Writer: Sevil Balaban
Date: 02/07/2021
ARZU TEKİR / İş Stratejisti – Yazar
Röportaj: Sevil Balaban / [email protected]
İş stratejisti olan Arzu Tekir, stratejik planlama, iş geliştirme, stratejik ortaklıkların kurulması ile büyük ölçekli kamu ve özel sektör projeleri için fon ve yatırım geliştirme konularında iş tecrübesine sahiptir. Amerika’da yerleşik Urbanite Venture danışmanlık şirketinin kurucusu olan Tekir, çocuklara VR teknolojisini tanıtarak, Oyun Tasarımı, Sanat & Tasarım, Film Yapımı eğitimleri veren, kuruluşunda danışmanlık verdiği VR Academi’nin Türkiye ve Amerika’da İş ve Strateji Ortağıdır.
Kariyerini dönüştürmek, iş yaşamında kendilerini mutlu edecek yolları bulmak isteyen kadınlara ilham, cesaret ve güç vermeyi hedeflediği, Şimdi Senin Zamanın | Kariyerini Dönüştürmek İsteyenlere Öğrenilmiş Dersler Kitabı Elma Yayınevi tarafından Nisan 2021’de yayımlandı. Şimdi Senin Zamanın 21 Günde Kariyerini Dönüştür başlıklı eğitim programını tasarladı, Kariyer Dönüşüm Akademisi’ni kurdu. Arya Kadın Yatırım Platformu’nun Kurumsal İletişim Direktörlüğünü de yürüten Arzu Tekir, Miami merkezli Social Impact Movement’ın Yönetim Kurulu Üyesi ve Farklabs Danışma Kurulu üyesidir.
Akıllı şehirler, sürdürülebilir ulaşım, urban-tech konulu uluslarası konferanslara konuşmacı olarak davet edilen Tekir, zaman zaman Amerika ve Türkiye’deki üniversitelerde dersler vermektedir. Forbes, Marketing Türkiye dahil pek çok önemli yayında makaleleri yayımlanan Tekir, Vital Voices Global Ambassadors programına seçildi. Dünya Gazetesi’nin hazırladığı Türkiye’nin Cesaretini Yükselten Kadınlar listesinde yer aldı.
Arzu Tekir ile bu hızlı ve çeşitlilik barındıran kariyer yolculuğunu konuştuk.
Kariyerinizi planlarken hangi alanlarda çalışmak istediğinize nasıl karar verdiniz? Kariyer yolculuğunuzu anlatır mısınız?
Benim kendimi tanımama, nasıl biri olduğumu anlamama ayna tutan şey lise son sınıfta rehber öğretmenimizin okulda yaptırdığı kişilik envanteri testi oldu. Kariyerini planlayacak, değiştirecek, dönüştürecek herkese bu tür testleri yaptırmalarını öneririm. Üniversite seçiminde de danışarak seçim yapmış olmakla birlikte çok bilinçli değildim. Üniversitede gelecekte ne yapmak istediğim, nasıl bir hayat kurmak istediğimle ilgili çok kafa yordum. O dönemdeki alternatifler, aile ve çevre koşullarının sunduğu imkanlar bana çok uymuyordu: akademisyen olmak, bankacı-yatırımcı olmak, bir fabrikada çalışmak veya devlet memuru olmak… Girişimci olup başarmış bir örnek yoktu çevremde. Seçtiğim stajlar ve yüksek lisans öncesi kısa bir iş deneyimi sayesinde, nasıl bir iş çevresinde olmak, kendimi nerede görmek istediğim konusunda net bir fikrim olmasını ve kendimi daha yakından tanımamı sağladı. Bu tecrübeler sonucunda bağımsız çalışacağım, kendimi sürekli geliştirebileceğim ve kontrol edebileceğim işlerde çalışmaya karar verdim. Yetkinleştiğim alanlar; uluslararası iş geliştirme, stratejik ortaklıklar kurma, büyüme stratejileri, fon geliştirme ve stratejik iletişim. Sürekli yeni bir şeyler öğrenebileceğim, tekrara düşmeyeceğim, beni farklı açılardan zorlayacak ve geliştirecek yerlerde olmayı, bana liderlik etme, yönetebilme, işleri büyütebilme özgürlüğü sunan işleri tercih ettim. Bağımsız, kendini ve ekibini sürekli daha iyiyi yapmaya zorlayan bir yapım var. Bu yüzden kararlarımda beni özgür bırakan, bana tam anlamıyla güven duyan, ihtiyacım olan kaynakları sunabilen kurumlarda çalıştım, deneyimleriyle bana rehberlik eden yönetim kurulu başkanları ile çalışma şansım oldu. Tüm bu deneyimlerimi ve kariyer yolculuğumda öğrendiklerimi Elma Yayınevi tarafından yayımlanan Şimdi Senin Zamanın kitabımda özetledim.
