Writer: NYX Magazine
Date: 17/03/2023
Luz bir galeride çalışmaktadır, ama asıl tutkusu ve hayattaki amacı bir opera şarkıcısı olmaktır. Mexico City’nin önde gelen tiyatrolarından birinde Madama Butterfly seçmelerine davet edilir. Luz pratik yapmak zorundadır. Arkadaşları Lucian ve Chío, sesini ve ellerini nasıl kullanması gerektiğiyle ilgili onu yetiştirmeye başlar: “Ağzın, gözünün iki katı büyüklüğünde!” ve bunların hepsi, dünyayı yöneten ilahi geometrinin bir parçasıdır.
Lila Avilés’in yazıp yönettiği EYE TWO TIMES MOUTH, Miu Miu Women’s Tales serisi kapsamında komisyon edilmiş olan 25. film. Büyük beğeni toplayan bu kısa film serisi, günümüzün en derinlikli ve özgün kadın yönetmenlerini 21. yüzyılda gösteriş ve kadınlığı araştırmaya davet ediyor.
Meksikalı bağımsız film yönetmeni, senarist ve yapımcı olan Lila Avilés, 2018 yapımı uzun metrajlı filmi The Chambermaid ile 92. Akademi Ödülleri’nde Meksika’yı temsil etmek üzere seçildikten sonra, dünya çapında altmıştan fazla film festivalinde sayısız ödül kazandı. Avilés’in, yetişkinlerin dünyasında gezinen genç bir kızın hikayesini anlattığı son filmi Tótem’in prömiyerinin de 2023’te yapılması bekleniyor.
Akemi Endo, Miu Miu Women’s Tales serisi kapsamında hayata geçen Eye Two Times Mouth’ta baş karakter Luz’u canlandırıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Meksika’ya gelen Endo, Mexico City’de yaşayan bir sopranoyu oynuyor. Oyunda ünlü tenor Alan Pingarron, Lucian’ı; usta oyuncu Irene Akiko ise Chío’yu canlandırıyor.
On altı yıl önce Madama Butterfly prodüksiyonu için Mexico City’de çalışmaya başlayan Avilés, opera ile ilk kez karşılaşmasını, “İlk görüşte aşık olmuştum,” diye özetliyor. Avilés’in insanlara ve hayvanlara olan ilgisi, Puccini’nin bu kültürler arası saplantı ve ihanet hakkındaki trajedisiyle büyüleyici bir şekilde bir araya gelir. Madama Butterfly, aynı zamanda Avilés’in Meksika ve Japon mistik felsefelerinin nasıl örtüştüğünü de anlamasına yardımcı olur. Daha sonra tiyatro dünyasında makyaj artistliği, senaryo yazarlığı, asistanlık ve yönetmenlik gibi görevler üstlenen Avilés, anne olmanın yanı sıra, başkalarına saygı ve özen göstermenin değerini de böylelikle öğrendiğinin altını çiziyor. Miu Miu Women’s Tales ile ilgili hisleri sorulduğunda Avilés, çok heyecanlandığını belirtirken, “Hikayelere meraklı biri olarak bu seri bana açık bir davetiye sundu. Bu nedenle hemen harekete geçmem gerektiğini hissettim,” diye ekliyor.
Eye Two Times Mouth’a ilham veren ve bir Japon atasözüne dayanan, “Bir kelebeğin hafif kanat çırpışı dünyanın öbür ucunda hissedilebilir,” sözü, filmin bütününü anlatıyor. Duyarlı ve kendini işine adamış genç bir kadın olan Luz, tıpkı bir tırtılın önce kozaya sonra da kelebeğe dönüşmesi gibi, bir değişimin hayalini kuruyor. Luz’u Puccini’nin başkarakteri Cio-Cio San kılığında son sahnede gördüğümüzde dönüşümünü tamamlamış olarak karşımıza çıkar ve göz kamaştırıcı bir görünüme sahiptir. Eye Two Times Mouth’ta bireysel ve mitsel geçmişlerin yanı sıra; eller, kulaklar, gözler ve ağız gibi tüm unsurlar birbirine bağlıdır.
Lila Avilés kısa filmini “Her şey yolculukla ilgili,” diye özetliyor.
Lila Avilés’in Miu Miu Women’s Tales için hazırladığı 25. kısa filmin prömiyeri 15 Şubat akşamı Londra’da Curzon Mayfair Sineması’nda yapılıyor.
Film daha sonra Miu Miu dijital kanallarından izlenebilir.
miumiu.com