Writer: Nurgül Eryıldır Günay
Date: 24/12/2024
Hazal Evliyaoğlu / The Purest Solitions / Kurucu Ortak – CMO
Nurdan Duygu Yıldırım / The Purest Solitions / Marka Müdürü
Röportaj: Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]
The Purest Solutions, 2020 yılında Alim Ozan Evliyaoğlu v e Hazal Evliyaoğlu tarafından sürdürülebilirlik ve doğaya saygı ile temiz içerikler vizyonuyla kurulmuş, yenilikçi bir kozmetik markasıdır. Marka, kuruluşundan bu yana sosyal sorumluluk ve çevresel farkındalığı ön planda tutarak, kullanıcılarına sağlıklı ve etkili cilt bakım çözümleri sunmayı amaçlamaktadır. The Purest Solutions, “Az ama Öz İçerik, Temiz Marka, Etkili Formülasyon, Cilt Bakım Uzmanlığı ve Paylaşım Odaklılık” ilkeleri üzerine inşa edilmiştir. Doğal ve minimal içeriklerle formüle edilen ürünleri, güvenilir ve etkili sonuçlar sunarak marka kimliğini oluşturmuştur. Cilt bakımında uzmanlaşan marka, kullanıcılarına en saf çözümleri sunarak güven kazanmaktadır.
Bugün, 25’ten fazla cilt bakım ürününü 30’ dan fazla ülkeye ihraç eden The Purest Solutions, Türkiye, Amerika ve Almanya’daki ofisleriyle operasyonlarını üç kıtada yürütmekte ve global büyümesini sürdürmektedir. Vegan formülleri ve hayvan deneyleri karşıtı politikası ile öne çıkan marka, “Sağlıklı Ciltler İçin En Saf Çözümler” mottosuyla doğaya ve insan sağlığına duyarlı ürünler geliştirmeye devam etmektedir. Sürdürülebilirlik felsefesine sıkı sıkıya bağlı olan The Purest Solutions, çevresel sorumluluklarını yerine getirerek ekolojik ayak izini en aza indirmeyi hedeflemektedir. Temiz içerikler ve etkili formülasyonlarıyla fark yaratan marka, hem yerel hem de uluslararası pazarda güçlü bir varlık göstermeye devam etmektedir.
The Purest Solutions markasının güçlü kadınları ile ilham v eren çalışmalarını konuştuk.
The Purest Solutions markasını kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Bu süreçte hem doğaya saygılı üretim anlayışınız hem de sürdürülebilirlik misyonunuz nasıl şekillendi? Sizi en çok motive eden unsurlar nelerdi? Bu alanda ilham aldığınız kadın liderler kimlerdi?
Hazal Evliyaoğlu:
The Purest Solutions markasını kurma fikri, cilt bakımında saf, etkili ve güvenilir çözümler sunma
arzusuyla şekillendi. Cilt sağlığının doğallık ve şeffaflıkla korunabileceğine inanarak, sektörde eksik
olduğunu gözlemlediğimiz bu ihtiyacı karşılamayı amaçladık. Çevreye duyarlı, etik ve sürdürülebilir
bir yaklaşımla, kullanıcıların cilt ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunma isteğiyle harekete geçtik.
İlham kaynaklarımızın başında, cilt bakımı konusunda yaşanan karmaşıklık geliyor. Kullanıcıların farklı cilt tiplerine ve ihtiyaçlarına uygun ürünler arasında doğru seçimi yapmakta zorlandığını fark ettik. Bu nedenle, cilt bakımında basit, etkili ve anlaşılır çözümler sunmayı hedefledik.
Ayrıca, bilim dünyasındaki yenilikleri yakından takip eden dermatologlar ve cilt sağlığı uzmanları da ilham aldığımız önemli profesyoneller arasında yer alıyor. Bu uzmanların yenilikçi yaklaşımları ve derin bilgileri, ürün geliştirme süreçlerimize rehberlik ediyor ve kullanıcılarımıza daha kaliteli hizmet sunmamıza olanak tanıyor. Hem cilt bakımı alanındaki sadelik arayışı hem de bilimsel gelişmeler, markamızın sürdürülebilir ve etkili ürünler geliştirmesinde kritik bir rol oynuyor.
