Sergiler

Writer: NYX Magazine

Date: 16/07/2020

PAYLAŞ

Magnum ile hazzı hayal et

Magnum, dünya çapında iş birliği yaptığı 13 sanatçı ile,pandemi döneminde sokakların sessiz kalmasının ardından, tekrar özgürce dışarı çıkacağımız günlerin düşlendiği, “Hazzı Hayal Et” isimli dijital sergisini hayata geçirdi.

Bu sergi ile Magnum, kakaolarının tedarik edildiği Fildişi Sahili’nde yaşayan ve hayatlarını zor şartlarda geçirmekte olan kakao çiftçisi kadınlara, destek sağlamayı amaçlıyor.

Aralarında Türkiye’den Olgun Kaşıkçı’nın da bulunduğu, dünyanın önde gelen ve gelecek vaadeden sanatçıları bu anlamlı sergiyle bir araya geldi. Magnum’un ‘Hazzı Hayal Et’ dijital sergisi, ziyaretçilerine pandemi sonrası haz anlarını hayal ettirirken aynı zamanda ihtiyaç sahibi kadın kakao çiftçileri için sivil toplum kuruluşu ortağı 100WEEKS iş birliğiyle destek fonu yaratmayı amaçlıyor. İki yıllık bir programın başlangıcını simgeleyen bu sergi ile Magnum, kadın kakao çiftçilerinin gelir kaynaklarını çeşitlendirmelerine ve hayat şartlarının iyileştirilmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz yıl Rain Forest Alliance (Yağmur Ormanları Birliği) ile kakaonun sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmesinin önemine 2059 isimli projeyle dikkat çeken Magnum, sosyal sorumluluk çalışmalarına bu yıl da ‘Hazzı Hayal Et’ dijital sergisini ekledi.

Magnum sergi süresince her gün Instagram aracılığıyla yeni bir sanat eseri yayınlıyor ve destek veren herkes eserleri Magnum’un web sitesinden indirilebiliyor. Sergi sunuculuğunu üstlenen Fransız-Fildişili Aurélia Durand’ın Batı Afrika mirası, onun benzersiz afro-pop sanat eserine ilham verdi. Sergi için özel yaratılan sanat eseri, Magnum’un kakaolarının çoğunu tedarik ettiği  ve sanatçının annesinin doğum yeri olan Fildişi Sahili’ne 1991 yılında yapılan bir aile gezisi sırasında babası tarafından Yammasoukro’da çekilen orijinal bir fotoğraftan esinlenerek yaratıldı.  

www.magnumicecream.com/pleasureimaginedhttp://www.magnumicecream.com/pleasureimagined adresinden sanal sergiyi ziyaret edeilirsiniz.

Pera Müzesi’nde Yeni Sergi

“Bir Rüyanın İnşası: Arnavutluk Sanatında Toplumcu Gerçekçilik

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, pandemi nedeniyle yaklaşık üç ay süren zorunlu bir aradan sonra izleyicilerini yeni bir sergiyle karşılıyor. Küratörlüğünü Artan Shabani’nin üstlendiği “Bir Rüyanın İnşası: Arnavutluk Sanatında Toplumcu Gerçekçilik” başlıklı sergide yer alan eserler, dönemin gündelik hayatını, işçi sınıfı, lider portreleri, rejim temsilleri ve gelecek kuşaklara duyulan umut gibi çeşitli konuları ele alırken, aynı zamanda, uzun süre dünyanın geri kalanından yalıtılan Arnavutluk halkının kültürel kimliğini daha yakından tanıma fırsatı sağlıyor.

Toplumcu gerçekliğe adanmış 40 yılın resmi

Serginin küratörü Artan Shabani, Arnavutluk sanatının 40 yılına damgasını vuran “toplumcu gerçekçilik” anlayışını, devletin, sanat ve edebiyat başta olmak üzere, kültürel hayatın hemen her alanına hâkim olduğu, sanatçıları ve yaratıcılığı yönlendirdiği bir dönem olarak tanımlıyor ve serginin, Arnavutluk’un önde gelen sanatçılarının eserlerinden geniş bir seçkiyle hazırlandığını söylüyor. Dönemi ve sosyalist gerçekçiliği farklı üsluplarda yücelten bu kompozisyonlar; propaganda posterinden film afişine, kilim deseninden giysi tasarımına, ders ve çocuk kitaplarından dergilere kadar çok çeşitli mecralarda vücut bulan sanatsal üretimlerden oluşuyor. Artan Shabani, “Bir Rüyanın İnşası: Arnavutluk Sanatında Toplumcu Gerçekçilik” sergisinin, dönemin görsel sanatlarını yansıtmanın ötesinde, partizan savaşı ve işgalcilere karşı direniş̧, anavatan savunması, sosyalizmin inşası, ülkenin sanayileştirilmesi, sosyal yaşam ve spor gibi konular üzerinden o yıllarda Arnavutluk toplumunda yaşanan değişimi izleme fırsatı sunduğunu da vurguluyor.