Üniversite öğrencileri genellikle herhangi bir ücret almadan staj yaparlar. Oysa sizin ücretli staj yapmak konusunda ısrar ettiğinizi biliyoruz. Bunun nedeni neydi?
Benim öğrencilik dönemimde gençlere mentorluk programları, kariyer planlarına yön veren, eğitim veren profesyoneller veya platformlar yoktu. Networking konusunda bilgim de yoktu. Okuduğum bölümde, staj zorunluluğu olmamasına rağmen ikinci sınıftan itibaren “gelecekte ne yapabilirim?” sorusuna cevaplar bulmak istedim. Para da kazanmak istiyordum. O yüzden bana hiçbir şey katmayacak yerlerde zaman kaybetmek yerine bir şeyler öğrenebileceğim, staj yapabileceğim yerleri aradım. Bu stajlar sayesinde ne tür iş ortamlarını sevmediğimi fark ettim, iletişim becerilerimi geliştirdim. İkinci sınıfın yazında ilk stajım sonrası kendime istediğim bilgisayarı, üçüncü sınıfta da sevdiğim bir tenis raketini almıştım. Verilen emeğin karşılığı ödendiğinde anlamlı ve değerli bulunduğunu düşünüyordum. Hakikaten her iki staj yaptığım kurumda iş disiplini, insan kaynakları prosedürleri, çalışana yaklaşım gibi farklı alanları gözlemleme şansım oldu. Şimdiki tecrübemle gençlere kendilerine yeni kapılar açacakları, çok şey öğrenecekleri kişi veya kurumlarla çalışmalarını öneririm. Bu sayede geliştireceğiniz network, iyi bağlantılar, edineceğiniz vizyon, sıkı bir iş tecrübesi başlangıçta kazanacağınız o küçük paradan çok daha değerli olabilir. Üstelik zaman paradan daha değerli, size zamanını ayıracak, size kariyer yolculuğunuzda zaman kazandıracak kişilerle çalışma ve staj fırsatı edinmek çok değerli.
Kalite Yönetimi, Tedarik Zinciri Yönetimi, Pazarlama ve CRM eğitimleri gibi konularda danışmanlık verirken yön değiştirip proje finansmanı konusunda danışmanlık vermeye yönelmişsiniz. Bu nasıl oldu?