The Purest Solutions olarak sürdürülebilirlik ve doğaya saygı misyonunuz doğrultusunda, temiz içerikli ürünler geliştirme süreçlerinizi nasıl şekillendiriyorsunuz? Ürünlerinizi doğa dostu ve sürdürülebilir kılarken, bu alandaki en büyük ilham kaynaklarınız ve hedefleriniz nelerdir?
Nurdan Duygu Yıldırım:
The Purest Solutions olarak, sürdürülebilirlik ve doğaya saygı, markamızın en temel ilkeleri arasında yer alıyor. Doğal kaynakları bilinçli kullanarak, cilt bakımında etkili ve güvenilir çözümler sunmayı amaçlıyoruz. Bu yaklaşım, ürün geliştirme sürecimizden üretim ve ambalajlama aşamalarına kadar tüm süreçlerde çevreye duyarlılığı ön planda tutmamıza olanak tanıyor.
Ürünlerimizin temiz içerikli olmasını sağlamak için detaylı bir araştırma ve geliştirme süreci yürütüyoruz. İçerik seçiminde cilt dostu bileşenlere yer veriyoruz. Paraben, sülfat, sentetik boya ve parfüm gibi ciltte tahrişe yol açabilecek maddeleri formüllerimize dahil etmiyoruz. Ayrıca, ürünlerimiz Microplastic Free etiketi taşıyor ve dermatolojik testlerle güvenilirliği onaylanıyor.
Sürdürülebilirlik konusundaki aksiyonlarımızı sosyal, çevresel ve yönetişimsel olarak üç ana başlık altında sürdürüyoruz. Her ürünümüz bir sosyal etki değerine sahip ve ürünlerimizin her biri, iş birliği yaptığımız STK’lar ile eşleşiyor. Çevresel boyutta ise ambalaj, lojistik ve içerik konularında yenilikçi çözümler geliştiriyoruz. Örneğin, lojistik operasyonlarımızda plastik kargo poşetlerini kaldırarak milyonlarca plastik poşetin kullanımını önledik. Geleneksel etiketler yerine QR kodlu kulakçıklı etiketler kullanmaya başladık, böylece kullanıcılar ambalajların nasıl geri dönüştürüleceğine dair bilgilere kolayca ulaşabiliyor. Broşür kullanımını sonlandırıp ürün kutularımızın iç kısmında kullanım talimatlarını aktarıyoruz ve bu sayede tonlarca kağıt atığın önüne geçerek %59,7 oranında karbon azaltma sağladık.
Ayrıca, upcycle içerikleri formüllerimize dahil etmeye başladık ve 6 ürünümüzde refill (yeniden doldurulabilir) ambalaj seçenekleri sunuyoruz. Bu adımlar, sürdürülebilirlik vizyonumuzu daha ileriye taşırken, çevreye olan sorumluluğumuzu da pekiştiriyor.
The Purest Solutions olarak vegan olma taahhüdünüz nasıl şekillendi ve bu yolculukta hangi üretim ilkeleri ön planda tutuldu? Vegan kozmetik üretiminde çevreye ve etik değerlere olan bağlılığınızı nasıl sağlıyorsunuz? Bu süreçte dikkat ettiğiniz temel kriterler nelerdir?
Hazal Evliyaoğlu:
Vegan olma taahhüdümüz, cilt sağlığına , doğaya ve hayvan haklarına duyduğumuz derin saygının
bir sonucu olarak gelişti. Hayvanlardan elde edilen bileşenler yerine tamamen bitkisel ve sürdürülebilir kaynaklar kullanma kararı, hem çevresel etkilerimizi minimize etmek hem de etik değerlerimize uygun bir üretim süreci yürütmek adına atılmış önemli bir adımdı. Dünyada artan çevresel sürdürülebilirlik ve hayvan hakları bilinci, bizi hayvan deneyleri yapmayan, cruelty-free ve vegan kozmetik üretimine yönlendirdi. Aynı zamanda, kullanıcılarımızın etik ve sağlıklı yaşam tarzlarına katkı sunmak, bu sürecin temel bir motivasyonu oldu.
