Writer: Burçin Yaşar Üner
Date: 17/12/2021
LinkedIn, bülten kullanım özelliğini son yaptığı duyuru ile Türkiye’deki kullanıcılara da açtığını ilan etti. Tüm platformlar için son yılların öne çıkan konusu “bülten gönderimi” ile kişiler, şirketler mesajlarını, tanıtımlarını belirli periyotlarda abonelerine daha hızlı ulaştırabiliyor. Bülten pazarına son giren LinkedIn ise bu konuyu 1 yıldır test aşamasında tutuyordu ve sadece pilot kullanıcılar kullanabiliyordu. Türkiye’den pilot kullanıcı olarak yer alan ve 1 yıldır Türkiye’nin ilk LinkedIn bülteni olan “Sadece 20 Dakikada Gündem” LinkedIn bültenini yayımlayan eğitmen ve dijital iletişim profesyoneli Gamze Nurluoğlu bülten kullanımında etkili olmayı 3 adımda sıralıyor.
LinkedIn bültenler tıpkı diğer bültenler gibi abonelik sistemi ile çalışıyor ve şirketlere / kişilere günlük, haftalık veya aylık olarak yayın yapma imkanı veriyor. Bültene abone kişilere paylaşım yapıldığında hem linkedIn içinden bildirim hem de e-mail olarak bilgi gidiyor. Bu sebeple okunma oranlarının oldukça yüksek olduğu bültenlerin en önemli noktası abonelikler. Abonelikler LinkedIn’deki aktif profillere bağlı olduğu için abone listesi her zaman güncel ve spam’den uzak kalabiliyor.
1. Yayımlama Sıklığınızı Belirleyin
“Bülten” adını almış olmasının pek tabii bir amacı var; düzenli bir paylaşım akışı oluşturmak. Eğer bülten özelliğini kullanacaksanız mutlaka belirli bir sıklıkla paylaşım yapmalısınız. Bu sizin için belki ayda bir, başkası için haftada bir olabilir. Önemli olan; belirli bir periyotta planlıyor olmak. Aksi halde Linkedin zaten post paylaşım ve makale alanıyla istediğiniz an içerik üretmenize imkan tanıyor. Yayınlama sıklığını takiben dikkate almanız gereken diğer bir nokta ise paylaşım saati. Linkedin bülteni abonelik sistemi üzerine çalışıyor. Bülten abonelerinize şu mesajı vermelisiniz; “ben belirli bir saatte bu bülteni her koşulda yayımlayacağım.” Bu neye yarayacak derseniz; hem bülteniniz için sadık abonelerin olmasını hem de Linkedin tarafından etkili bir bülten kullanıcısı olarak değerlendirilmenizi sağlayacak.
2. Konsept Oluşturun
Linkedin, bültene bir isim atamanızı istiyor. Bu da demek oluyor ki bu bültenin bir teması var. Tabii her bültende farklı isim kullanmanız da mümkün; ancak o zaman bu bültenin bir konsepti olmaz ve ürettiğiniz her bülten birbirinden bağımsız içeriklere dönüşür. Öncelikle hangi alanda, hangi konularda içerik üretmek istediğinize karar verin ve bu alanlarda bir konsept dahilinde belirlediğiniz sıklıkla içerik üretimi yapacak kadar malzemeniz var mı? Yani sürdürülebilir bir konsept yaratabilecek misiniz buna dikkat edin. Tüm bunları analiz ettikten sonra bülteninizin uzun vadede markalaşmasını sağlamak için bir isim atayın.
3. Bülten Araçlarını Kullanın
Linkedin bülten, pek çok özellik barındırıyor. Görsel ve video ekleme, link verme, slayt linki paylaşma gibi pek çok seçeneğiniz var. Linkedin, bu araçları kullanmanızı istiyor. Eklediğiniz yazılara konuyla ilgili olarak görsel ve video ekleyerek ya da yönlendirme yapacağınız zaman slayt ya da farklı bir link ekleyerek bülteninizi zenginleştirebilirsiniz. Bu hem içeriğin daha okunabilir, dikkat çekici olmasını sağlayacak hem de Linkedin tarafından değerli bulunacaktır.
“LinkedIn bültenler hayatımıza girdiğinden beri 64 farklı bülten yayımladık ve her hafta düzenli olarak 28 bini aşkın aboneye ulaştık. Siz de etkili bir içerik oluşturucu olmak, kişisel markanızı güçlendirmek istiyorsanız yeni yılda mutlaka LinkedIn bültenini iletişim planlarınıza dahil edin, daha çok kişiye ulaşın.”