Grand Hyatt İstanbul, “Grand Art” kapsamında düzenlediği sanat etkinlikleriyle İstanbul’da sanatseverlerin tercihi olmaya devam ediyor. Bugüne kadar hem klasik hem de dijital sanat tekniklerini bir araya getiren özgün sanatçıları sanatseverlerle buluşturan Grand Hyatt İstanbul, Ekim ayının sonuna kadar ise Ressam Ece Çakıroğlu, Heykeltıraş Şafak Yükseler ve Heykeltıraş Furkan Payaş’ın eserlerine ev sahipliği yapıyor. 

Tasarım ve dekorasyonunda şehrin sanatı, kültürü ve mimarisinden ilham alan detaylarıyla ön plana çıkan Grand Hyatt İstanbul, düzenlediği etkinliklerle de bu kimliğini güçlendiriyor.

Değişen sergilerin yanı sıra dekorasyonun bir parçası olan sanatsal objelerle de ayrışan Grand Hyatt İstanbul’da misafirler, otelin her bir köşesinde etkileyici sanat eserleriyle, cesur mimari unsurlarla ve göz alıcı manzaralarla karşılaşıyor. 

Bugüne kadar pek çok sanatçının eserlerinin sergilendiği Grand Hyatt İstanbul, “Grand Art” kapsamında Ekim ayının sonuna kadar Ressam Ece Çakıroğlu, Heykeltıraş Şafak Yükseler ve heykeltraş Furkan Payaş’ın eserlerine ev sahipliği yapacak.

Yıl boyunca sanatçılar geçidi

ArtPica’nın bronz heykelleri, Grand Hyatt İstanbul’da pek çok farklı noktada yıl boyunca görülebilir. 

Berlin merkezli avangart sanatçı Ayhan Üstün’ün özel dijital bir teknikle hayata geçirdiği Swarovski taşlarla tasarlanmış dikkat çekici heykelleri ve NFT eserlerinden oluşan “After the Apes” sergisi, Heykeltıraş Nilay Özenbay’ın figür-soyut formda çalışmaları, Giritli Yunan ressam Michail Tsakuntis’in klasik ve modern çizgilerle tarihin farklı dönemlerini yansıtan yağlı boya tabloları ise bugüne kadar Grand Hyatt İstanbul’un ev sahipliğinde gerçekleşen sergiler arasında yer alıyor. 

Grand Art kapsamında anın gücünü yansıtan, canlı, göz alıcı renkleriyle Hazar Motan’ın tabloları ve aklın reddettiği algılamaları ya da kişinin bilinçdışına atarak yüzleşmekten korktuğu birtakım olguları sorgulayan Bilal Hakan Karakaya’nın heykelleri de ortak sergi kapsamında Grand Hyatt İstanbul’da bir araya geldi. 

Ayrıca Ressam Samantha Louise Emery bilinçdışının gücünü öne çıkaran sürrealist eserleri, Dilek Uzunoğlu Örs’ün yaz aylarında bir araya gelen ateş ve suyun karşıtlığını yansıtan eserleri ile Aslışah Erdem’in mermerit döküm ve taş heykellerinin yer aldığı ortak seçki Grand Hyatt İstanbul’da sanatseverlerle buluşan sergilerden bir diğeri oldu.

“İlhamımızı Grand Hyatt markasının kurumsal kimliğinden alıyoruz”

Grand Hyatt İstanbul’da sanatın, kendine has kimliğini ortaya koyan mimari tasarımıyla başladığını anlatan Grand Hyatt İstanbul Genel Müdürü Rufat Babayev, “Grand Hyatt İstanbul destinasyonun içinde kendi başına bir destinasyon. Popüler bir sosyal buluşma noktası olan Grand Hyatt İstanbul özgün mimarisiyle çevresindeki yapılardan kendini güçlü ve net bir şekilde ayırıyor; zengin kültürel hayata, güzel sanatlara, modaya ve eğlenceye ev sahipliği yapan önemli bir destinasyonda yer alıyor. Misafirlerimiz etkileyici sanat eserlerine, cesur mimari unsurlara, göz alıcı manzaralara otelin her bir köşesinde rastlayabilirler. Düzenlediğimiz sanat etkinliklerinde Grand Hyatt’ın kurumsal kimliğini oluşturan bu mimari ve kültürel değerler en büyük ilham kaynağımız” dedi.

Her dönem insana ve topluma verdiği ilhamla daha iyi bir dünya hayaline katkı sağlayan sanatın toplumla şekillenirken aynı zamanda yol gösterici niteliğiyle önemli bir rol üstlendiğine dikkat çeken Babayev şöyle devam etti: “Grand Hyatt İstanbul olarak, sanatı desteklemek en önemli misyonlarımızdan birini oluşturuyor. Yerli sanatçılarla Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin bir yansıması olan güncel eserleri misafirlerimizle buluştururken, uluslararası sanatçılarla bu portföyümüzü daha da güçlendiriyoruz. Grand Hyatt İstanbul olarak başta genç sanatçılar ve modern sanatlar olmak üzere sanatın her dalını destekliyoruz. Yıl boyunca birbirinden değerli sanatçılarımızı sanatseverle buluşturmaya devam edeceğiz.”