İstanbul’a ilk işimi bulduğumda taşındım. Bir yönetim danışmanlığı şirketinde kalite ve yönetim danışmanı olarak çalışıyordum, şirket kurucuları eski banka müfettişleri idi, yapıları gereği satış konusunda çok yetkin değillerdi ve pek gelecek göremedim. O arada şirket bir ekonomi zirvesine sponsor oldu, ben de kurumu temsilen fuar alanında yaptığımız çalışmaları tanıtıyordum. O zirvede iki iş teklifi aldım, Kadir Has Üniversitesi’nde MBA öğrencilerine ders vermek ve üç yıldır aktif çalışmayan bir eğitim ve yönetim şirketini yeniden yapılandırmak. İkisini de kabul ettim, İstanbul’a taşındıktan dokuz ay sonra yeni işime ve üniversitede dersler vermeye başladım. O dönemde, CRM, lojistik, tedarik zinciri yönetimi konuları yeni yeni gündeme gelen, çok popüler çalışma alanlarıydı. Severek çalıştım, teknoloji çözümleri geliştiren stratejik ortağımızla bir teknoloji projesi için fon geliştirme çalışmalarını yürüttüm. Eureka programından 3,5 milyon Euro hibe fon geliştirdim. Bu süreçte çalıştığım kişilerden, teknoloji projesi geliştirmekten, iş süreçlerinden çok keyif aldım. O arada Avrupa Komisyonu’nun FP7 ve 7. Çerçeve programlarına Türkiye de dahil oldu. Eğitimler aldım, bu alanda çalışmaya karar verdim. Bir bilişim grubundan bu alanda çalışmak için iş teklifi almam da bu alanda çalışmalarımı derinleştirmeme, uzmanlaşmama vesile oldu.
Amerika ve Türkiye arasında gidip gelen bir kariyeriniz olmuş. Hillary Clinton’ın da kurucusu olduğu Vital Voices’ın Global Ambassadors Programına seçilmişsiniz. Bu sizin için neyi değiştirdi. Biraz anlatabilir misiniz?
2016 yılında o dönem çalıştığım işimden ayrılmaya karar verdim. Devam etmek istesem, uzun yıllar çalışabileceğim iyi bir işim vardı. Uluslararası bir kurum olan Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün Sürdürülebilir Şehirler Programı’nın Türkiye ofisini kurmuştum ve yedi yıldır ülke direktörlüğünü yapıyordum. Yeni bir şeyler yapmak istedim. Kitabımda ve Kariyer Dönüşüm Akademisi eğitimlerimde de bahsediyorum: Kişisel danışma kurulumla temastaydım. Yine bu görüşmeleri yaptığım Ahu Serter önerdi bu programa başvurmamı. Başvurdum ve kabul edildim. 2017 yılı Eylül ayında Chicago’da bir hafta süren liderlik programına katıldım. Amerika’ya taşınma aşamasındaydım. Harika bir network kurdum, kitap yazmakla ilgili planım vardı, Meksika’nın önemli TV sunucu ve yapımcılarından Andrea Montalvo ile kitabımda yapacağım söyleşileri nasıl hazırlamalı, soru nasıl sorulur, mülakatlar nasıl yapılır, kameraya konuşma gibi konularda mentorluk aldım. Şimdi Senin Zamanın Nisan ayında yayınlandı. Halen Out of the Box Talks, Fark Talks ve Arya Talks’ların kürasyonunu yapıyorum. Şirketlerimi kurarken bu programda tanıştığım liderler danışma kurulumda yer alarak bana destek verdi, PR’dan stratejik planlama aşamalarında yönlendirmelerde bulundular. Holistik Yaşam Haritası diye bir şey öğrendim, çok faydasını gördüm.
Urbanite Venture’dan bahsedelim mi biraz? Kendi işinizi kurmaya nasıl karar verdiniz, hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?
Amerika’ya taşındığımda ne yapmak istediğim konusunda çok net bir fikrim yoktu. Çok yorulmuş hissediyordum, bol seyahatli, koşturmacalı bir iş yaşamını geride bırakmıştım. Amerikalı bir kariyer koçu ile çalışmaya karar verdim. Pek çok fikir üzerinde kafa yorduktan sonra, bildiğim alandan ilerlemeye, kendi şirketimi kurmaya karar verdim. Önce bir arkadaşımla ortak olup şirket kurdum, sekiz ay sonra fikir anlaşmazlığı yaşadık, şirketi kapattık. Önceki şirketim için hazırladığım iş planını revize edip akıllı kent teknolojileri geliştiren şirketlere yeni iş fırsatları, fon geliştirme ve büyüme stratejileri konularında hizmet vermek üzere Urbanite Venture’u kurdum.
