Page 270 - NYXmag_SAYI_005
P. 270
Kültür - Sanat / Röportaj
Kehanetlerinizin çoğu çıktı mı yani?
Hahaha. Hayır kahin değilim. Verili olana bakıp
gidişi tahmin etmeye çalışıyorum. Elbette hikayenin
çekiciliği için kötü olasılıkları tercih ediyorum.
Trinidad’ın Dönüşü’yse apayrı bir hikaye.
Okuru Alfa Centuri’ye götürüyorsunuz.
Alfa Centuri’yle ilgili bahsettiğiniz
yazar kütüphanesini oraya giderek
oluşturmadınız herhalde?
O zaman da devreye çok titiz bir araştırma ve
hayal gücü giriyor. Sonuçta insanın hiç gitmediği
uzaklıkları anlatıyorsunuz. Ama insan da korkuları
da çok değişmez. Karakterin içine girmeyi
becerirseniz hikaye kendi kendini anlatmaya
başlıyor.
Son kitabınız Kurbağa Adası’na gelelim. İnsan tehdit kendi biyolojik varlığını
Kanal İstanbul tartışmalarının başladığı
günlerde yayınlandı yanılmıyorsam. doğrudan dürtmeden harekete
Öncelikle bu kadar hızlı yazmayı nasıl geçmeme konusunda kötü bir
becerdiniz?
şöhrete sahip. O zaman da iş işten
Hahaha. Evet bir buçuk günümü aldı. Şaka bir geçmiş oluyor.
yana ilginç bir tesadüftü o. Kanal 2011 genel
seçimlerinde ortaya atılmış bir vaatti. Ben romanı
yazarken de yıllardır kimse sözünü etmiyordu.
Bir İstanbul distopyası yazacaktım. Aslında bir
iklim distopyası belki. İstanbul bu distopyanın iyi. O roketler küresel bir felaket yaşanırken birkaç
en şiddetli yaşanacağı şehirlerden biri. Altyapısı bin zengini Kurbağa Adası’ndaki gibi yörüngede bir
nüfusuyla insanlara her gün mikro distopyalar otele çıkarmaya yarar ancak.
yaşatan bir şehir. Kanal bu şehirde sıkışmışlık hissini
doruğa çıkaracak güzel bir fikirdi. Artan nüfusun, İnsanı yavaş yavaş haşlandığı için
sıcaklıkların, vıcık vıcık bir iç içe geçmişlik ortamına bunu fark etmeyen kurbağalara
atılacak son bir düğüm, çuvalın ağzını büzecek son benzetiyorsunuz. İnsan gerçekten
bir sicim. İktidarın kitabın yayınlandığı günlerde felaketine alışır mı yoksa bir gün su
Kanal İstanbul’u yeniden gündeme getirmesi kaynamadan kazandan sıçrar mı?
mutsuz bir tesadüf oldu diyelim. Hatta bu aralar
maalesef Kurbağa Adası’nın temel atma törenine Kurbağalar gerçekte bir sıcaklık eşiği aşılınca
tanıklık edeceğiz. sıçrıyor. Bu deney yapılmış. İnsan tehdit kendi
biyolojik varlığını doğrudan dürtmeden harekete
Önce İkibinseksendört sonra Kurbağa geçmeme konusunda kötü bir şöhrete sahip. O
Adası. Dünya’nın geleceğiyle ilgili zaman da iş işten geçmiş oluyor. Yani kurbağalar
karamsar mısınız? değil insanlar kaynamayı bekliyor. Dünya tarihi
savaşlar da dahil bu tür göz göre göre gelen
Bugünüyle ilgili de karamsarım ve bunun sürüyle felaketlerle dolu. İklimle ilgili adımlar atılıyor
nedeni var. Dünya’nın İkibinseksendört’teki gerçi son zamanlarda. Sürdürülebilirlik önem
Eliza’nın kontrolüne gireceğini sanmıyorum. Ama kazanıyor. Şirketlerin kredibilitesini belirleyen
Alexa’nın kontrolüne girmeye başladı bile. Yapay önemli bir faktöre dönüşüyor. Sıfır emisyon
zekanın Dünya’yı ele geçireceğini sanmıyorum. Ama hedefleri pek çok ülkede on on beş yıl sonrası gibi
yapay zekayı kaldıraç olarak kullanan doğal zekalar çok yakın tarihlere çekildi. Fosil yakıtlı taşıtların
bunun için savaşıyor. İklim krizi bir gerçek. Kimse sonu nihayet geliyor. İnsan asansörden, bulaşık
SpaceX ya da Virgin Galactic roketlerinin inip inip makinesinden vazgeçmez. Elektriğini çatısından
kalkmalarına aldanmasın. Yakınlarda insanlığın almayı başarırsa bu konuda ümitli olabiliriz. Yine de
kaçacağı bir yer yok. Dünya’nın en kötü yeri hala yapısında var olan kendini imha etme potansiyelini
Güneş sisteminin en iyi yerinden binlerce kez daha küçümsememeliyiz.
NYX
270