İstanbul’da Bir İtalyan Klasiği: Zeffirino 1939

Writer: NYX Magazine

Date: 09/04/2025

PAYLAŞ

İtalyan mutfağının 1939’dan bu yana simge adreslerinden, Michelin listesinde yer alan Zeffirino, İstanbul Ortaköy’ün eşsiz manzarasında kapılarını açtı. Monte Carlo ve Paris’in ardından, girişimci iş insanı Barış Erdoğdu’nun açtığı İstanbul şubesi, konuklarına kusursuz bir sofra deneyimi sunuyor. Mutfak sanatı ve köklü İtalyan gelenekleriyle öne çıkan Zeffirino, bugüne dek Frank Sinatra’dan Gal Gadot’a, birçok dünya yıldızına ev sahipliği yaptı. Papa ve Vatikan mensuplarının da favorisi olan restoran, uluslararası sahnede zarif bir temsilci olarak anılıyor.

Sektörde ses getiren, ödüllü girişimleriyle dikkat çeken Root Hotels ve Root Karaköy Yönetim Kurulu Başkanı Barış Erdoğdu, daha önce hayata geçirdiği Mitte Restorant, Michelin yıldızlı SUB Hotel Karaköy, Root Hotel Karaköy, Gault Millau Excellent Table ve Michelin Bib Gourmet yıldızlı Foxy gibi projelerden sonra, bu kez dünyaca ünlü İtalyan restoranı Zeffirino’yu İstanbul’a getirdi. 

86 yıl önce İtalya’nın Cenova şehrinde Belloni Ailesi tarafından kurulan Zeffirino 1939, Paris, Mykonos, New York gibi dünyanın en prestijli şehirlerinde ‘Beefbar’ı kurarak başarıyla büyüten Giraudi Group’un bünyesine katılmasıyla, Monte Carlo ve Paris’te şubeleşerek zincir restoranlar arasındaki yerini aldı. Giraudi Group şimdi de Belloni Ailesi’nin gastronomi hazinesini Barış Erdoğdu’nun liderliğinde İstanbul’a taşıdı. Ortaköy Boğaz kıyısındaki yeni adresinde kültür ve gastronomiyi kusursuz şekilde buluşturan Zeffirino İstanbul, Monte Carlo ve Paris’ten sonra İtalya dışındaki üçüncü şube olma özelliğini taşıyor.

Zeffirino 1939, kendine özgü lezzetleri ve dünyanın en iyi pesto soslarından biri olarak kabul edilen ünlü Genovese Pesto’su ile uluslararası gastronomi sahnesinde seçkin bir konuma sahip.  Üç nesildir özenle korunan tarifleri, İtalyan misafirperverliğinin zarafeti ve kusursuz servis anlayışıyla her yemeği sanatsal bir deneyime dönüştüğü Zeffirino’da her tabak, profesyonel bir ekip tarafından özenle hazırlanıyor. İnteraktif bir gastronomi deneyimi sunan Zeffirino’da bazı imza tabaklar, masada hazırlanırken sunumlar adeta görsel bir şölene dönüşüyor. Misafirler bu özel süreci izleyerek, yemeklerin doğrudan masalarında hayat bulmasına tanıklık ediyor; bu da İtalyan mutfağının otantik ruhunu daha derinlemesine hissettiriyor.

Tasarımında, ödüllü mimar Sami Savatlı’nın imzası bulunan, Ortaköy Camii ve Kız Kulesi gibi ikonik yapılarla çevrili, 360 derece Boğaz manzarasına sahip restoran; terrazzo, mermer ve ahşabın sıcak tonlarıyla şekillenirken, parlak ceviz lambriler ve ustalıkla işlenmiş artizanal detaylarla zarif bir kimliğe bürünüyor. Özgün desenler ve yumuşak dokulu kumaşlarla tamamlanan dekorasyon, mekânın ruhuna sıcak ve davetkâr bir atmosfer yayıyor. Gündüz ve geceye uyum sağlayan dinamik ambiyansı sayesinde, Zeffirino misafirlerine her anı özel ve unutulmaz kılıyor. İstanbul’un etkileyici manzarası ve tarihi dokusu, bu şubeyi Zeffirino’nun diğer lokasyonlarından ayıran detaylardan biri.

Zeffirino İstanbul’un menüsünde; ünlü Genovese pesto, günlük olarak hazırlanan taze el yapımı makarnalar ile klasik ve modern İtalyan mutfağından özenle seçilmiş tatlar yer alıyor. Stracchino peyniriyle hazırlanmış Focaccia Formaggi, masada özel Mortaio kasesinde sunulan Mandilli al Pesto ve ev yapımı Antep fıstıklı Gelato Pistacchio, menünün öne çıkan imza tabakları arasında. Zeffirino İstanbul, Boğaz’ın eşsiz manzarasında unutulmaz bir İtalyan deneyimi için gastronomi tutkunlarını bekliyor.

PAYLAŞ