Page 20 - NYXmag_SAYI_007
P. 20
Mısır’da ve Osmanlı’da kokunun çok haftada 70 gram kullanırken, gözdeler haftada 3
önemli olduğunu görüyoruz. Koku gram kullanabiliyorlardı.
hiyerarşisini de anlatır mısınız?
Karanfil, tarçın, yasemin, amber ve misk gibi kokuları
Mısır’da güzel kokuları firavunlar ve firavun aileleri, sadece kadın efendiler (erkek çocuğu olanlar)
generaller ve aristokratlar kullanırdı. Köleler bu güzel kullanabiliyordu. Daha hafif kokuları ise cariyeler ve
kokuları bilmezdi. Özellikle bazı kokular; yasemin, ikballer kullanabiliyordu.
akgünlük, ardıç gibi kokular halktan olabildiğince Muhteşem bir koku hiyerarşisi var tarihte. Sadece
uzak tutuluyordu. Halk bu kokuları tanımadığı Osmanlı’da da değil tabi, tüm Avrupa’da da böyle.
için, kraliyet ailesi ya da firavunların kokuları halka Mesela gül kullanıyorsanız ya Marie Antoinette
ulaştığında, ancak Tanrılar böyle kokabilir mesajı olmalısınız ya da Napolyon. Şimdi herkes her kokuya
verilmek isteniyordu. ulaşabiliyor.
Firavunlar çok fazla yasemin kokusunu kullanıyor, Koku titreşimlerinden bahsediyorsunuz.
mesela Nefertiti, yaseminli banyolar yapıyordu. Müzik ve koku arasında nasıl bir ilişki var?
Özellikle mumyalama işlemlerinde, piramitlerde
yasemin muhakkak bulunur. Hiyerarşik bir sistem Hayatta her şeyin bir frekansı var. Müzik de bu
var olduğu için halkın yasemine ulaşması mümkün titreşen frekanslardan. Bilimsel araştırmalara
olmadığından dolayı mezarlarına yasemin çiçeği bakıldığında, kokunun da müziğin de frekans boyutu
çiziyorlar. Ölümden sonra yaşama inandıkları için Mhz şeklinde test ediliyor. Nikola Tesla, gül üzerinde
onların inancına göre bu önemli. Eski Mısır’da koku çok durmuştur. Gülün frekans boyutuyla ilgilenmiştir.
hiyerarşisi böyle. Ardından yıllar geçtikten sonra Japonlar yaklaşık
6 yıl süren bir araştırma yapmıştır. “Nikola Tesla
Kyphi isimli ilk koku formülünü sadece kraliyet ailesi gül üzerine ne demek istedi?” sorusunun cevabını
kullanabiliyordu. Bununla birlikte sadece tapınakta almak istemişlerdir. Dünyadaki bütün gülleri
çalışan kölelerin, akşam tapınaktan çıkarken üç yağ topladılar ve frekansı en yüksek Isparta gülü oldu.
ile banyo yapmalarını zorunlu kılarlardı. Tapınaktan İkinci Beyazıt Külliyesi’ne baktığımızda ise müzikle
çıkarken mistik olarak arınmaları gerektiği için. kokunun hep birlikte kullanıldığını görüyoruz. Evliya
Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde hangi hastalıklarda
Osmanlı’da ise sultanların kullandığı kokuları hangi müziklerin dinletildiğini ve hangi kokuların
cariyeler kullanamazdı. Bu büyük bir saygısızlık koklatıldığını görebiliyoruz. Günümüzde ise özellikle
olarak nitelendirilirdi. Boy göstermek gibi algılanır psikolojik rahatsızlıklarda koku ve müzik terapisinin
ve çok büyük bir ceza gerektirirdi. Zamanın birimine birlikte kullanıldığını görebiliyoruz, iyileşme sürecini
çarptığımızda valide sultanlar ve kadın efendiler hızlandırıyor.
NYX
20