Writer: Sevil Balaban
Date: 24/12/2024
Ayşe Ayşen Bulut / Renk Uzmanı
Röportaj: Sevil Balaban / [email protected]
Ayşe Ayşen Bulut, renk uzmanı olarak tanınan bir isimdir. Renklerin psikolojik etkileri, insanların ruh hali üzerindeki etkileri ve estetik algı konularında derinlemesine bilgiye sahiptir. Renk terapisi ve renk psikolojisi alanında yaptığı çalışmalarla dikkat çekmektedir.
Kendi alanında çeşitli seminerler ve atölyeler düzenleyerek, bireylerin ve profesyonellerin renklerin gücünü anlamalarına yardımcı olmaktadır. Tasarım, moda ve dekorasyon gibi birçok alanda renklerin nasıl etkili bir şekilde kullanılabileceği konusunda rehberlik eder.
Ayşe Ayşen Bulut’un çalışmaları, sadece renklerin estetik yönlerini değil, aynı zamanda bireylerin psikolojik ve duygusal durumları üzerindeki etkilerini de incelemektedir. Renk seçimlerinin, insanların ruh halini nasıl etkilediği ve yaşam alanlarını nasıl dönüştürdüğü üzerine yaptığı araştırmalar, geniş bir kitleye ilham vermektedir.
“Rengine Yolculuk” adlı kitabınızda renkler ve onların anlamları üzerinden bir yolculuk yapıyorsunuz. Kitap yazmaya nasıl başladınız ve renklerle olan bu derin bağınız nasıl oluştu?
Renklere ilgim çocukluk yıllarına kadar dayanmakta. Renklerle olan yolculuğum, “Renk Terapi” eğitimi ile başladı. Renklerle ilgili duygularımı, düşüncelerimi ve ilgimi uyandırmaya vesile oldu.
Aldığım eğitimler sayesinde doğaya, insana, bir duyguya nasıl anlam kattığını görüyordum. Ancak bu yolculuk, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda içsel bir keşif hâline geldi. Kendime “Renklerin bizimle bir dili var mı?” sorusunu sorduğumda, cevaplar beni hayrete düşürdü. Bir dönem, hayatımda anlam arayışı içinde olduğumda renklerin enerjisini daha derinden hissettim. Rengine Yolculuk kitabı, bu farkındalığın bir yansıması olarak doğdu. Hem mesleki hem de kişisel deneyimlerimi bir araya getirerek renklerin dünyasına dair bir rehber oluşturmayı hedefledim.
Kitabınızda renklerin psikolojik ve duygusal etkileri üzerinde duruyorsunuz. Renklerin insan hayatındaki yerini nasıl tanımlıyorsunuz? Bu konuda kişisel bir deneyiminiz var mı?
Renkler, insan hayatında yalnızca birer görsel unsur değil, aynı zamanda duygularımızın, düşüncelerimizin ve enerjimizin yansımasıdır. Psikolojik etkileri, bizi dönüştürme gücü var. Örneğin, mavi bir ortamda huzuru bulabilirken, kırmızı bizi harekete geçirebilir. Kendi hayatımdan bir örnek vereyim. Kendime yaptığım renk analizinde Yeşil’in eksikliği çıktı. Bende Yeşil renk frekansı yoktu. Yeşilin sakinleştirici etkisiyle tanıştım. O dönem, yeşil tonları ile vakit geçirmenin içsel huzurumu artırdığını fark ettim. Bu deneyim, beni renklerin duygusal ve psikolojik etkilerini daha detaylı araştırmaya yöneltti. Kitapta da bu deneyimlerden yola çıkarak, okuyucuların renklerin rehberliğinde kendi yolculuklarını keşfetmelerini sağlamaya çalışıyorum.
“Rengine Yolculuk” kitabı, sadece renkleri değil, aynı zamanda içsel bir keşfi de konu alıyor. Renklerin, duygusal ve psikolojik iyileşme sürecindeki rolü hakkında neler söylemek istersiniz?
