Writer: Sevil Balaban
Date: 25/12/2024
Ebru Sezgi Sabahoğlu / Yazar
Röportaj: Sevil Balaban / [email protected]
Ebru Sezgi Sabahoğlu, İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji alanında yüksek lisansını sürdürürken Dahiliye Hematoloji bölümünde kadrolu olarak çalışmaya başladı. Ancak 2003 yılı sonbaharında doktora hazırlıkları yaparken hayatını kökten değiştiren bir gerçekle karşılaştı: Son evre kanser teşhisi kondu. Bu süreç, onun için birbirinden zorlu deneyimlerin başlangıcıydı.
Hayatta kalma mücadelesi verirken yaşadığı bu ağır ve dönüştürücü süreçler, Sabahoğlu’nun yaşam kalitesini artırmak ve hayatta kalmak için normların ötesine geçmesini sağladı. Edindiği derin tecrübeler ve kazandığı farkındalık, onun yalnızca kendisi için değil, başkaları için de rehberlik eden bir bütüncül şifa ve ruhsal büyüme yolculuğuna çıkmasına vesile oldu.
Yıllar boyunca hem kendisinin hem de çevresindekilerin sorunlarına ışık tutmaya devam eden Sabahoğlu, bu süreçte biriktirdiği değerli bilgi ve tecrübelerini kaleme alarak, hayatın işleyişine dair derin bir anlayış geliştirmeyi amaçladı. 2024 yılında, dört kitaptan oluşan Meşale adlı seriyi okuyucularla buluşturdu. Bu eserler, yalnızca bir yaşam öyküsü değil, aynı zamanda dönüşüm, şifa ve farkındalık yolunda bir rehber niteliği taşıyor.
Hem kişisel bir yolculuk hem de evrensel bir hikâye olarak okuyuculara hitap eden “Meşale” serisi ve verdiği sağlık mücadelesini Ebru Sezgi Sabahoğlu ile konuştuk.
Kanserle mücadelenizin izlerini taşıyan “Meşale” serisini yazmaya nasıl karar verdiniz? Kitaplarınızın ana temasının oluşmasında hayatınızdaki hangi deneyimler etkili oldu?
Yaşadığım ağır deneyimler ile alışık olduğum ezbere yaşamdan sıyrılıp kendi gerçeğime yürümek zorunda kaldım. Yüksek benliğim ile irtibata geçtim ve onun rehberliğine göre yaşamıma devam ettim. Yüksek benliğim ilahi olan ile aramdaki köprüydü. Kitap yazmak tamamen yüksek benliğimin benden yapmamı istediği bir eylemdi. Seneler sonra hareket özgürlüğünü kazanmışken oturup yazmaya başlamaya direniyor ve hep ileri tarihe erteliyordum. Covid-19 nedeni ile evde kalma zorunluluğu gelince artık yazma zamanının geldiğine kanaat getirdim ve yazmaya başladım.
Defalarca ölümlerden dönmüş, harap ve bitap düşmüş bedenim, zihnim, duygularım ve hatta yara almaktan kurtulamamış ruhumla beklenenin ötesinde refaha ulaşabildim. Her şeye rağmen bunun mümkün olduğunu herkese müjdelemek ve zihnin sınırlarını aşabilme konusunda insanları motive etmek, onlara ilham ve umut olması amacıyla bu kitap serisini sundum.
Kanserle ilk karşılaştığınızda neler hissettiniz? Mücadelenizin başlangıcında sizi hayatta tutan faktörler nelerdi? Ailenizin ve çevrenizin desteğinin rolü hakkında neler söylemek istersiniz?
Kanser olduğumu öğrendiğimde şaşırmadım. Bu dünyanın benim gibi hassas yapıdaki insanlar için uygun olmadığını, hayatta yaşanmaya değer çok da bir şey olmadığını ve artık bu dünyadan ayrılabileceğimi düşündüm. Böylelikle akışa teslim oldum. Ailem ve arkadaşlarım öyle çok destek oldular ki ben de dayanacak gücüm kalmadığında onların bu gayretine katılmak durumunda kaldım.
Serinin ilk kitabından dördüncü kitabına kadar geçen süreçte karakterler ve tema nasıl evrildi? Bu değişimler sizin hayatınızda da paralellik gösteriyor mu?
Ben hayatımın akış sırasını birebir olarak kitaba aktardım. Serinin her bir kitabı deneyimlediğim farklı bilinç seviyelerini, ona göre yaşam sınavlarını ve sınavlardan çıkış yollarını veriyor. Bu farklı bilinç seviyelerinde yolculuk yaparken de çevremdeki insanlar bulunduğum bilinç seviyesine göre hayatımda rollerini oynadılar. Ben dönüştükçe çevremdeki kadro da değişti.
