Pablo’nun Anısına

Writer: Sevil Balaban

Date: 28/11/2022

PAYLAŞ

Diyelim ki tatile gideceğiz ve konaklayacağımız tesis evcil hayvan kabul etmiyor. Veya can dostumuzu yalnız bırakamayacağımız bir süre için evden uzak kalacağız ve onu emanet edebileceğimiz biri yok. Bu durumda düşünmemiz gereken bir seçenek olarak pet otelleri çıkıyor karşımıza.

Peki bu oteli seçerken en çok dikkat etmemiz gereken konular neler?

-Öncelikle, otel sahibi ve çalışanlarına aklınıza takılan her şeyi sormak konusunda rahat olun. Eğer sizin sorularınıza ayıracakları yeterli zamanları yoksa, can dostunuza ayıracak zamanları da olmayabilir.

– Can dostunuzun kalacağı ortamı mutlaka önceden görün.

– Otelin bir veteriner hekimle anlaşması olduğundan ve acil bir durumda hemen müdahale edileceğinden emin olun.

-Can dostunuzu uzun otele bırakmadan önce birkaç kez oraya götürün ve orayı tanımasına fırsat verin. Otele ve otel çalışanlarına karşı davranışlarını gözlemleyin.

Bu sayımızda Dog City by Pablo’nun sahipleri Zehra ve Serkan Yılmaz ile pet otellerini konuştuk. Çok ama çok tatlı ama bir o kadar da sorumluluk isteyen bir işleri var ve işlerini ne kadar çok sevdiklerini anlayabiliyoruz onlarla konuşurken.

Sizin için üzücü olacağını biliyoruz ama bize biraz otele ismini veren Pablo’yu anlatabilir misiniz?

King Charles Black Tan cinsi köpeğimizdi, biraz klişe gibi olacak ama bizim için daha çok evladımız gibiydi. Biz onu hiçbir yere bırakıp gidemedik, hiç yanımızdan ayrılmadı, aramızdaki bağ çok kuvvetliydi. Hastalandığımızda ya da mutsuz olduğumuzda, bizimle o durumu paylaşan tek canlıydı.

Pablo’nun sevgisi bizim için o kadar büyüktü ki bunu anlatabilecek kelime bulamıyoruz yani ne söylesek eksik kalacakmış gibi hissediyoruz. İçimizde acısı hep taze bir şekilde kalıyor aklımıza her geldiği zaman yüreğimiz burkuluyor. Hayatımızın dönüm noktası tam olarak onunla tanıştığımız andı. Onun sayesine binlerce birbirinden güzel, birbirinden renkli çocuğumuz oldu ona duyduğumuz özlemi bu şekilde dindirmeye çalışıyoruz ve hala hayatımızı renklendirmeye devam ediyor.

Pablo’dan başka evcil hayvanınız da var mıydı?

İlk başlarda yoktu. Daha sonrasında Karamel’le yollarımız kesişti. Sokakta bulunmuş bir King Charles evladımız oldu. Yine sokakta bulduğumuz hamile bir kediyi (Kızçe) sahiplendik ve küçük bir evde 2,5 sene birlikte yaşadık.

Bir pet otel işletme fikri nasıl ortaya çıktı?

Pablo’yu kaybettikten bir süre sonra işimizden istifa ettik. Bu süre zarfında Pablo’nun yokluğundan oluşan boşluğu diğer çocuklarla doldurmak adına ve onun adını yaşatmak için böyle bir işe giriştik. İyi ki de giriştik, çok güzel aileler tanıdık, çok güzel çocuklarla tanıştık.

‘Dog City by Pablo’yu kurmakla güzel bir iş başardığımızı düşünüyoruz.

Can dostlarımızı ağırladığınız işletme aynı zamanda ailenizin de yaşadığı bir yer. Bu durumun avantajları var mı?