Vegan kozmetik üretiminde, cilt için zararlı olabilecek hiçbir kimyasal maddeyi kullanmıyor ve bitkisel
içeriklerin en saf ve etkili hallerini tercih ediyoruz. Ayrıca, sürdürülebilirlik kriterlerine uygun olarak,
ürün geliştirme sürecinde ekolojik ayak izimizi azaltacak çözümler üzerinde de titizlikle çalışıyoruz.
Bu yaklaşım, yalnızca ürünlerimizin güvenilir olmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda çevre ve hayvan dostu bir dünya için katkı sunmamızı sağlıyor.
Sıfır plastik kargo gönderimi ve sürdürülebilir ambalaj kullanımı konusundaki süreçleriniz nasıl işliyor? Bu çevre dostu uygulamaları hayata geçirirken karşılaştığınız zorluklar ve sağladığınız avantajlar neler? Bu uygulamaların markanızın sürdürülebilirlik hedefleri üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Selin Gümen:
The Purest Solutions olarak çevreye olan duyarlılığımız doğrultusunda sıfır plastik kargo gönderimi ve sürdürülebilir ambalaj kullanımı konusunda önemli adımlar attık. Bu süreçlerde çevre dostu malzemeler ve uygulamalar kullanarak, atıkları minimize etmek ve doğaya olan olumsuz etkilerimizi en aza indirmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor.
Sıfır plastik kargo gönderimi sürecimizde, plastik bazlı ambalaj malzemelerini tamamen ortadan kaldırarak, geri dönüştürülebilir ve biyolojik olarak parçalanabilir ambalaj materyalleri kullanıyoruz. Karton kutular, kraft kağıt, doğal dolgu malzemeleri ve geri dönüştürülebilir bantlar ile ürünlerimizi paketliyoruz. Bu uygulamalar, yalnızca kargo aşamasında değil, genel olarak atık üretiminde de ciddi bir azalma sağlıyor.
The Purest Solutions olarak, doğaya duyduğumuz sorumlulukla hareket ediyoruz. 6 ürünümüzü refill ambalaj seçeneği ile sunarak karbon ayak izini %57,57 oranında azaltıyoruz. Toz Refill ürünlerimiz %66, Cleanser Refill %50, Tonik Refill ise %48,3 daha az karbon ayak izine sahiptir. Ayrıca, Cleanser ve Tonik refill kullanımıyla %77 oranında plastik atığı azaltarak çevre dostu çözümler sunuyoruz.
Çevre dostu uygulamalarda karşılaştığımız zorluklar, genellikle sürdürülebilir malzemelerin tedarik edilmesi ve bu malzemelerin maliyetlerinin geleneksel plastik ambalajlara göre daha yüksek olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca, geri dönüştürülebilir ve biyolojik olarak parçalanabilir materyallerin bazı lojistik süreçlerde daha fazla özen gerektirmesi, operasyonel maliyetlerde artışa sebep olabiliyor. Bu tür malzemelerin dayanıklılığı da bazen geleneksel malzemelere kıyasla sınırlı olabilir ve bu da nakliye sırasında ekstra dikkat gerektiriyor.
Bu uygulamaların en büyük avantajı, çevreye olan zararların azaltılması ve doğaya olan saygının güçlendirilmesidir. Çevre bilincine sahip tüketiciler, sürdürülebilir ambalajları tercih ettiklerinden, bu yaklaşım markamızın çevre dostu ve etik değerlere olan bağlılığını güçlendirir. Ayrıca, sürdürülebilir
ambalaj kullanımı, uzun vadede atık yönetimi maliyetlerini düşürürken, markamızın karbon ayak
izini azaltmaya katkıda bulunur. Bu da hem çevresel hem de ekonomik açıdan sürdürülebilir bir strateji oluşturur.
Çevre dostu uygulamalarımızla, sadece bugünün değil, geleceğin de sorumluluğunu üstleniyor ve doğal kaynakları koruyarak gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı amaçlıyoruz.