Urbanite Venture bir danışmanlık şirketi; akıllı şehir teknolojileri geliştiren şirketlere yeni pazar fırsatları geliştirme, fon/yatırım ve iş geliştirme stratejileri konularında danışmanlık ve stratejik iletişim hizmetleri sunuyoruz. Mobilite, AI, Dronelar ile izleme ve raporlama, akıllı aydınlatma çözümleri alanlarında çalışan şirketler, yatırımcılar ve üniversitelerle çalıştık. Blockchain for Smart Cities, Simplified isimli bir eBook hazırladım, Çinceye çevrildi. Şimdilerde Farklabs desteği ile bu çalışmayı Türkçeye çevirip webinarlar hazırlamayı planlıyoruz. Geçen yıl VR alanında akıllı şehir çözümleri geliştirmek üzere Dubai, Hindistan ve İngiltere’de ofisleri olan animasyon ve sanal gerçeklik çözümleri sunan Sunovatech ile iş birliği yaptık, bu iş birliği neticesinde pandemi etkisiyle eve kapanan çocukları geleceğe hazırlayan eğitimleri sunmak üzere bu yıl Şubat ayında VR Academi’yi hayata geçirdik. Türkiye ve Amerika strateji ortağı olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Urban-tech ile birlikte ed-tech alanını deneyimlemek çok keyifli. İlk kez çocuklarla çalışıyorum. Yaratıcılıklarına, kendilerini ifade etme biçimlerine, sonsuz meraklarına hayranım.
Yaşanabilir Şehirler kavramını biraz anlatabilir misiniz?
Yaşanabilir şehir en basit tarifiyle kadının, çocuğun, yaşlının veya engellinin iş, eğitim, sağlık, eğlence, kültür, sanat gibi etkinliklere rahatça erişebildiği, gece veya gündüz fark etmeksizin sokaklarında güvenli bir şekilde dolaşabildiği şehirdir. Farklı sosyo-ekonomik gruplardan kişilerin şehrin sunduğu imkanlara eşit bir şekilde eriştiği, bireylerin sahip çıkıp kendini ait hissettiği yerler yaşanabilir şehirlerdir diyebilirim. Yaşanabilir şehirler endekslerinde şehrin temizliği, istihdam olanakları, girişimcilere, iş sahiplerine sundukları destek ve teşvikler suç oranlarının düşüklüğü, temizlik, hava kirliliği, ulaşım gibi pek çok kritere dikkat edilip, her yıl yaşanabilir şehirler listeleri yapılıyor.
Girişimci olmak isteyen kadınlar hangi sorunlarla karşılaşıyor, onlara tavsiyeleriniz neler olur?