Öncelikle onları daha iyi gözlemlemek ve anlamak, onların daha güvende hissetmesi ve her türlü tehlikeye karşı korumak açısından avantaj sağladığını düşünüyoruz. Ayrıca bizim ve çocuklarını bize emanet eden ailelerin içinin daha rahat etmesi gibi bir sürü şey sayabiliriz.

Misafir olarak kabul edeceğiniz evcil hayvanla ilgili herhangi bir şartınız var mı?

Aşılarının tam olması ve bize bırakılacak olan çocuğun sosyal olması bizim en önemli şartımız. Hep bir arada oldukları için sosyal olması ve de sağlığının herhangi bir riske girmemesi açısından bu iki şart bizim için çok önemli. Başka da şartımız yok aslında.

Öncelikle ailelerden, can dostlarını size bırakmadan önce otelinize gelip o sırada sizinle birlikte kalan çocuklarla ve sizinle biraz vakit geçirmelerini istiyorsunuz. Bunun nedeni nedir?

Öncelikle bir kahve şart… Aileyle tanışmak, ailenin buradaki hizmetlerimizi tam olarak anlayabilmesi, çocuğunu bıraktığı yeri gözlemleyebilmesi ve en önemlisi çocuğun buraya konaklamak için geldiğinde terkedilme psikolojisini ortadan kaldırmak adına böyle bir şey yapmanın daha uygun olduğunu düşünüyoruz.

Peki farklı cinslerden evcil hayvanı aynı anda ağırlıyor musunuz?

Sadece köpek olmak üzere küçük ve orta ırklardan her çocuğu misafir edebiliyoruz. 

Kısa süreli konaklamanın dışında başka nasıl taleplerle karşılaşıyorsunuz?

Eğitim talebiyle karşılaşıyoruz. Çocuklarımıza daha çok vakit ayırabilmek ve ayrıca eğitmenliğin başka bir uzmanlık alanı olduğunu düşündüğümüz için bunu kabul etmiyoruz. Bunun dışında; kreş, nakil, yıkama ve sahiplendirme gibi hizmetlerimiz var.

Zaman zaman da kurtarılan bazı hayvanların yuvalandırılıncaya kadar size bırakıldığını söylüyorsunuz. Nasıl bir süreç oluyor bu?

Bazen aileler çocuklarından ayrılmak zorunda kalıyorlar. Bizden yardımcı olmamızı istiyorlar. Bize bir can sahiplenmek için başvuran tanıdıklarımızdan referanslı aileler ile iletişime geçiyoruz. Çocuğun hangi şartlarda terkedilmek zorunda kaldığını, varsa hastalıklarını ve huyunu, sahiplenmek isteyen aileye iletiyoruz. Ayrıca bazı sorularımız ve de şartlarımız oluyor ‘’Örneğin; Daha önce evcil hayvana baktınız mı? Eğer baktıysanız kaç yıl yanınızda yaşadı? Ve eğer bu sahiplendiğiniz çocuğa ileride bakamama durumunuz olursa tekrar bize getirmeniz’’ gibi şartlar sunarak sözleşme ile sahiplendirmeyi gerçekleştiriyoruz.

Sizi çok etkileyen bir yuvalandırma hikayesi oldu mu hiç?

İlk kurulduğumuz zamanlarda ‘Cesur’ adında bir King Charles cinsi bir çocuğun, bahçede bir kulübede yaşadığını öğrendikten sonra ailesiyle iletişime geçip onları ikna ettik. Aldığımız çocuğun kulübede kaldığı 1 yıl boyunca oluşan yaralarının tedavisini üstlenip sahiplenmek istedik ve daha öncesinde hiçbir köpekle teması olmadığı için psikolojik olarak buranın ona iyi gelmediğini ve burada mutsuz olduğunu hissettik. Bundan dolayı onu sahiplendirdik. Hem sahiplendirip onun daha iyi bir yaşam sürdüğü için mutlu olduk. Hem de bizimle beraber yaşayamadığı için mutsuz olduk ama tabii ki onun mutluluğu daha önemliydi.

PAYLAŞ