Genç kitlelerle nasıl bir etkileşim kuruyorsunuz ve Z kuşağının değerlerine nasıl hitap ediyorsunuz? TPS Academy gibi projelerle, gençlerin sürdürülebilirlik ve doğa dostu ürünlere olan ilgisini nasıl artırmayı hedefliyorsunuz? Bu projelerin etkileri ve gelecekteki planlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Berfin Evliyaoğlu:
The Purest Solutions olarak genç kitlelerle dinamik ve etkili bir etkileşim kurmayı önemsiyoruz. Özellikle Z kuşağı gibi dijital dünyada aktif olan, bilinçli ve sorgulayan bir hedef kitleye hitap ederken, onları cilt bakımı konusunda eğitici ve ilham verici projelerle buluşturuyoruz. Bu projelerden biri olan Plastic Free Festival, çevre bilincini artırmaya yönelik önemli adımlarımızdan biridir.
2023 Haziran ayında Gökçeada’da başlattığımız Plastic Free Festival’in ikincisini 2024 Mayıs ayında İstanbul Müze Gazhane’de gerçekleştirdik. Festivalimizin amacı, su kaynakları başta olmak üzere tüm ekosistemi koruma konusunda farkındalık yaratmak. Bu projeyle katılımcılarımızı hem üretim hem de tüketim alışkanlıklarını atık üretmeyen, tek kullanımlık plastikten uzak bir yapıya dönüştürmeye teşvik ediyor ve sürdürülebilir adımlar atmaya davet ediyoruz.
Aynı yaklaşımı cilt bakımı projelerimizde desürdürüyoruz. TPS Academy, gençleri cilt bakımı
konusunda bilinçlendiren, onların sorularına cevap veren ve interaktif içerikler sunan bir platform olarak hayata geçirildi. Bu projeyle amacımız, gençleri cilt sağlığı konusunda bilgilendirirken, onların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmak.
Aynı zamanda, cilt bakımında doğru bilinen yanlışları ortadan kaldırarak, temiz içeriklerle etkili bakım yapmanın yollarını anlatıyoruz.
Z kuşağı, sosyal medya platformları üzerinden yoğun bir bilgi akışına maruz kalıyor ve bilinçli tüketim
yapmayı önemsiyor. TPS Academy, onların ilgisini çekmek için özel içerikler ve interaktif eğitimler sunuyor. Sosyal medya etkinlikleri, canlı ya yınlar, influencer işbirlikleri ve kapsamlı bilgi sunan videolar ile gençlere ulaşarak, markamızla bağ kurmalarını sağlıyoruz.
Yeni bir ürün geliştirme süreci The Purest Solutions’ta nasıl ilerliyor? Ar-Ge çalışmalarınız ve inovasyon yaklaşımınızın sürdürülebilirlik hedefleriyle nasıl örtüştüğünden bahsedebilir misiniz? Ürün geliştirme aşamasında çevresel etkileri minimize etmek için hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?
Mehtap Arslan Aydın:
The Purest Solutions olarak yeni ürün geliştirme sürecimiz, kullanıcı ihtiyaçlarını analiz etmek ve yenilikçi Ar-Ge çalışmaları yapmak üzerine kuruludur. Hedefimiz, etkili ve güvenilir formüller yaratmak, sürdürülebilir içerikler kullanarak cilt bakımına yenilikçi çözümler sunmaktır. Bu süreçte, yapmış olduğumuz LCA (Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi) hesaplamalarının analizlerini dikkate alarak, hem ambalaj hem de içerik inovasyonlarında ilerleme kaydediyoruz.
İlk aşamada, geniş çaplı pazarar aştırmaları ve kullanıcı geri bildirimleri ile kullanıcıların beklentilerini belirliyoruz. Bu analizler, farklı cilt tipleri ve sorunlarına yönelik çözümler sunmamıza rehberlik ediyor. Ar-Ge ekiplerimiz, sektördeki son trendleri ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, yeni nesil aktif bileşenler ve sürdürülebilir formülasyonlar geliştiriyor.
Her ürün, güvenilir laboratuvarlarda dermatolojik testlere tabi tutulur ve temiz içerik standartlarına uygunluğu kontrol edilir. Ayrıca ürünlerimizin etkinliği ve güvenliği uzun süreli testlerle onaylanır.