Renkler, yalnızca görsel bir deneyim değil, aynı zamanda enerjisel ve duygusal bir frekans taşıyan güçlü araçlardır. İnsanlar, hissettikleri duygulara göre renklerden etkilenir ve aslında bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde renkleri iyileşme süreçlerinde kullanır.
Renklerin psikolojik iyileşmeye etkisini araştırırken fark ettiğim en önemli şey, her bir rengin bir mesaj taşıdığıdır. Örneğin, mavi huzur ve dinginliği temsil ederken, sarı umut ve neşe getirir. Renklerle çalışmak, kişinin ruhsal durumunu dönüştürmek için bir kapı açabilir. Renkler, tedavi edici değil tedaviyi destekleyici enerjiye sahiptir.
Duygusal olarak zorlanan bir kişinin indigo ve mor tonlarına yönelmesi gerekiyor. Bu renkler kişinin zihnini berraklaştırıp ve içsel gücünü bulmasını sağlar Benzer şekilde, kırmızı enerji artırmak ve yeniden motive olmak istendiği anlarda yardımcı olacak bir renktir. ”Rengine Yolculuk” kitabımda bu süreçleri detaylı bir şekilde ele alıyorum. Renklerin insanın içsel dünyasıyla nasıl konuştuğunu, iyileşmeye nasıl katkıda bulunduğunu ve hayatın çeşitli alanlarında nasıl bir denge unsuru olabileceğini anlamayı amaçladım. Renkler, insanın kendisiyle kurduğu bağın sessiz rehberleri gibidir. Bu rehberliği fark ettiğinizde, iyileşme ve dönüşüm yolunda önemli bir destek sunabilirler.
Kitabınızda özellikle ilgilendiğiniz renkler arasında öne çıkanlar var mı? Hangi renk sizin için en özel anlamı taşıyor?
Her renk kendine özgü bir hikâye ve enerji taşır, bu yüzden hiçbirini diğerinden ayırmak kolay değil. Ancak kitabımda özellikle mavi, yeşil ve altın renkleri üzerine daha derinlemesine eğildim. Bu renkler, insanın içsel yolculuğunda farklı kapılar açma gücüne sahip.
Mavi, benim “Yaşam Yol “rengim.
Mavi benim için huzur ve sonsuzluk anlamına gelir. Gökyüzü ve denizin sakinliği, düşüncelerimi berraklaştırırken ruhuma dinginlik getirir. Mavi aynı zamanda sezgilerimi güçlendiren, bana anlamı ile yol gösteren bir renk. Bu yüzden, içsel yolculuklarda bir rehber gibi çalıştığını düşünüyorum.
Yeşil, iyileşmenin ve büyümenin rengi olarak benim için ayrı bir yere sahip. Doğanın sonsuz döngüsünü ve insanın kendi içinde dengeyi bulma çabasını temsil ediyor. Yeşilin insanı yatıştıran enerjisi, hayatımdaki birçok dönemde bana destek olmakta.
Altın ise benim için çok özel bir anlam taşıyor. Sadece zenginlik ve ihtişamla değil, aynı zamanda içsel aydınlanma ve yaşam amacıyla da ilişkilendiriyorum. Kitapta da altını “Yaşam Yolu” rengi olarak tanımlıyorum. Altın, insanın kendi değerini fark etmesi ve içsel ışığını bulması için güçlü bir sembol.
Bu renklerin ve çalıştığım her biri hayatımda derin izler bıraktı ve kitabın şekillenmesine ilham verdi. Ancak özellikle mavi rengi, kişisel yolculuğumda bana eşlik eden bir ışık oldu diyebilirim. Hem bireysel dönüşüm hem de yaşamın daha geniş anlamını bulma yolunda benim için bir rehber gibi.
Renklerin günlük yaşamda bireylerin ruh halini ve kararlarını nasıl etkileyebileceğini anlatan bir yazar olarak, insanlara renkleri nasıl daha bilinçli kullanmaları gerektiğini önerirsiniz?