Kitaplarınızda duygusal zorluklardan nasıl bahsediyorsunuz? Kanserle savaşmak, yazarlık sürecinizi nasıl şekillendirdi?
Hissettiklerimi sansürlemeden olduğu gibi yazdım. Duygularımı ve düşüncelerimi yönetebilmek için önce onları kabul ettim, sağlıklı hale getirdim. Bu sayede kendimi ifade etme özgürlüğünü kazandım. Bunu da kitaba aktardım. Kanserle savaşmak ve ona rağmen yaşama devam etmemiz için önce dönüşmemiz gerekiyor. Bu bir çeşit ölümdür. Ben defalarca öldüm ve yeni beni inşa edip devam etmek zorunda kaldım. Bu yolculukta kendimi buldum ve insanı anladım. Yazarlık bu şekilde hepimizin ortak yaralarına şefkatle dokunmamı sağlayan bir kanal oldu.
Seride kendi hikayenizi anlatırken karakterler aracılığıyla ne tür mesajlar vermek istediniz? Okurların bu kitaplardan nasıl bir deneyim almasını umuyorsunuz?
Farklı yaşamlar sürüyormuşuz gibi algılasak da bu dünyada ruhsal büyümek için varız ve hepimiz üzerimizde benzer etki bırakan türlü sınavlara tabi tutuluyoruz. Aslında yaşadıklarımı ortaya koyarak herkesin içinde bulunduğu ve kendilerini hayattan soğutan sıkıntılarının üstüne çıkabileceklerini fark etmeleri ve motive olmalarını umuyorum.
Kitaplarda yer alan karakterler, hayatta karşılaştığınız gerçek insanlardan mı ilham alıyor, yoksa tamamen hayal gücünüzün ürünü mü?
Kitaplarda yer alan her karakter de yaşadığım deneyimler de gerçektir. Gerçeğin gücü kalplerde hissedilir ve etkisi kuvvetlidir.
“Meşale” serisinin adını ve kitabın baş kahramanını seçerken ne gibi anlamlar yüklediniz? Kitabın adı, aynı zamanda sizin için de bir simge taşıyor mu?
Diplere düşen ve karanlığı uzun süre deneyimlemiş, buna rağmen oradan çıkabilmiş biri olarak insanlara bunun mümkün olduğunu duyurmak istedim. Baş kahraman olarak ben ve gerçek yaşam öykümü anlattım. Hayat bunca zorluk barındırırken huzuru içimizdeki ışığa kavuşarak bulabiliriz. Bu aydınlanma konulu kitaplara meşale ismi ve simgesi çok yakıştı. İçimizdeki meşaleyi yakmamız bir başka deyimle ruhsal uyanış yolculuğunu yürümemiz anlamını taşıyor.
Edebiyat dünyasında kanser gibi ciddi bir hastalıkla mücadele teması işlemek, okurlar üzerinde nasıl bir etki yaratabilir? İnsanların daha güçlü ve umut dolu olmalarına nasıl katkıda bulunmayı hedefliyorsunuz?
Kanser demek yaşamımızda zorunlu değişiklik olması demektir. Artık hayatımız tehdit altındadır, düzenimiz bozulur, elimizden geleni yapsak da kendimizi süreci yönetemediğimiz ve kadersel olanı kabul etmek zorunda hissettiğimiz, bununla birlikte yeri geldiğinde çaresizliği ve acizliği doruğunda hissettiğimiz, fiziksel, duygusal, zihinsel olarak zorlayıcı bir deneyim içindeyizdir.
Herkes tarafından zorlayıcı olarak kabul edilen bu konu ile konuya girmem hayatlarında zorluk çekenlere örnek olmak, ilham vermek, motive etmek, yalnız olmadıklarını hissettirmek şeklinde bir etki oluşturmasını umut ediyorum. İnsanlara dipten çıkmanın bir örneği olarak, zorluklardan çıkış yollarını bulup paylaşarak onların zorlu yolculuklarında rehberlik ederek katkıda bulunmayı amaçladım.
Gelecekteki projeleriniz hakkında bizimle neler paylaşabilirsiniz? Yazarlık kariyerinizde ve yaşamınızda sizi bekleyen yeni hedefler nelerdir?
Nelerin mümkün olduğu hakkında daha fazla bilgi paylaşmak ve bu şekilde ruhsal büyüme yolcularına ilerleyen yolculuklarında onları nelerin beklediği konusunda rehberlik etme niyetindeyim. Bu bağlamda uyanış aşamasına geldikten sonraki sıra dışı yolculuğu paylaşmak hedeflerim arasında yer almaktadır.