Page 189 - NYXmag_SAYI_002
P. 189
Ya da bu insanların anneleri babaları, ataları mı?.. Sahi kaçımız böyleyiz? En asi duruşumuzun
arkasında ya ailemiz ya akıl aldığımız bir büyüğümüz
Yıllar sonra, eli tutulmadığı için boğulan Huri’nin ya da sıkça okuduğumuz kişisel gelişim kitaplarımız
oğlu, köye muhtar olduğunda ilk işi Kaymakamlığa vs var. Başımıza istemediğimiz bir olay geldiğinde bile
gidip o çaya köprü yaptırmayı istemek olur. bunu konuşabileceğimiz ve sonunda çözümlediğimiz
Kaymakam, köprü ile ilgili konuyu prosedürleriyle arkadaşlarımız var.
anlatmaya ve daha sonraki bir sürece koymaya
çalıştığında muhtar, yüreğinden kopan sesle: “ O, köyünde dışlanan ve halen bile aklıma
Kaymakam bey, kaymakam bey !.. geldiğinde hayranlık duyduğum Cemile, saf aklı,
hissiyle; “el alem ne der” i çoktan geçmiş ve çayın diğer
O çay, benim anamı götürdü. Köprü olsaydı benim tarafında el sallamakta bize...
anam şimdi sağdı” der.
O köprünün, soğuk korkuluk demirlerine
dokunup, çaya baktığımda “Kaç kadın geçti bu
sulardan acaba ?” diye düşündüm. “Kaçı boğuldu, kaçı
kurtuldu acaba?.. Kaç vicdan yaralandı? Kaç hayat
kayboldu?..”
Hukuki destek vermem için bir sivil toplum
örgütü tarafından yönlendirilen Cemile, destek
istediği olayını ve köyünde yaşadığı sıkıntıları bana
anlatırken birden yüzüne en parlak gülümsemesini
takıp: “ Ben köyde hep şalvar giyiniyordum. Bütün
kadınlar zaten şalvar giyinir. Bir gün kot pantolon
giyindim ve çok sevdim. Sanki benim için dikilmişti o.
Sonra hiç çıkarmadım...” Köyde pantolon giyindiği için
yemediği laf kalmamış hatta en büyük tepkiyi kadınlar
göstermiş ama Cemile, o çok sevdiği pantolonunu tüm
tepkilere, yadırgamalara ve dışlanmalara karşı, hiç
çıkarmamış ve bir daha şalvar giyinmemiş.
Cemile, asi tavırları ve kendine has duruşu ile
köyde yarım akıllı görülse de içindeki his, duyguyla
kimseden destek görmeden, yardım almadan kendi
içgüdüleriyle bildiğini okumaktan geri kalmamış.
NYX
189