Zorluklar, sorunlar her yerde, her sektörde var. Yatırım almaktan, gelenekçi aile yapısından beklentilere kadar pek çok farklı sorun yaşıyor kadın girişimciler. Engellerden ziyade hedeflerine odaklı biri olarak, önünüze çıkan engelleri veya zorlukları görmezden gelip hedefe odaklanmak, hızla yeni fikirleri test edip pozisyon alabilmek, iyi bir networke sahip olup kişisel markaya yatırım yapmak ilk önereceklerim. Başarılı kadın girişimcileri örnek alabilirler, olumsuzluk ve negatif yaklaşımları, başarısızlık korkusunu geride bırakmalarını tavsiye ederim. Kadın girişimcilerin yüzde elli üçü rol modelleri olmadığından şikayetçi. İyi örnekler çok, tanımak, destek almak için ağ geliştirmeye odaklanmak çok faydalı olur. Bir de aklına güvendiğiniz kişilerden kişisel danışma kurulu da çok yardımcı olur. Arada çıkmaza girdiğinizde, sizi olduğunuz yerden alıp, yukarıya taşıyacak kişiler olsun; moodunuzu yükseltsinler, yeni bir bakış açısı sunsunlar, probleminize çözüm bulsunlar, yeni kapılar açsınlar. Böyle bir destek mekanizmasının faydalarını çok gördüm bütün iş hayatım boyunca. Kitabımda da etraflıca anlatıyorum bu konuları, izlenecek yöntemleri. Ben aynı zamanda Arya Kadın Yatırım Platformu’nda Kurumsal İlişkiler Direktörlüğü’nü yürütüyorum ve geleceği tasarlama-inovasyon merkezi Farklabs’te Danışma Kurulu üyesiyim. Okuyuculara bu iki kurumu çok yakından takip etmelerini, eğitim, mentorluk, yatırım hızlandırma programlarına katılmalarını ve hatta yatırım arayışında olup bir itici güce ihtiyaç duyanları da şirketlerini tanıtmak üzere başvurmalarını öneririm. Bir de her Salı Youtube’da Out of the Box Talks’ta ilham veren dönüşüm hikayeleri ile konuklarımızla ufuk açıcı programlar yapıyoruz. Takip etmelerini öneririm.
Yoğun çalışma hayatınıza bir de kitap yazmayı sığdırmışsınız. “Şimdi Senin Zamanın“ isimli son kitabınızın içeriği hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?
Bu kitabı yazmaya 2017 yılında Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde karar verdim. Çevremde iş hayatında ilerlemek, kariyerini dönüştürmek, kurumsal yaşamdan girişimciliğe geçmek isteyen fakat bir biçimde ileri adım atamayan pek çok kadın olduğunu gözlemliyordum.
Kendi hayatını cesaretle dönüştürmüş ve alanlarında öncü sayabileceğimiz kadınların bilgi ve deneyimlerini de aktararak, iş hayatına yönelik tereddütleri olan kadınların seçimlerini güvenle yapabilmelerine yardımcı olmayı hedefledim. Kariyerini dönüştürmek ve iş yaşamında kendilerini mutlu edecek yolları bulmak isteyenlere ilham, cesaret ve güç vermesini istiyorum. Kitabın ilk bölümünde beş ana başlıkta – Kendine Güvenin Kodları, Etkili Networking, Stratejik İletişim, Kişisel Danışma Kurulunuzu Oluşturun, Kendinize Yatırım Yapın sade bir anlatım diliyle deneyimlerimi aktarıp çözüm odaklı öneriler sundum. İkinci bölümde ise, kariyerini dönüştüren başarılı kadınlar, keyifli röportajlarla yolculuklarını anlatıyor. Bu başarılı isimlerin arasında Ahu Serter, Asuman Bayrak Canay Atalay, Duygu Erten, Feride Tansuğ Acar, Günseli Özen, Suzan Bayazıt, Ergem Şenyuva Tohumcu, Emre Pınar Kılıç gibi alanlarında yenilikçi ve ilham veren kadınlar yer alıyor.
Hızına yetişemediğimiz dünyada dönüşüm kaçınılmaz. Geride kalmamak, hayallerimizi ertelememek için yetkinlik ve yeteneklerimizi geliştirmemiz, krizlere dayanıklı mutlu bir yaşam için önce kendimizi tanıyarak, kendimizi, kariyerimizi ve işimizi geleceğe hazırlamak zorundayız. Nasıl ki şirketler pandemi ile birlikte beş yıllık planlarına dahil ettikleri ancak hızlıca gündeme aldıkları dijital dönüşüm projeleri ile verimliliği ve hızı artırıp, riskleri minimize edip, zamandan ve maliyetlerden tasarruf etmeyi hedefliyorsa, bireyler olarak bizlerin de kendimize sürekli yatırım yapıp, dönüşerek, arzu ettiğimiz değişimin öznesi olmak için kariyer dönüşümünü gündemimize almak gerektiğini düşünüyorum.