Ar-Ge ekibimiz, bitkisel aktif maddeler kullanarak etkili ve sürdürülebilir çözümler sunar. Ürünlerimizde zararlı kimyasallardan kaçınır, vegan ve cruelty-free içeriklere odaklanırız. Sürdürülebilir ambalaj kullanımı ve geri dönüştürülebilir malzemeler de süreçlerimizin temelidir. Ürünlerimiz uluslararası sertifikasyonlara uygun olarak geliştirilir ve sürekli iyileştirilir.
Sonuç olarak, tüketici ihtiyaçlarını karşılayan inovatif ve sürdürülebilir cilt bakım ürünleri sunarak, doğaya ve etik değerlere bağlı kalmaya devam ediyoruz.
Markanız hangi kategorilerde ürünler sunuyor ve bu ürün gamının sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda nasıl şekillendiğinden bahsedebilir misiniz? The Purest Solutions’ın temiz ve doğal içeriklerle ürettiği ürünlerin, çevre dostu ambalajlama ve etki açısından sağladığı faydalar nelerdir?
Nurdan Duygu Yıldırım:
The Purest Solutions olarak, her cilt tipine ve ihtiyacına uygun, yüksek performanslı cilt bakım çözümleri sunan geniş bir ürün y elpazemiz bulunuyor. Ürün gamımız; temizleyiciler, nemlendiriciler, serumlar, tonikler, güneş koruyucular ve leke karşıtı bakım ürünleri gibi kategorilerde zengin ve çözüm odaklı seçenekler içeriyor. Tüm ürünlerimiz, cilt sağlığını ön planda tutan “Az ama Öz İçerik” felsefesiyle, etkili ve güvenli formülasyonlarla geliştirilmiştir.
Cilt bakımındaki farklı ihtiyaçlara yönelik özelleştirilmiş çözümler sunan ürünlerimiz arasında; anti-aging seriler, leke giderici formüller, yoğun nemlendirici bakım kremleri ve cilt tonu eşitleyici serumlar gibi seçenekler yer alıyor. Özellikle leke karşıtı serimiz ve AHA Peeling Cilt Serumu gibi güçlü ürünlerimiz, kullanıcılarımızdan pozitif geri dönüşler alarak ciltte gözle görülür iyileşmeler sağlıyor.
Tüm ürünlerimiz, dermatolojik olarak test edilmiş olup vegan ve cruelty-free ilkelerine tam bağlıdır.
Hayvansal içerik bulundurmayan, çevre dostu ambalajlara sahip ürünlerimiz, sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak üretilmektedir. The Purest Solutions olarak, temiz içeriklerle ekosisteme duyarlı, sağlıklı ciltler için en saf çözümleri sunmayı hedefliyoruz.
The Purest Solutions olarak sosyal sorumluluk projelerine verdiğiniz destekler nelerdir? Hangi sürdürülebilirlik odaklı projelerde yer alıyorsunuz ve bu projelerin topluma olan etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Markanın bu tür girişimlerle sağladığı değişim ve katkılar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Nurdan Duygu Yıldırım:
The Purest Solutions olarak sosyal ve çevreci sorumluluklarımızın farkındayız ve bu doğrultuda bizleri heyecanlandıran projelere kullanıcılarımızı da dahil etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Sürdürülebilir bir dünya için attığımız her adım, gelecek nesillere yaşanılabilir bir gezegen sunma amacımıza hizmet ediyor. Partnerlerimizle birlikte karbon ayak izimizi azaltmaya ve sosyal yardımlaşmaya katkı sağlamaya ilk günden beri özen gösteriyoruz.
Hayata Destek ile iş birliği yaparak, deprem bölgelerinde cilt bakım atölyeleri düzenliyor ve ihtiyaç sahibi kadınlarla değerli bilgi ve kaynakları paylaşıyoruz. Her yıl gelenek haline getirdiğimiz 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Hayata Destek’in değerli emekçi kadınlarıyla birlikte hediye kitleri hazırlıyoruz.