Serginin sanatçıları arasında, Arnavutluk Güzel Sanatlar Akademisi’nin kurucularından, toplumcu gerçekçilik döneminde sanatçılara verilen en yüksek unvan olan “Halk Ressamı” unvanına sahip Guri Madhi; dönemin propagandasına hizmet eden posterleriyle Arnavutluk görsel sanatının en önemli grafik sanatçılarından olan Safo Marko, Pandi Mele vePëllumb Bylyku; asker ve sporcu tablolarıyla Robert Përmeti;“yeni insan”ların yeni bir Arnavutluk inşa etme coşkusunu betimleyen çalışmalarıyla Agim Faja, Zef Shoshi, Dhimitër Theodhori, Skënder Kamberi, Ramazan Memishi; etkileyici karakalem portreleriyle Kristofor Naslazi ve Lumturi Blloshmi; kent ve kır manzaralarıyla Sami Roçi, Lec Shkreli, Guri Madhi, Ilija Rota; film afişleriyle Myrteza Fushekati, Shyqyri Sako, Namik Prizreni, Aziz Karalliu, Bujar Zajmi, Kleo Nini, Astrit Tota gibi isimler yer alıyor.

Toplumcu gerçekçiliği tanımlayan dört kavram…

Arnavut akademisyen, toplumcu gerçekçiliği dört kilit kavramla açıklıyor: “İşçilerin hayatlarına temas etmesi ve onlar tarafından anlaşılır olmasından dolayı ‘proleter’, halkın gündelik yaşantısından sahneler yansıttığı için ‘tipik’, imgeye sadık temsiller ürettiği için ‘gerçekçi’, devletin ve partinin hedeflerini desteklediği için ‘partizan’… Ermir Hoxha, “Bu içeriklere uygun sanat eserleri, liderin portresi, genç insan, tarihsel tema, sosyalist yaşam veya sanayi manzaraları gibi belli temalar altında toplanabiliyordu. Bu temalar binlerce büyük tuvalde, panoda, posterde ve anıtta vücut buluyor, propaganda makinesinin katı gözetiminden geçerek Sovyetler Birliği’nin uydusu niteliğindeki bütün ülkelerde boy gösteriyordu” diyor ve bir estetik yöntem olarak inşa edilen toplumcu gerçekçiliği bugün “soyut bir hayalin kanıtı ve ulaşılması neredeyse imkânsız bir başka dünyanın sanatsal vizyonu” olarak tanımlıyor.

Sergide yer alan sanatçılar: Abdurrahim Buza, Afërdita Meçe, Agim Faja, Agim Shami, Agron Jakupi, Alush Shima, Aristotel Papa, Astrit Tota, Aziz Karalliu, Bujar Zajmi, Bujar Luca, Dhimitër Theodhori, Fatbardha Shkupi, Guri Madhi, Hamdi Hallu, Ilija Rota, Isuf Sulovari, Jani Talo, Kleo Nini, Koço Vogli, Kristofor Naslazi, Lec Shkreli, Lumturi Blloshmi, Myrteza Fushekati, Myzafer Dika, Namik Prizreni, Pandi Mele, Pëllumb Bylyku, Petrit Ilanaj, Petro Kokushta, Ramazan Memishi, Robert Përmeti, Safo Marko, Sali Allmuça, Sami Roçi, Shyqyri Sako, Skënder Kamberi, Vjollca Gavoçi Stamo, Zef Shoshi.

Bir Rüyanın İnşası: Arnavutluk Sanatında Toplumcu Gerçekçilik” sergisi, 15 Kasım 2020 tarihine kadar Pera Müzesi’nin 3. kat sergi salonunda izlenebilir.

Pera Müzesi Salı’dan Cumartesi’ye 11:00 – 18:00 saatleri arasında, Pazar günleri ise 12:00 – 18:00 saatleri arasında gezilebilir. Müze Cuma günleri 16:00 – 18:00 arası tüm ziyaretçilere, Çarşamba günleriyse “Genç Çarşamba” kapsamında tüm öğrencilere ücretsiz!

PAYLAŞ