Renkler, farkında olmadan ruh halimizi, enerjimizi ve kararlarımızı etkileyen güçlü araçlardır. Günlük yaşamda renkleri daha bilinçli kullanmak, duygusal ve psikolojik dengemizi sağlamak için önemli bir rolü vardır.
Günün enerjisine ve ihtiyaçlarınıza göre renkler seçmek faydalı olabilir. Örneğin, sabah enerjinizi yükseltmek için sarı veya turuncu tonlarına yönelebilir, sakinleşmek için akşam saatlerinde mavi ya da yeşil tonlarını tercih edebilirsiniz.
Çalışma alanınızın çeşitliliğine göre renk tespit edilip kullanılan rengin açık tonları yaratıcılığı ve odaklanmayı artırabilir. Yatak odasında ise huzurlu bir uyku için mavi veya pastel tonlar tercih edilebilir. Renklerin enerjisiyle ortamların işlevini uyumlu hale getirmek önemlidir.
Renkler, kişisel ifade araçlarıdır. Kendinizi enerjik hissetmek istediğinizde parlak renkler, daha otoriter görünmek istediğinizde koyu tonlar seçebilirsiniz. Kıyafetlerinizle duygularınızı ve amaçlarınızı yansıtabilirsiniz.
Belirli renkler, duygusal durumlarınızı iyileştirmek için kullanılabilir. Kaygı, endişe durumunda yeşil ve mavi tonları rahatlatıcıdır. Kendinizi güçsüz hissettiğinizde kırmızı tonları cesaret verebilir.
Doğa, renklerin doğal dengesiyle bize rehberlik eder. Özellikle yeşil, mavi ve toprak tonları, stresli anlarda rahatlamanızı sağlayabilir. Gün içinde doğaya yakın olmak ya da bu renkleri yaşam alanlarınıza taşımak ruh halinizi destekler.
Gelecekte yazmayı düşündüğünüz projeleriniz var mı? “Rengine Yolculuk” kitabınızın bir devamı ya da farklı bir konuyu işleyen yeni bir kitabınız olabilir mi?
Evet, gelecekte yazmayı planladığım birkaç proje var. “Rengine Yolculuk” kitabı, renklerin insan hayatındaki derin etkilerini keşfetme yolculuğunun yalnızca bir başlangıcıydı. Bunun devamında, hem bu temayı derinleştiren hem de yeni perspektifler sunan projeler üzerinde çalışıyorum.
Bir sonraki kitapta, renklerin sadece bireysel değil, toplumsal ve kültürel boyutlarına daha fazla odaklanmayı planlıyorum. Farklı kültürlerde renklerin taşıdığı anlamlar, bu anlamların insanların kararlarına ve yaşam tarzlarına etkisi üzerine derinlemesine bir çalışma içindeyim. Ayrıca, renklerin terapi ve iyileşme süreçlerindeki rolüne dair daha uygulamalı öneriler sunmayı hedefliyorum.
Daha kişisel bir proje olarak, okuyucuların kendi renk yolculuklarını keşfedebileceği bir rehber ya da günlük hazırlama fikrim var. Her gün farklı bir renk üzerine meditasyon yapabilecekleri, renklerin enerjisini takip edebilecekleri bir defter ya da rehber oluşturmayı düşünüyorum.
Bu projelerle, insanların renklerin dünyasına daha derin bir bağ kurmasını sağlamayı, renklerin bireysel ve toplumsal yaşamdaki gücünü daha görünür kılmak amacım. Renkler, yalnızca birer görsel unsur değil; duygularımızı, enerjimizi ve yaşam yolculuğumuzu yönlendiren sessiz rehberlerdir. Bu rehberliği daha çok insana ulaştırmak benim için büyük bir tutku oldu.
Sonuç olarak, renklerle daha bilinçli bir ilişki kurmak, hayatın her alanında hem farkındalığı hem de içsel dengeyi artırabilir. Renklerin etkisini anlamak ve onları stratejik şekilde kullanmak, kendinizi daha iyi ifade etmenize ve yaşamınızı daha bilinçli bir şekilde şekillendirmenize yardımcı olabilir.