Afet Yönetimi ve 10 Maddede Depreme Hazırlık Planı

Writer: Nurgül Eryıldır Günay

Date: 22/12/2020

PAYLAŞ

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu / Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü – İstanbul Teknik Üniversitesi

Röportaj: Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]

30 Ekim’de İzmir ve çevresini etkileyen ve 114 kişinin hayatını kaybettiği deprem felaketi yine olası büyük İstanbul depremi için gözleri İstanbul’a çevirdi. Deprem bilimciler 1999 Gölcük Depremi’nde İstanbul’da 30 yıl içerisinde 7 üzeri deprem beklentisini %60 olarak açıklamışlardı. Bu öngörü ile geriye sadece 9 yılımız kaldı. Ama 15 milyonu aşan nüfusu ile dev bir metropol olan İstanbul hala olası bir depreme hazır değil. Bu aşamada bireysel olarak yapabileceklerimizi öğrenmek adına Afet ve Acil Durum Yönetimi konusunda ABD’de FEMA, Japonya’da JICA ve İngiltere’nin Bournemouth Üniversitesi’nden çeşitli eğitimler ve sertifikalar alan Afet Yönetimi Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun değerli bilgilerinden ve tavsiyelerinden yararlanmak istiyoruz.

Evimizin deprem riski nedir, öğrenmek için ne yapmalıyız?

Bu sorular her depremin ardından merak konusu oluyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara riskli yapı tespiti yaptırabiliyor. “6306 Sayılı Kanun Kapsamında Riskli Yapıların Tespiti için Yetki Verilen Kurum ve Kuruluşlar”ın listesine Bakanlığa bağlı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğünün web sayfası üzerinden ulaşılabiliyor. Binanıza bilgi amaçlı veya resmî kurumlara vermek üzere Deprem Testi yaptırıp Bina Sağlamlık Raporu almak için mutlaka ilgili Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlara başvurmalısınız. Deprem Testini yapılıp Bina Sağlamlık Raporu hazırlanan binanız depreme dayanıksız çıkarsa binanız güçlendirilebilir veya kentsel dönüşüm kapsamında binanız yeniden inşa edilebilir.
Diğer bir deyişle deprem dayanıklılık testini bağımsız firmalar yapıyor, sonuçlarını da sadece o binada yaşayanlarla paylaşıyor. Risk tespiti ise bundan oldukça farklı. Çünkü bu tespiti yaptırırsanız ve binanız riskli çıkarsa geri dönüşü olmayan bir yıkım süreci başlıyor. Riskli binaların tespiti için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisans almış kurumlara tapu ve kimlik fotokopisi ile başvurmanız gerekiyor. (Lisanslı kurum ve kuruluşları Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’nden ve İnşaat Mühendisleri Odasından, vb. yerlerden öğrenebilirsiniz) Özetle, eğer binanız 2000 yılından önce inşa edilmemiş “yeni bina” değilse; İnşaat Mühendisleri Odası’ndan statik proje yapma yetkisi almış (İTBSİM belgeli), konunun uzmanı olan inşaat mühendisliği statik büro veya firmalara ya da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne beklenen depreme karşı (zemin özellikleri ve taşıyıcı sistemleri bakımından) dayanıklı yapı olduğu bir raporla belgelemenizde ve ona göre güçlendirme, kentsel dönüşüme katılma, ya da kiraya çıkma, vb. şeklinde hareket etmenizde büyük yarar var.


Afet anında 3 rakamı hayatımız için neden önemli?

Depreme gerçek anlamda evde, okulda ve iş yerinde nasıl hazırlanabiliriz? Bu soruyu örneğin Japonlar kendi kendilerine ilk üç ay için şöyle sormaktadır: Depremin ilk-1. Saniyesine, 0-3. Saniyesine, 3. Dakikasına, 30. Dakikasına, 3. Saatine, 3. Gününe, 3. Haftasına, 3. Ayına hazır mısın? Bunun nedeni olayın ve ihtiyaçların bir zaman ekseninde bir bütün olarak görülmesini sağlamak. Ayrıca bilgiyi bu şekilde bölmek, anlaşılmasını da kolaylaştırıyor.

Konferanslarınızda ve kitabınızda bahsettiğiniz toplum tabanlı afet yönetimi yaklaşımı nedir?

Halkı önemli bir paydaş olarak kabul etmekle işe başlamak lazım. Türkiye’de vatandaş afet ile ilgili mevzuatlarda maalesef sadece “afetzede” olarak yer alıyor. Büyük afetler toplum olmadan yönetilemez. Büyük afetlerde halktan herkes en temel şeyleri ilk saniyeden itibaren devletten beklememesi lazım. Hiçbir devletin afetlerin (en çok can kaybı olan) ilk 72 saatinde tüm afetzedelere ulaşması mümkün değildir. Bu nedenle sadece bir iki kurumun değil halkın afetle baş etme kapasitesi artırılmalı. Halk ilk saniyeden itibaren küçük kanamaları durdurabilmeli, küçük yangınları söndürebilmeli. Daha da önemli afete kendi hazırlığını çoktan yapmış olmalı. Siz merak etmeyin deprem olunca biz sizi enkazdan kurtarırız gibi bir yaklaşım ya da anlayış afetlerde sadece öldürüryor.


