Writer: NYX Magazine
Date: 10/03/2022
L’Oréal Grup’ta cinsiyet eşitliğine verilen önem, Grup’un kendi çalışanlarından başlıyor. 88.000’den fazla kişiye ulaşan global iş gücünün %69’u,
Yönetim Kurulu Üyeleri’nin %58’i, şirket genelindeki tüm yöneticilerin ise
%64’ü kadınlardan oluşuyor. Buna ek olarak, bilim temelli lider Tekno-Güzellik şirketi olarak öne çıkan L’Oréal Grup bünyesinde, 4 bini aşkın bilim insanı görev yapıyor ve bu sayının %64’ünü de yine kadınlar oluşturuyor.
Equileap’ın Cinsiyet Eşitliği sıralamasında ilk 5 arasında bulunan L’Oréal Grup, aynı zamanda Bloomberg Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde üst üste 5. kez yer alma başarısı göstererek bu konudaki çabalarını taçlandırdı.
L’Oréal Grup için güzellik “evrenseldir” ve dünyayı harekete geçiren güce sahiptir. Bilimden doğan, “Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık” kavramlarına bağlılığıyla kendini her geçen gün daha da geliştiren, etik ilkeleriyle liderlik misyonunun hakkını veren L’Oréal Grup, kadınların güçlendirilmesinde her zamankinden çok daha iddialı bir rol üstleniyor. Hem kendi bünyesinde hem de tüm dünyada kadınları güçlendirmek için kararlılıkla çalışan L’Oréal Grup, dünyanın her yerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların güçlendirilmesi için hem kurumsal sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk programları hem de markaları tarafından gerçekleştirilen farkındalık projeleriyle somut adımlar atıyor.
L’Oréal Türkiye’de de cinsiyet eşitliği en öncelikli konulardan biri olarak öne çıkıyor. 1000’den fazla çalışanı bulunan L’Oréal Türkiye Genel Müdürlüğü’nde kadınların oranı %65’ken şirketin tüm yönetici seviyelerinde bu oran %51 ve Ülke Yönetim Komitesi’nin ise %56’sı kadınlardan oluşuyor.
L’ORÉAL GRUP KADINLARIN GÜÇLENDİRİLMESİ AMACIYLA
DÜNYA ÇAPINDA FARK YARATAN PROJELER GERÇEKLEŞTİRİYOR.
Kadınların güçlendirilmesi için 50 Milyon Euro fon ayrıldı.
L’Oréal Grup, dünyanın dört bir yanındaki kadınların güçlendirilmesi için 50 milyon Euro’luk bir fon ayırdı. Bu fon ile bugün hala Covid-19 pandemisinin yarattığı sosyal ve ekonomik krizden orantısız bir şekilde etkilenen kadınlara tüm dünyadaki STK’lar aracılığıyla destek olunması amaçlanıyor. Grup, dünyanın karşı karşıya olduğu büyük sosyal ve çevresel zorlukları ele alan global sürdürülebilirlik programı L’Oréal for the Future (Gelecek İçin L’Oréal) kapsamında gerçekleştirdiği çalışmalarla geçtiğimiz yıl dünya genelinde 1 milyon kadın ve kız çocuğunu destekledi.
L’Oréal Grup ayrıca 2014’ten bu yana, Birleşmiş Milletler Global İlkeler Sözleşmesi kapsamında Kadınları Güçlendirme İlkeleri’ni de destekliyor.
L’Oréal Grup, “Dünyanın Bilime, Bilimin Kadınlara İhtiyacı Var” misyonuyla bilimde cinsiyet eşitliği için çalışmaya devam ediyor.
DNA’sında bilim olan lider Tekno-Güzellik şirketi L’Oréal Grup, bilimde cinsiyet eşitliğini savunan ve bilimde kadınların varlığını destekleyen “Bilim Kadınları İçin” sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik programını, UNESCO iş birliğiyle tüm dünyada hayata geçirmeye devam ediyor.
Bilim kadınları dünya çapında çığır açan araştırmalara liderlik ediyor ancak olağanüstü keşiflerine rağmen, kadınlar hala global olarak araştırmacıların sadece %29’unu temsil ediyor ve çalışmaları nadiren hak ettiği değeri görüyor. STEM ile ilgili alanlara kayıtlı öğrencilerin yalnızca %35’ini kadınlar oluşturuyor. Bugüne kadar Nobel Bilim Ödülleri’nin sadece %3’ü kadınlara verildi ve Avrupa’daki kıdemli araştırmaların yalnızca %11’i kadınlar tarafından yürütülüyor. Türkiye’de Ar-Ge’nin tüm alanlarında %37, doğa bilimleri ve mühendislik alanında %35, sosyal bilimler ve beşeri bilimlerde %43 oranında kadınlar görev alıyor. Kadınların yaratıcılık ve yeniliğin itici gücü olduğuna inanan L’Oréal Grup, “Bilim Kadınları İçin” programıyla 1998 yılından beri tüm dünyada yetenekli bilim kadınlarının hak ettikleri değeri görmelerine yardımcı oluyor ve gençlere bilim kadını olma yolunda ilham veriyor.
Türkiye’de de tüm hızıyla devam eden “Bilim Kadınları İçin” programı, 20. Yılına giriyor. L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü programda bugüne kadar 112 genç Türk bilim kadını projeleriyle ödüle layık görüldü. 2022’de ödül almaya hak kazanan 4 bilim kadınının her birine bilimsel araştırmalarında kullanılmak üzere 120.000 TL proje desteği verilecek.
KADINLARI GÜÇLENDİREN MARKA PROJELERİYLE
TÜRKİYE’DEKİ KADINLAR DESTEKLENİYOR!