Ecording ile yürüttüğümüz projelerde, ulaşılması zor olan bölgelere tohum topu atışları gerçekleştiriyoruz. Bu sayede doğanın dengesini korumaya katkıda bulunuyor, daha yeşil bir gelecek için adım atıyoruz.
Haçiko ile yaptığımız çalışmalar kapsamında, kış aylarında hayvan dostlarımız için barınak yapımı atölyeleri gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda, “Bir Mama Bir Umut” projemizle satın alınan her ürün için Haçiko’ya mama bağışında bulunarak, dostlarımızın beslenme ihtiyaçlarını karşılıyoruz.
Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile düzenli olarak gıda desteği sağlıyor ve her ay sıcak yemek dağıtımına katılım sağlamaya çalışıyoruz. Eşit şartlarda yaşam ilkesine olan bağlılığımızı bu tür sosyal projelerle de sürdürüyoruz.
Son olarak, Etki Çemberleri Vakfı ile birlikte Türkiye’nin İlk ve Tek plastiksiz festivali olan Plastic Free Festival projesini gerçekleştiriyoruz.
Plastik kirliliğine karşı farkındalık yaratmak ve denizlerimizi koruma altına almak için düzenlediğimiz
bu festival, çevresel sorumluluk bilincini yaygınlaştırmak adına attığımız en önemli adımlardan biri.
Uluslararası pazarda diğer kozmetik markalarıyla rekabet ederken The Purest Solutions’ı farklı kılan özellikler nelerdir? Sürdürülebilirlik, temiz içerik ve etik üretim anlayışınızın, markanızı nasıl öne çıkardığını değerlendirir misiniz? Bu değerlerin uluslararası pazardaki konumunuza olan etkilerini nasıl görüyorsunuz?
Hazal Evliyaoğlu:
The Purest Solutions’ı uluslararası pazarda diğer kozmetik markalarından ayıran en önemli özellikler, kullanıcı odaklı ürün geliştirme yaklaşımımız ve sürdürülebilirliğe verdiğimiz taahhüttür. Her ürünümüz, kullanıcılarımızın cilt ihtiyaçlarına ve alışkanlıklarına dayanarak geliştiriliyor. Farklı cilt tiplerine ve sorunlarına yönelik etkili çözümler sunarken, basit ve anlaşılır içeriklerle karmaşıklığı ortadan kaldırıyoruz. Bu sayede, kullanıcılarımızın cilt bakım rutinlerinde kolaylık sağlıyor, onların ihtiyaçlarını yakından takip ederek sürekli yenilikler sunuyoruz.
Ayrıca, sadece etkili ürünler sunmakla kalmıyor, kullanıcılarımızı cilt sağlığı konusunda eğitmeye de büyük önem veriyoruz.
Bilinçli tüketiciler yaratmayı hedefleyerek, ürün içerikleri ve kullanım şekilleri hakkında şeffaf bilgiler sunuyoruz.
Bu sayede, kullanıcılarımızın bilinçli seçimler yapmalarını destekliyor ve cilt bakım süreçlerinde daha bilinçli adımlar atmalarına yardımcı oluyoruz.
Sürdürülebilirlik taahhüdümüz de markamızın en belirgin farklarından biridir. Geri dönüşümlü ambalajlar, refill seçenekler ve çevre dostu lojistik çözümlerimizle, ekolojik ayak izimizi en aza indirmeyi hedefliyoruz. Vegan ve cruelty-free politikamızla, hayvan haklarına olan saygımızı da her zaman ön planda tutuyoruz. Üretim süreçlerimizde doğal kaynakları bilinçli bir şekilde kullanarak, kullanıcılarımıza hem cilt sağlığına hem de doğaya saygılı bir deneyim sunuyoruz.
Son olarak, toplumsal sorumluluk projelerine verdiğimiz destekle, yalnızca güzellik değil, aynı zamanda sosyal farkındalık yaratma konusunda da kararlıyız.
The Purest Solutions olarak, kullanıcılarımızın ihtiyaçlarına odaklanan, onları bilinçlendiren ve doğaya saygılı bir yaklaşımı benimseyerek, güzellik sektöründe sürdürülebilir bir geleceği birlikte inşa ediyoruz.
