Writer: NYX Magazine
Date: 23/06/2021
Hayatımızda pek çok değişikliğe neden olan koronavirüs salgını sırasında özellikle sınava hazırlanan gençler, uzaktan eğitimin sürecinin de tabloya eklenmesi ile daha fazla stres ve kaygı yaşadı. Tüm bunlar beraberinde akademik becerilerde ve başarıda sorunlara neden oldu. Sınav kaygısının çocuğun günlük yaşamını, okul başarısını etkilediğini belirten Liv Hospital Ulus Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Seher Akbaş sınava girecek gençlerin ailelerine önemli tavsiyelerde bulundu.
Sınav kaygısı çocuğun ders çalışmasını, dikkatini, okul başarısını ve günlük yaşamını olumsuz etkiler
Kaygı; kişinin bir uyaranla karşılaştığında yaşadığı bedensel, duygusal ve zihinsel aşırı uyarılmışlık halidir. Sınav kaygısı ise bu aşırı uyarılmışlık halinin sınavdan önce, sınav esnasında ve sınavdan sonra yaşanmasıdır. Sınav kaygısında sınavın kendisi strese yol açmaz, sınavın kişi tarafından algılanış biçimi kaygıya neden olur. Bu nedenledir ki bazı öğrenciler sınavlarda çok rahat ve başarılıdır, bazıları ise kaygılı ve başarısız olur. Karşılaştıkları olayları felaketleştirme ya da abartma eğiliminde olan çocuk ve ergenlerde, endişe duyulan bir durumun korkunç olacağı ve felaketle sonuçlanacağı yönündeki mantıkdışı bir inanç, genellikle kaygıya eşlik etmektedir. Sınavın tehlike yaratan bir durum olarak düşünülmesi kaygıya neden olur. Zihnin sürekli sınav anı ve sınav sonrası olacaklarla (hayal kırıklığı gibi) meşgul edilmesi ve bu konuda endişe duyulması, sınav kaygısının yaşanmasına yol açar. Sınav kaygısı çocuğun ders çalışmasını, dikkatini, okul başarını ve günlük yaşamını olumsuz etkiler.
Neden sınav kaygısı yaşarlar?
Sınav kaygısının çözümünde ebeveynlere öneriler
Sınav kaygısının nedeni ve şiddetine göre destek ve tedavi yaklaşımları düzenlenir.
Öncelikle çocuk ve gençlerde sınav kaygısının çocuğun akademik becerilerini ve günlük yaşamını ne kadar etkilediği değerlendirilir. Kaygının dikkat, uyku, okul başarısı, kendine güven, sınav ve akademik performansı ne kadar etkilediği tespit edilir. Yine kaygının ruhsal sorunların bir sonucu olup olmadığı (dikkat sorunları, hareketlilik, dürtüsellik, öğrenme sorunları gibi) ya da kaygı nedeniyle ek ruhsal sorunlar yaşanıp yaşanmadığı (depresif yakınmalar, takıntılar, uyku ve dikkat sorunları gibi) belirlenir. Kaygının nedenlerine ve ek sorunlara yönelik destek ve tedavi yaklaşımı geliştirilir.