Deprem bilimcilerin genelinin aksine, siz hayat üçgeni, cenin pozisyonu alma gibi önerilere karşısınız. Neden? Sizce ne yapmalıyız?

Depremden önce mutlaka ama mutlaka kendimiz için öncelikle sağlam bir binada yaşama imkânı sağlamalıyız. Yaşadığımız bina deprem anında sandviç ya da yassı kadayıf gibi olacaksa tüm diğer depremden korunma kurallarının ve öğretilerinin hiçbir anlamı kalmıyor. Yerle bir olacak kadar çürük olan bir binadan canlı çıkmak mucizelere bağlı. Bu nedenle imkânımız varsa evimizi sağlam olduğu bilinen bir bina ile değiştirmemiz lazım. Özetle çürük binalarda yaşayanlara deprem anında üçgen filan yapın hayatta kalırsınız demek, bu şekilde boş ve ölümcül umut vermek çok yanlış bir yönlendirmedir.

Yıllardır deprem anında nereye saklanacağız bir türlü öğrenemedik. En basit olandan başlarsak masanın altına girelim mi, girmeyelim mi? Nerede duralım?

Özetle sarsıntı başlayınca ÇÖKMEYECEK/ YASSI KADAYIF ya da SANDVİÇ OLMAYACAK BİNALARDA, sadece düşecek, devrilecek ya da üzerimize gelip bizi ezecek eşyalardan korunmak için hemen varsa bir masa veya sandalye altında hedef küçültmek lazım. Örneğin düşecek bir asma tavan ya da lamba, kafamız yerine masaya gelmesi daha doğru olacaktır.


İzmir depremi sonrası panik içinde şehri terk etmek isteyenler nedeniyle yollarda yoğunluk oldu. Bu nedenle yardım ekipleri enkaz yerlerine ulaşırken sorunlar yaşandı. Bu konuda neler söylersiniz. Ne yapmalıyız?

Herkes Deprem Affetme Kitabımı okumalı. Şu ana kadar kulaktan dolma bilgileri kafamızdan silip kötü ezberlerimizi bozmalıyız. Ağzı olanın TV’ye çıkıp bilip bilmediği konularda halka yanlış bilgi vermesinden kaçınmalıyız.

10 Maddede Depreme Hazırlık Planı

1 – Fay hattı, dere yatağı, heyelan, çığ vb. tehlikeli bölgelere asla yerleşmemek.

2 – Deprem, sel vb. afetlere uygun inşa edilmiş sağlam binalarda oturmak.

3 – Binalarımızdaki eşya, makina, vb. kaynaklı yapısal olmayan tehlikelere önlem almak.

4 – Bir kurum, aile, vb. için Afet ve Acil Durum Planı hazırlamak.

5 – Başta DASK olmak üzere “Sigorta Poliçesi” ve Konut Sigortası satın almak.

6 – Deprem başta olmak üzere afetlerde uygulanacak olan Çök-Kapan-Tutun, Yerinde Sığınak, Kilitlen Yat, Tahliye ve Kaç-Saklan-Dövüş gibi temel afet davranış şekillerini öğrenmek.

7 – İlk yardım eğitimi ve kiti almak.

8 – Yangın söndürme eğitimi ve kiti almak.

9 – Afet gönüllüsü olmak için Afad, Kızılay gibi kurumlara başvurmak.

10 – Her 3 ayda bir afet hazırlıklarımızı gözden geçirip, evde ve işyerinde tatbikat yapmak.

Mikdat Kadıoğlu Kimdir?

Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü, 1961 Maçka doğumlu. 1980 İstanbul İnşaat Teknik Lisesi; 1984 İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Mezunu. Atmosfer Bilimleri konusunda 1987’de Master ve 1991’de Doktorasını ABD’nin Missouri-Columbia Üniversitesinden almış. Afet Yönetimi konusunda ABD’de FEMA, Japonya’da JICA ve İngiltere’nin Bournemouth Üniversitesinin eğitimlerine katılmış. TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Marmara Bölge Temsilcisi; Türk Deniz Araştırmalar Vakfı ve Trabzon Eğitim, Kültür ve Sanat Derneğinin üyesidir. Sayısal Hava Öngörüsü, İklim Değişimi ve Afet Yönetimi konuları ile ilgileniyor. Atmosfer Bilimleri ve Afet Yönetimi konusunda Türkçe ve İngilizce yayınları var. Şu an İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü ve Afet Yönetim Araştırma ve Uygulama Merkezi Öğretim Üyesi. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı danışmalığını yapmış. Sivil Savunma ve KIZILAY Eğitim Gönüllüsüdür. 24 TV’de “Doğanın Çığlığı”, NTV’de “Yeryüzü Notları”, Açık Radyo (94,9 Mhz) ve A Haber TV Kanalında “Havadan-Sudan” adlı programları hazırlayıp sunmuştur. Hürriyet ve Milliyet Gazetelerinde “Havadan-Sudan” adlı köşe yazarlığı yapmıştır. Halen İstanbul Valiliği Afet ve Acil Durum Merkezi’nin ve KIZILAY Başkanı’nın da danışmanlığını yapmaktadır.

PAYLAŞ