Mehmet Ercan’dan içimize işleyen bir hikâye: Bu sadece bir yaşam öyküsü değil, bir hafıza, bir ağıt, bir isyan…

Çok sevilen anlatımı, sahici dili ve güçlü gözlem yeteneğiyle tanınan sunucu, gazeteci ve radyo programcısı Mehmet Ercan, uzun bir aradan sonra okurlarının karşısına gerçek hayatından damıttığı edebi bir eserle çıkıyor. Ukde, yazarın çocukluğundan itibaren yaşadığı kayıpları, acıları ve suskunlukları taşıyan, yüreklere dokunan bir anlatı.

“O gün babam, annem, amcam ve ben öldük. Sadece babamı gömdüler…”

Henüz iki yaşında babasını kaybeden bir çocuğun; annesinin sessiz çığlıklarına, ailesinin keskin kararlarına, köyün geleneklerine, suskunlukla bastırılmış bir hayatın içinde var olmaya çalışma hikâyesinin anlatıldığı eser, herkesin içinde bir yerlere dokunacak bir “ukde” barındırıyor.

Gerçek ama inanılmaz, acı ama umutlu, sade ama sarsıcı…

Yazar, sadece kendi hikâyesini değil, aynı zamanda susan annelerin, erken büyümek zorunda kalan çocukların, bastırılmış travmaların ve görmezden gelinen acıların da sesini duyuruyor. Her satırında “Ben de yaşadım,” dedirtecek kadar içten, bir o kadar da evrensel…

Okurken gözyaşlarınıza hâkim olamayacak, kimi zaman istemsizce kahkaha atacaksınız.

Ukde, sadece bir yas hikâyesi değil, aynı zamanda bir yüzleşme, bir arınma ve bir bağışlama çağrısı. Mehmet Ercan’ın duru dili ve çarpıcı üslubuyla kaleme aldığı bu eser, okuyucuların kalbinde derin izler bırakacak.