Kapalıçarşı ve Civarında Mücevher Markası Olan İlk Kadın: Tina

Writer: Sevil Balaban

Date: 21/07/2023

PAYLAŞ

Esra Moreno / Tina Jewellery / Tasarımcı ve Değerli Taş Uzmanı (Gemolog)

Röportaj: Sevil Balaban /[email protected]

1972 yılında Nuruosmaniye ’de sektöre adım adan Tina Christa Sezer, Kapalıçarşı’da mücevher mağazası olan ilk kadın olma özelliğini taşımaktadır. Faaliyetlerine 18 metrekarelik bir dükkanda başlayan Tina, işinde başarıyı yakalamak amacıyla doğal taşlar hakkında kitaplar okumuş, yurtdışı mücevher fuarlarına katılmış ve en önemlisi de vaktinin çoğunu işin mutfağı olan mücevher atölyelerinde geçirmiştir.

Almanya’da Doğal Taş Bilimi üzerine eğitim alan kızı Esra Moreno’nun katılımıyla yeni bir ivme kazanan ‘TINA JEWELLERY’ Nuruosmaniye ’deki mağazasının ardından ilk butik mağazasını Nişantaşı’nda açmıştır. Yüksek kalitede işçilik ile yarattığı kusursuz görünümü tüm tasarımlarına yansıtan TINA JEWELLERY, zengin ürün yelpazesiyle müşteri odaklı hizmet vermektedir. Yenilikçi anlayışı ile yurtiçi ve yurtdışı moda trendlerini takip eden TINA JEWELLERY, kendisini özel hissetmek isteyenler için eşsiz tasarımlara imza atmaktadır.

Başarılı mücevher tasarımcısı ve taş uzmanı Esra Moreno ile annesinin yarattığı, şimdilerde ise kendisinin devam ettirdiği Tina markası hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik

Tina Jewellery’nin hikayesi nasıl başladı?

Tina Jewellery, 1992 yılında, her zaman pusulam olan annem Christa Sezer tarafından kuruldu. Kendisi daha önce 14 yıla yakın bir süre mücevher sektöründe çalıştığı için yenilikçi bir süreç için de düğmeye basmış oldu.

Annem aynı zamanda Kapalıçarşı ve civarında mücevher markası olan ilk kadın olarak bir ilke de imza atmış oldu. Bunun yanı sıra üst kalite renkli taşları kullanarak inovasyonu da başlattı. Aslında Tina ile annem sektörde çok yönlü bir dönüşüm sürecinin de mimarı oldu.

Annenizin kurup geliştirdiği markaya sizin katılımınız nasıl bir ivme kazandırdı?

Annemin gösterdiği yolda ilerlemek benim için her zaman gurur verici oldu. Üstelik annemin mücevhere olan özeni, aşkı ve tutkusu da yoluma ışık tuttu. Almanya’da gemoloji eğitimi alarak, işin teknik kısmı konusunda da donanım edindim. Hayal gücümle aldığım eğitimi bir araya getirince markamızın vizyoner karakterine katkıda bulunma imkanım oldu.

Sizin değerli taş bilimi üzerindeki eğitiminizin tasarımcı yönünüze nasıl bir etkisi var?

Sanatın her alanını ilgiyle takip ediyorum, özellikle el yapımı tasarımların hayal gücü ile birleştiği alanları yakın takibe alıyorum. Farklı yorumları gözlemlemek ufkumu açtığı gibi birçok yeni fikri hayata geçirmemi sağlıyor ve hayal gücümü besliyor. Bu noktada eğitimim devreye giriyor. Hayal gücü kadar işin matematiği de önemli.

Değerli taşların insan ruhu üzerinde etkisi var mıdır? Psikolojideki kullanım alanları nelerdir?

Doğal taşların enerjisi ve insan üstündeki etkisi artık çok kabul edilir bir gerçek.Tedavi sürecinde olan bazı müşterilerimizin doktorları tarafından tavsiye edilen taşları onlar için tasarlayıp tenlerine değecek ve enerji iletişimi olacak şekilde ayarladığımız çok oldu. Doğurganlık ve dişilik enerjisi için ametist, diyabet için zümrüt, bağırsak sistemi için akik kullanımı gibi örnekler de verebilirim.

Taşlar arasında uyum yakalamak ne kadar önemli? Birbiriyle en çok uyan taşlar hangisi sizce?

Kimi zaman birbiri ile uyumlu inci ve rose quartz, kimi zaman da kontrast yaratan siyah oniks ve sarı vitrin güçlü bir etki yaratabiliyor. Ben yeşil turmalin ve koyu pembe rubilitin uyumunu veya mavi aquamarin ve pembe turmalinin bir aradaki renk enerjisini çok seviyorum. İnsana baktıkça adeta yaşam enerjisi aşılıyorlar.

Koleksiyonlarınızı hazırlarken nelerden ilham alıyorsunuz? Hangi materyallerle çalışıyorsunuz?

Doğallık, kimyasal işlem görmemiş taşlar, nadidelik, kesim bizim için olmazsa olmazlar.  Duyguların Tina mücevherlerinde hayat bulması bizim için önemli. Doğada geçirdiğim zaman, bir seyahat veya suda yüzen bir balık bana ilham verebiliyor. Kafamda oluşan tasarımı uygun taşlar ve titiz bir işçilik süreci ile tamamlıyorum.

Kişiye özel tasarımlarınız da oluyor mu?

Kişiye özel tasarımlar işimin büyük bir kısmını oluşturuyor. İnsanların arzularını, kendilerini nasıl yansıtmak istediklerini keşfedip onların hayallerindeki mücevheri tasarlamak ve bittiğinde onunla ilk karşılaşma anında yaşanan mutluluğa tanık olmak, mesleğimde yaşadığım en büyük hazlardandır.

Sizce mücevher kadınlara ne hissettirir?

Mücevher insanlara birçok duygu yaşatıyor. Kimi zaman aileden yadigar bir parça onlara geçmişi, aile sevgisini ya da mücevherin ilk sahibi olan kişiye olan sevgi ve bağlılığı hissettirebiliyor. Kendi kazancı ile alınan bir mücevher kişinin kendi gücüne, seçimlerine olan inancını her seferinde pekiştirebildiği gibi başka birinden gelen bir hediye de o andaki mutluluğu her seferinde tekrar tekrar yaşatabiliyor. Mücevher birçok duyguyu barından bir seçimdir.

Çok sevdiğiniz birine mücevher hediye edecek olsanız bu hangi parça olurdu?

Hediye alırken o kişiye ait özellikler taşımasını isterim. Yakışması benim için önemli. Kişinin tavrına, duruşuna uygun olmalı, onu tamamlamalı. Bu noktada stil de ön plana çıkıyor. Gözlemci yönüm bu konuda bana yardımcı oluyor. Çünkü kişiye özel hediye alırken o inanın tüm özelliklerini göz önünde bulundurmak gerekiyor.

PAYLAŞ