Ürünlerinizin formülasyonunda hangi aktif bileşenlere öncelik veriyorsunuz? Cilt bakımı alanında en çok tercih edilen ürünleriniz hangileridir ve bu ürünlerin doğal ve çevre dostu içeriklerle sağladığı farklılıklar nelerdir?
Mehtap Arslan Aydın:
The Purest Solutions olarak, ürünlerimizin formülasyonunda cilt sağlığını destekleyen ve etkili sonuçlar sağlayan çeşitli aktif bileşenlere büyük önem veriyoruz. Bu bileşenler arasında hyaluronik asit, AHA (alfa hidroksi asitler), C vitamini, niacinamide (B3 vitamini) ve peptidler öne çıkıyor. Hyaluronik asit, ciltteki nem seviyesini artırarak dolgunluk ve elastikiyet sağlar; bu nedenle yoğun nemlendirici ürünlerimizde sıkça kullanılmaktadır. AHA içeren ürünlerimiz, cilt yüzeyini nazikçe soyarak ölü derileri temizler ve cildin daha pürüzsüz görünmesine yardımcı olur. Özellikle AHA Peeling Cilt Serumu, bu özellikleri sayesinde kullanıcılarımıza gözle görülür bir cilt yenilenmesi sunar.
C vitamini, cilt tonunu eşitleme ve aydınlatma özellikleri ile bilinir. C vitamini serumlarımız, koyu lekelerin görünümünü azaltmak ve cilde canlılık katmak için tercih edilir. Niacinamide ise cilt bariyerini güçlendirir, gözenek görünümünü azaltır ve ciltteki aşırı yağlanmayı dengelemeye yardımcı olur; bu nedenle cilt bakım rutinlerinde sıkça kullanılan bir bileşendir. Peptidler ise ciltteki kollajen üretimini teşvik ederek yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı olur ve bu da anti-aging ürünlerimizde önemli bir yer tutar. En çok tercih edilen ürünlerimiz arasında AHA Peeling Cilt Serumu, Yoğun Nemlendirici Bakım Kremi ve C Vitamini Serumları bulunmaktadır. Bu ürünler, hem formülasyonundaki aktif bileşenlerin sağladığı faydalar hem de ciltte sağladıkları gözle görülür etkilerle öne çıkmaktadır. Her bir ürün, belirli cilt problemlerine yönelik özelleştirilmiş çözümler sunarak, kullanıcılarımızın cilt bakım rutininin vazgeçilmez bir parçası olmayı hedefliyor.
Kırmızı peeling ürününüz sosyal medyada büyük ilgi gördü. Bu başarıyı nasıl elde ettiniz ve bu süreçte sosyal medyanın rolü ne oldu? Sosyal medyanın markanızın sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma ve toplumsal farkındalığı artırma üzerindeki etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Emine Sinem Şanlı:
The Purest Solutions olarak başlangıcımız, bir start-up zihniyetiyle tamamen dijital varlıkları süreçlerimize entegre etmek üzerine kuruluydu. Pandemi döneminde insanların içe döndüğü ve dijital alışkanlıklarının değiştiği bu süreçte, e-ticaretin ve influencer pazarlamanın gücünü etkili bir şekilde kullanarak büyümemizi hızlandırdık. Dijital bir marka olarak yola çıkmamız, bizi dijital platformlarda güçlü bir konuma getirdi ve bu alandaki yatırımlarımızı her geçen gün artırmaya devam ediyoruz.
Markamızın dikkat çeken ürünlerinden biri olan AHA Peeling Cilt Serumu, başarı hikayemizin önemli bir parçası haline geldi. Bu ürünün ana başarısının, güçlü aktif bileşenlerinden ve kullanıcılardan aldığımız olumlu geri bildirimlerden kaynaklandığını düşünüyoruz. Ayrıca, serumun kırmızı rengi de görsel olarak dikkat çekici bir unsur olup, ürünün tanınırlığını ve ilgi çekiciliğini artırmaktadır.
Büyüyen dijital hikayemizde, sürekli olarak dijital ve sosyal medya yatırımlarımıza odaklanarak, daha fazla tüketiciye ulaşmayı hedefliyoruz.