

            Oralı buralı olmaktan.

            Ve bunca dünyalık, hırs içinde tek gerçek; bu bir
            yolculuk.

            İnsanın kendisine, kendi özüne yolculuk.












                                                            NYX
                                                           331
   326   327   328   329   330   331   332   333   334