L’Oréal Paris “StandUp – Sokak Tacizine Karşı Dur” programıyla Türkiye’de 50 bin kişi eğitildi.
Bireylerin önündeki engelleri yıkmaya dair kararlılığını sürdüren ve Grup’un önde gelen markalarından olan L’Oréal Paris, insanlara öz değerlerini hatırlatma ve hayallerine ulaşmaları için onlara güç verme hedefiyle somut adımlar atarak L’Oréal Paris “StandUp – Sokak Tacizine Karşı Dur” 5D eğitim programını yürütüyor. L’Oréal Paris; dünya çapında Hollaback!, Türkiye’de ise BÜYEM (Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi) ile yürüttüğü StandUp programı ile sokak tacizi konusunda farkındalık yaratmayı ve daha fazla insanın bu soruna karşı durmasını sağlamayı hedefliyor. Programın Türkiye ayağı için belirlenen hedef aşılarak şimdiye kadar 50 bin kişiye eğitim verildi. 2022’de ise 5D eğitimi ile toplamda 100 bin kişinin eğitilmesi hedefleniyor. Program dünya genelinde 20 dile çevrilirken, 7,5 milyon kişi StandUp web sitesini ziyaret etti.
Yves Saint Laurent “Abuse is Not Love”
Yves Saint Laurent’in Kasım 2020’de, BM’nin Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Uluslararası Günü’nde başlattığı “Abuse is Not Love” kampanyası, “Yakın Partner Şiddeti” ile mücadeleye odaklanıyor. “Yakın Partner Şiddeti”, her yaştan ve cinsiyetten insanı etkileyebiliyor. Bununla birlikte kadınlar, mağdurların açık ara çoğunluğunu oluşturuyor. Her 3 kadından 1’i, yaşamı boyunca yakın partner şiddeti yaşıyor ve bu şiddetin yaygınlık oranı COVID-19 pandemisi sonucunda yüzde 30 ila 60 oranında arttı. Birleşmiş Milletler’e göre dünya çapında 600 milyondan fazla kadın, partnerleri tarafından uygulanan şiddetin suç olarak görülmediği bir ülkede yaşıyor. YSL Beauty, genel kamuoyunda, özellikle genç yetişkinler arasında farkındalık yaratarak bu istismara karşı mücadeleye yardımcı olmayı taahhüt ediyor. Girişim kapsamında, 2030 yılına kadar 2 milyon kişinin eğitilmesi amaçlanıyor ve L’Oréal Türkiye organizasyonu da lokal bir STK iş birliğiyle projeyi hayata geçiriyor.
La Roche-Posay LipiBebek projesiyle kadınların ekonomik olanakları artıyor.
La-Roche Posay, ekonomik anlamda imkanları sınırlı olan kadınlar ile lokal bir dayanışma hareketi hayata geçirdi. Bu projeyle tüm Türkiye’den, imkanları kısıtlı ve bu projeye gönüllü olmak isteyen ev kadınınlarına bez bebek üretimi için gerekli materyaller La-Roche Posay tarafından gönderiliyor. Ev kadınlarının el emeğiyle üretilen bebekler, eczanelerde her bir La-Roche Posay Lipikar ürünü yanında hediye ediliyor. 2021 Eylül ayında başlayan projede şu ana kadar 255 kadına iş imkanı sağlandı ve 22.500 adet lipibebek üretildi. Tüketicilerden büyük ilgi ve destek gören proje, 2022 yılında da devam edecek.
Lancôme Türkiye’de, Isparta’da gül hasadı yapan kadınları güçlendiriyor.
Lancôme’un ikonik sembolü olan gül aynı zamanda biyoçeşitliliği ve gezegenin kaynaklarını gelecek nesiller için korumayı amaçlayan “Brook the world to Bloom” adlı iddialı girişiminin de odak noktasında yer alıyor. Lancôme, Türkiye’deki Pur Projesi ile birlikte, Şam gülünü hasat eden Ispartalı kadınlara yardım ederek onları güçlendiriyor. Isparta gülü, Idôle Aura’daki iki gülden biridir, formulün önemli bir bileşenidir ve kadınların desteklenmesi anlamında da marka için de anlamlı bir yeri bulunmaktadır.
“Tüm kadınların güzelliğin gücüne sahip olmasını istiyoruz”
Güzelliğin etkili bir güç olduğunu ve L’Oréal Grup olarak tüm kadınların bu güce sahip olmasını istediklerini belirten L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, “Geçmişten günümüze, toplumsal yaşamda kadınlar her zaman aktif bir rol oynuyor. Kadınların ilham verici, cesur girişimlere imza attıklarını ve iş yaşamında da güçlendiklerini görmek gurur verici. “Dünyayı harekete geçiren güzelliği yaratmak” misyonumuzla kadınların güçlendirilmesi için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyoruz. Kadınlara karşı şiddete karşı durulmasından kadınların hayatlarının her alanında karşılaştıkları eşitsizliğin üstesinden gelinmesine kadar, kadınların her alanda güçlenmeleri, potansiyellerini ortaya çıkartmaları ve özgüvenlerini artırmaları için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kadınların yoksulluktan kurtulmasına, daha fazla kadının bilim ve akademi dünyasına girmesine yardım etmek, hem Grubumuz içinde hem de tüm dünyada kadınların eşit fırsatlara sahip olmasını sağlamak, başlıca amaçlarımız arasında yer alıyor. L’Oréal Türkiye’nin ilk Türk ve ilk Kadın Genel Müdürü olarak böyle değerli amaçlar için çalışan bir şirketin parçası olmaktan gurur duyuyorum” dedi.