Page 327 - NYXmag_SAYI_011
P. 327

Düş Kapanı


            dinlemişti Alev hakkında. Hüzünlü, bazen şaşırtıcı.   Adam sendeledi, masaya tutunmak istedi ama
            Hangisi gerçekti bilemiyor ve onu yakından tanımayı   dengesini kaybedip yere serildi. Sonrasında
            istiyordu. Fakat Alev kimse ile fazla konuşmayan, bir   ambulanslar, polisler, tutanaklar derken her ikisi de
            an hüznü yüzünden okunurken bir anda kahkahalar     hastaneye yetişemeden ölmüşlerdi.
            atan bir kadındı. Biraz melankolik, bazen boş vermiş
            bir kadındı. Çoğu kez sarhoş çıkıyordu sahneye ama   Ahmet şaşkın ve korkmuştu ifadesinde defalarca
            sezdirmiyordu.                                      “Ben onu öldürmek istemedim sadece durdurmak
                                                                istemiştim” dese de nafile.
            Bir akşam sahne öncesi meyve istemişti odasına ve
            Ahmet götürmüştü…                                   Görülen mahkemeden sonra on yıl hapis cezası aldı.
                                                                Daha 22 yaşında idi.
            Rengarenk, ışıklı makyaj masasının önünde oturmuş
            hazırlanıyordu bir yandan da bardaktaki viskisinden   Yaşadıkları kötü bir kabus olmalıydı. O gecenin her
            yudumluyordu.                                       karesi, hep aklında, hep gözünün önündeydi. Alevin o
                                                                bir anda yere düşüşü çakılı kalmıştı zihninde. Tarifsiz
            Ahmet ”Meyveleriniz efendim” dedi.                  bir acıydı bu. Hapishane ziyaretine gelen kulübün
                                                                patronu "Her zaman yanındayım. Seni korur, kollarım...
            O da dönüp onu bir süzdükten sonra “Sen yeni        Her ay düzenli maaşını yatırırım. Seni severim bilirsin...
            olmalısın” dedi “Daha önce hiç görmedim.”           Olmadı, yapamadın çıkınca, beni bul. Seni ortada
                                                                bırakmayız" dedi "İcabında."
            Ahmet kendinden bahsedince konuşması ve kelimeleri
            seçmekteki hüneri gözünden kaçmadı. “Nereden        Onca yıl hapishanede düşünmek ve yazmak için çok
            düştün sen buralara ... Biraz daha konuşsan şiir yazılır,   zamanı oldu. Ve o kadar yorgun, yılmış hissediyordu
            beste  yapılır icabında” dedi… “Ne güzel şeysin sen   ki… Çıkınca Karadeniz’de bir yaylada yaşamaya karar
            kibar çocuk” deyip biraz güldü.                     verdi.

            Ahmet dışarı çıktığında kalbi deli gibi atıyordu.   Kulüp patronunun gönderdiği paralarla Karadeniz’e
                                                                gidip bu kulübeyi satın aldı...
            Yalnız o alaycı sözleri ona hiç yakıştıramamıştı.
                                                                Sanki burada kendini bulmuştu... Köklerini bulmuştu
            Bir de kelime anlamını tam olarak bilemediği “İcabında”   sanki.
            sözüne takılmıştı.
                                                                Nisan 1971.
            Bir buçuk yılı aşkın hem aynı gece kulübünde çalışıyor
            hem de üniversitenin ikinci yılına devam ediyordu.   Uzun ve soğuk bir kışın ardından kuş sesleri ile uyandı.
            Dersleri iyi, çevresi tarafından sevilen biriydi.
                                                                Kulübenin tahta yeşil boyaları yer yer çıkmış
            Alev ile arada küçük sohbetleri oluyor, onu tanıdıkça   menteşeleri paslanmış kapısını araladı.
            platonik bir aşk gelişiyordu içinde.
                                                                Güneş gözlerini kamaştırdı. Karşıdaki yokuşun
            Alev güçlü görünmeye çalışan, aslında ürkek bir     başındaki ağaç, pembe pembe çiçekler açmıştı yeni
            kuştu. Kendi gibi hüzünlü, bir o kadar da gizemli…    fark ediyordu.
            Ahmet bunları görüyor ve ona daha da bir hayranlık
            duyuyordu. Alev kendinden çok bahsetmezdi.          Bahar gelmişti.
            Anlatmadıklarında gizli idi.
                                                                Sanki birçok şeyi yeni fark ediyor gibiydi.
            Arada bir gece kulübünde kava dövüş çıkar, ortalığı
            yatıştırmak, toparlamak da çalışanlara düşerdi…     Çiçek vardı…

            Yine böyle bir akşam çok içen kodaman bir müşteri,   Güneş vardı…
            sahnedeki Alev’in suratına elindeki paraları fırlatmış,
            korumalar yetişip adamı dışarıya çıkartmaya çalışırken   Umut vardı bu sabah.
            adam belinden bir silah çıkarıp Alev’e ateş etmişti.
            Alev kırmızı yuvarlak sahnenin orta yerine düşmüştü.   Başarabilir, baş edebilirim, istersem, İCABINDA diye
            Ortalık bağrış çağrış, kaçmaya çalışanlar, kıyamet   geçirdi içinden.
            yerine dönmüştü
                                                                Tebessüm etti yüzü güneşe dönük...
            Ahmet, adamın arkasındaki buz kovasının içinde duran
            henüz açılmamış şampanya şişesini kaptığı gibi adamın   İcabında diye bir söz geçirdi diye içinden.
            kafasında kırmıştı.


                                                            NYX
                                                           327
   322   323   324   325   326   327   328   329   330