Page 221 - NYXmag_SAYI_012
P. 221
Düş Kapanı
seyrediyor ve kendine ağlıyordu ama şunu biliyordu: Cavşin oğlunun hasreti ile yanıp duruyor, Azad onu
Kırılmalı idi bu esaret zincirleri. Kadınların kaderleri da Viyana’ya çağırıyordu. Çok ısrar etmesi üzerine
erkeklerin elinde olmamalıydı. Ama elinden bir şey gitmişti Cavşin. Azad onu kız arkadaşı ile tanıştırdı. Bir
gelmiyordu. Cavşin 18’inde bir erkek çocuk dünyaya yılı geçmeden de evlendiler. Kızın babası Türk annesi
getirdi. Ömer Ağa muradına ermişti. Cavşin’i el Fransız’dı.
üstünde tutuyor, bir değini iki etmiyordu. Altınlara
boğuyordu adeta onu. Cavşin’inse yüzünü güldüren Çavsin’in dileği gerçek olmuştu. Oğlu büyümüş, iyi bir
tek şey minik oğlu olmuştu. Babası Azad koymuştu evlat iyi bir insan ve büyük adam olmuştu. Başka yerler
adını. görüyordu. Hatta oğlunun sayesinde o da görüyordu.
Üç yıl önce de Fransa’dan bir iş teklifi almıştı Azad.
Seneler geçmiş Azad okula başlamıştı. Cavşin yüreği Büyük bir şirketin ceosu olması teklif edilmişti.
kıpır kıpır... Köye bir okul yapılmıştı artık. Okusun
büyük adam olsun istiyordu oğlu, buralardan gitsin, Eze diye bir köyün yakınlarına kurulu bir yerdi burası.
yeni yerler görsün istiyordu. Eşi Katya ve kızı ile yerleştiler buraya. Birkaç ay
sonra da gidip Ankara’dan annesini alıp geldi Azad.
Köy öğretmeni geceleri okuma yazma bilmeyen Cavşin önce çok sıcak bakmasa da sevmişti bu köyü.
kadınlar için ders verileceğini duyurdu. Cavşin gitmek Cennetten bir parçaydı adeta.
istedi, Ömer Ağa karşı çıkmadı. Ömer Ağa günden
güne çöküyor, aşırı tütün içtiğinden nefes darlığı Cavşin yine verandada otururken torunu Zilan
çekiyordu. Aşiret ailesinin en büyüğü idi. Fısır fısır geldi yanındaki kanepeye oturdu. “Babaanne Paris’e
şimdiden mal paylaşımı, miras konuşulur olmuştu. taşınıyorum üniversiteyi orada okuyacağım babam
Artık bir de oğlu vardı. Bu Cavşin’i ürkütüyordu. ve annem izin verdi biraz zor oldu ama oldu. Erkek
Cavşin okuma yazmayı sökmüştü. Sanki bir Cavşin arkadaşım da ayni okulda. Ev işi de halloldu.” diye
daha olmuştu içinde. Çocuk gibi mutuydu. sevinçten bağırarak konuşuyordu.
Azad’ın üçüncü sınıfa geçtiği sene yetmiş sekiz yaşında Onun mutluluğu Cavşin’i çok mutlu etmişti. Sahi ne
Ömer Ağa hayatını kaybetmişti. Çavşin hüzün, idi mutluluk, bir tarifi var mıydı...“Çok sevindim kızım.”
sevinç, bilinmezlik içinde daha önce hiç yaşamadığı dedi. “Mutlu olduğun gibi yaşa, hep kendin gibi ol.”
duygular yaşıyordu. Bütün işlerin başına diğer kardeşi dedi. Zilan kısık bir sesle “Babaanne sen hiç aşık oldun
Baran Ağa geçmişti. Artık sürekli bir huzursuzluk mu?” diye sordu. Cavşin gözü mavi denizde, “Bilmem
vardı. Ömer ağadan kalan malların oğluna kalacağını ki” dedi. “Çarşıda bir kumaşçı vardı. Annemle yeni
bilmeleri bütün varisleri tedirgin ediyordu. genç kız olduğumda oraya basma almaya giderdik.
Dükkanda gençten bir çalışan vardı. Gözü gözüme
Bir yıl dayanabildi Cavşin. Köy öğretmenine danışıp değer, yüreğim çarpar, nedensiz bir heyecanlanırdım.
noterden reddi miras kağıdı hazırlatıp imzaladı. Birkaç kelime dışında konuşmadık hiç. Üç dört kere
Oğlunun ve kendisinin bütün haklarından vaz geçti. gördüm topu topu. Şimdi söyle bu aşk mı gayrı ben
Bir sabah çiğ düşmeden toprağa, toparlanıp oğlunu bundan ötesini bilmedim.”
alıp revan oldu yola imzaladığı kağıdı avludaki büyük
masanın üstüne koydu. Uçmasın diye de üzerine Çavşin yaşlanıyordu artık. Geriye dönüp anasını,
bir taş. Büyük ablası eşi, çocukları altı yıl olmuştu doğduğu toprakları, dik yamaçları ve sert kışları
Ankara’ya taşınalı. Anasından adreslerini alıp onların özlüyordu.
yanına gitti. Biraz birikmiş para ve bolca altın ve
takıları vardı. Kızılay’da iki göz oda tuttular. Sonra bir Güneş batana kadar denizi seyretti…
fabrikada iş buldu. Azad okula gidiyor, teyzesi ona göz
kulak oluyordu. Yakın oturuyorlardı zaten. Şöyle bir bakındı gece yanan ışıklı evlere, sokaklara.
Cavşin yaşamaya yeni başlamıştı sanki… Dünya “E Cavşin” dedi kendi kendine
malı mülkü değer miydi esarete… Kendi ayaklarının
üzerinde durmanın, bu devasa özgürlüğün ve hazzın ALACA KÖYÜ NERE EZE NERE NEREDEN
sarhoşluğu ile yorgunluğunu anlamıyordu bile. Azad NEREYE....
çok başarılı bir öğrenciydi. Tam bursla yurt dışında
okudu. Ve orada bir şirkette çalışmaya basladı.
NYX
221