Writer: O. Suat Özçelebi
Date: 02/11/2023
Bazen kendimi sürekli aynı yazıyı yazıyor gibi hissediyorum. Aynı sorunları dile getiriyor, sanki hiç mesafe alamıyoruz duygusu genel olarak vize konusunda çoğumuzda egemen.
Sürekli bu benzeri olaylara tanık oluyor, çözmek için bin bir yol bulmaya çalışıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın böyle büyük bir zorluğu, hatta bedeli var. Dünyada belli ülkelere gitmek istiyorsanız her şeyi aylar aylar öncesinden planlamalısınız. Üstelik o planlarınızı uygulama şansınız gideceğiniz ülkenin konsolosluk yetkililerinin iki dudağı arasında.
Size ne muamelesi yapılacağını bilmiyorsunuz. Bu aralar vize ret gerekçesi başvurunuzun “inandırıcı” bulunmaması çok moda. Neyi inandırıcı bulmadıklarını da bilemiyorsunuz. Pasaportunda en az 5-10 Schengen vizesi bulunan, daha 3-5 ay önce aynı ülkeye defalarca giriş çıkış yapmış her meslekten insanın başına bu gelebiliyor.
Ve ülkemizdeki kamu otoritesi, adeta ayrımcılık seviyesine ulaşmış bu durum için aslında somut bir şey yapmıyor. Avrupa Birliği ülkeleri ile süren müzakerelerde de vize konusu, en üst başlık olmanın ötesine geçemiyor ve çözüm hep başka bir bahara kalıyor. Hele düzensiz göç sonrası ortaya çıkan “Geri Kabul Antlaşması” ve AB üyelik müzakerelerinin ilgili fasıllarındaki tıkanıklıklar, “vize” konusunu çözüm aşamasına taşımamıza hiç yardımcı olmuyor. Bu köşede defalarca bunu ele aldım. Tekrarlayarak sizleri sıkmak istemiyorum.
Yazının başlığına gelince: Evet, Eylül ayında ABD’ye turistik bir seyahat yapmak için ailece başvuruda bulunduk ve bize 446 gün sonraya vize görüşme randevusu verdiler. Çocukların ara tatilinde, Nisan 2024’te gitmeyi planlıyorduk, hepimiz için büyük sürpriz oldu. Benim ve eşimin daha önceden 10 yıllık vize almış olmamıza, tüm sosyal medya hesaplarımıza kadar sayfalarca soru formları doldurup hakkımızdaki her şeyi formlarla başvuru sitesi üzerinden ABD konsolosluğu vize bölümüne bildirmemize rağmen: 446 gün sonraya Aralık 2024’e randevu aldık.
Sayın konsolosa/elçiye bir mektup yazmayı planlıyorum, konsolosluk sitelerinde olası geç randevu uyarısını yapıyor, ancak 1 yıl sonrasına nasıl bir gezi planlaması yapılabilir ve bunun gerekçesi nedir öğrenmeye çalışacağım. Sizlere de yazarım. Daha bir yıl var. 😊
Sizin neyi planladığınızın değil, konsoloslukların sizin için ne planladığının yine daha önemli olduğu zamanlardayız. BU yakın bir zamanda değişmeyecek gibi.
Sadece 114 ülkeye vizesiz gidiyoruz.
Seyahat özgürlüğü çok uzun zamandır dünyada belli ülkelerin yurttaşları için bir temel insan hakkı durumunda. Örneğin bir Singapurlu 192 ülkeye vizesiz gidebiliyor.* Alman, İtalyan veya İspanyol vatandaşları için vizesiz ülke sayısı 190. Biz AB ülkeleri ve ABD’ye vizesiz girme şansını 1980 yılından beri elde edemedik. Vizesiz gidebildiğimiz ülke sayısı Temmuz (2023) ayı itibarıyla sadece 114 ülkeye ulaşmış durumda.
En altta yer alan Afganistan, Irak ve Suriye’nin (Bu ülkelerden ikisinin komşumuz olduğu, milyonlarca düzensiz göçmenin ülkemizde yaşadığı ve sayılarının her geçen gün arttığı gerçeğini de unutmadan) vizesiz seyahat edebildiği ülke sayısı sadece 27 ve en üstte yer alan Singapur ile aralarında 165 ülke fark var. Bu duruma bakınca sevinmek gerek belki de.
Dünya hala birçok ülke yurttaşı için çok büyük, yönetimleri demokrasi, temel insan hakları ve hukuk devleti standartlarını yükseltmediği, buna dayalı olarak ekonomisini düzeltmediği sürece de “büyük/erişilmez” kalmayı sürdürecek.
HEM GEZEN HEM OKUYAN…
Bu bölümde sizlere hep bir gezi kitabı tanıtıyordum, bu sayıda çok güzel bir internet sitesini tanıtmak istedim, aslında bir harita: Evliya Çelebi Seyahatname Haritası
Evliya Çelebi’nin gezip dolaştığı yerler, Google Map üzerinde tek tek pinlenmiş, üstelik birçoğunda o yerle ilgili seyahatnamedeki ilgili bölümü okuma fırsatınız da var. Hem haritada yerini görebiliyor hem de Çelebi’nin rotası, o kent ya da rota için anlattıklarını okuyabiliyorsunuz. İyi ve yaratıcı bir çalışma olmuş, emeği geçen herkesi kutluyoruz.