Page 188 - NYXmag_SAYI_002
P. 188

hikayeler











                                                               Tutunmak






                                                                    Derelerin, çayların; karların erimesiyle, yağmur
                                                                suyuyla coştuğu, sellerin kalktığı ilkbahar mevsimi...
                                                                Köy yakınındaki çay, bu mevsimde; insanları zorlasa da,
                                                                başka bir yol olmadığı için geçmelerinin zorunlu olduğu
                                                                bir güzergah... Huri, eşi ve akrabaları da, o gün bahçeden
                                                                köye dönerlerken, bu  çaydan geçmeleri gerekir. Çay, o
                                                                an, sel sularının etkisiyle öyle bulanık, öyle delice akar
                                                                ki; herkes, birbirine tutunmaya çalışarak, içine girdikleri
                                                                bu suyun akıntısına kapılmadan, tehlikeli olsa da çekine
                                                                çekine karşıya geçmeyi ister. Huri’nin kocası, köydeki
                                                                adetten, başkalarının yanında eşinin elini tutmanın ayıp
                                                                olduğunu düşündüğünden; çayda, ondan ayrı yerde kalır.
                                                                Huri, birbirine tutunanların son halkası olarak en sonda,
                                                                kendi çabasıyla çaydan geçerken bir anda sulara kapılıp
                                                                gözden kaybolur. Çaydaki bağrış çağrışlara gelen yakın
                                                                bahçedeki insanlar, çay boyunca gün batımına kadar
                                                                Huri’yi ararlar; ama bir sonuç alamazlar. Metrelerce
                                                                suyun içinde sürüklenen Huri’yi bir gün sonra çayın
              Kalemler                                          kenarında, söğüt dalına takılı ve boğulmuş halde
                                                                bulurlar...

                                                                    Çocukluğumda anlatılan ve bizim köyde yaşanan bu
              ve Silgiler                                       olayı dinlediğimde; kadının çaresiz bakışlarıyla eşinden
                                                                yardım istediğini ve eşinin başkaları ne der düşüncesiyle
                                                                elini tutmadığını; çocuklarının annesi, hayat arkadaşı
                                                                olan karısını kaderine terk edişini gözümün önüne
                                                                getirir; hüzünlenir ve öfkelenirdim. Ve o adamı, aynı
                                                                devirde yaşayanlardan bir kişinin bile “Sen ne yaptın,
                                                                sadece elini tutacaktın.” diye suçlayıp suçlamadığını, ona
                                                                “o anı “ düşündürüp düşündürmediğini merak ederdim.
                                                                Zamanla bu öfkem, farklı duygulara, farklı sorulara
                       NAŞİDE SAĞLAM                            evrildi. Hiç vicdan azabı çekti mi? Sadece elini tutup
                  [email protected]                      hayatta tutacağı karısını düşünüp içi sızladı mı? Buna
                                                                karşılık hayatında neyin cezasını çekti? Yaşadıklarını
                                                                sorguladı mi?.. Ne kadar acı çekmiştir belki de. Bu vicdan
                                                                azabıyla yaşamak; kendisine verilecek en büyük cezaydı
                                                                belki de... Huri’nin elinin tutulmamasında, boğulmasında
                                                                kim suçlu? Kocası mı?.. Kocasının çekindiği anne babası
                                                                mı, akrabaları mı?..














                                                          NYX
                                                         188
   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193