İnternet Arama Kayıtlarından İsminizi Sildirebilir, Web Sitelerinden Haberi Kaldırabilirsiniz

Writer: NYX Magazine

Date: 30/07/2022

PAYLAŞ

Kendinize, ailenize, markanıza-iş yerinize ait herhangi bir bilgi ya da fotoğr afı arama motorlarındaki kayıtlardan sildirebilirsiniz. Kişisel verilerin en çok konuşulduğu bu dönemde adına “Unutulma Hakkı” da diyebileceğimiz bu durum için yapılması gerekenler hakkında İletişimci Yazar Barış Karaoğlan bilgiler verdi.

Kendiniz, aileniz ya da markanız veya iş yeriniz ile ilgili arama motorlarında bulunan haber, içerik, bilgi, fotoğraf gibi verilerin nerede, hangi arama motorunda yer aldığının linklerini bir yere kaydetmeli ve bunlarla ilgili sitelerin sahiplerine erişmeyi denemelisiniz. Sitelerin iletişim kısmında yer alan ya da künyesinde bulunan e-posta veyahut fiziki adresine, tespitini yaptığınız verilerin size, ailenize, markanıza ya da iş yerinize ait olduğunu ve neden kaldırmak istediğinizi site sahibine iletmelisiniz. Bu en çok tercih edilen ve uygulanan yöntemdir. Çünkü bilgiler ya da içerikler size ait olduğundan, kaldırılmasını da talep etme hakkınız mevcuttur. Bu durum kanunen korunan bir haktır. 

Size, ailenize, markanıza ya da iş yerinize ait hoş olmayan ya da istenmeyen resim, bilgi ve benzeri verilerin sizin rızanız ile ya da rızanız dışında yayınlanmışsa kaldırılmasını istemeniz en doğal hakkınızdır. Ancak şunu unutmamalısınız; arama motorları bu içerikleri kaldıramaz, bu içeriklerin kayıtlarda çıkmasını engelleyebilir fakat bunun için öncelikle yayınlanan sitenin kendisinden kaldırılmasını sağlamalısınız.

Sonrasında, arama motorlarına “Eski İçeriği Kaldırma” talebinde bulunabilirsiniz. Bu talebi yaparken de kaldırılmasını istediğiniz içeriğin linkini karşınıza çıkan sayfaya yazmanız ve talebi arama motoru yardım merkezine iletmeniz yeterli olacaktır. Yani “içerik kaldırılmışsa” bu talebi rahatlıkla yaparak arama motorlarından size ait verileri silme talebinde bulunabilirsiniz.

“Bu adımı yaparken karşınıza, “Görünüşe göre site sahibi, kaldırmaya çalıştığınız görseli veya web sayfasını kaldırmamış” gibi bir mesaj çıkarsa maalesef arama motorlarından verilerinizi sildirme talebinde bulunamazsınız. “Bu içerik artık web sitesinde yok” mesajını gördüğünüz zaman “Kaldırma İsteğinde Bulun” seçeneğini seçerek linki ekleyebilir ve talebi yapabilirsiniz.

Bir Hukuk Bürosunda İletişim ve Medya Danışmanı da olan İletişimci Yazar Barış Karaoğlan, oldukça önemli bir hak olduğunun vurgusunu yaptığı “Unutulma Hakkı” konusunda daha detaylı bilgiler verirken; “bir web sitesinin materyali kaldırmasını sağlayamıyorsanız arama motorları, kimlik hırsızlığı ve mali dolandırıcılık riskine neden olabilecek veya başka belirli zararlara yol açabilecek kişisel bilgileri kaldırabilir” ifadelerini kullandı.

Örnek olabilmesi adına aşağıda, yaygın kaldırma istekleriyle ilgili daha fazla öneri görebilirsiniz:

  • Kişinin izni bulunmayan uygunsuz veya mahrem kişisel görselleri kaldırma
  • Rızanız olmadan üretilen sahte her tür içeriği kaldırma
  • Çıkar amaçlı içerik kaldırma uygulamalarına sahip sitelerdeki size ait içerikleri kaldırma
  • Belirli finansal bilgiler, tıbbi bilgiler ve resmi kimlik bilgilerini kaldırma
  • Zarar vermek amacıyla kişisel bilgilerin ifşa edilmesi olarak tanımlanan “kişisel bilgi toplama” içeriğini kaldırma
  • Yani özetle, kişisel bilgileriniz ile ilgili konuların kaldırılmasını isteyebilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken önce karar vermek, sonra bu linkleri toparlamak ve adım adım yapılması gerekenleri takip etmek.

“Arama Motorlarından Silinmeyi İstemek” konusunun, geniş resimden bakıldığında “Unutulma Hakkı” olduğunun da altını çizen Karaoğlan, şu şekilde konuştu:

“Bu konuda en fazla ortak fikir; günümüz gençliğinin, dönemsel popülerliğin de getirdiği alışkanlıklarla paylaştıkları içeriklerin ve kişisel verilerin, gelecekte kendilerinin de istemediği bir içerik olarak karşılarına çıkması diyebiliriz. Bu durumların da önüne geçilebilmesi adına 2012 yılında Avrupa Komisyonunda gündeme gelen ve temel bir hak olarak konuşulmaya başlanan “Unutulma Hakkı”, günümüzde de oldukça sık karşımıza çıkan kişisel verilerin korunması durumu ile de ortak zeminde tartışılmaya başlanmıştır.”

Gerçek olmayan bir haber ile ilgili düzeltme talebi

Başka ve güncel bir örnek vermek gerekirse, yargılandığı bir davadan beraat etmiş birinin hala haber sitelerinde “piyasayı dolandırdı” ya da “nitelikli dolandırıcılıktan hapse girdi” ve benzer şekilde yapılmış haberlerin, -kaldırılma talepleri- haberi yapan sitelerden talep edildikten sonra arama motorlarından da silinmesi başvurusu yapılabilir. Haber sitelerinin böyle durumlarda haberi kaldırmak istememeleri halinde “düzeltme talebi” yapılarak haberin kaldırılması veyahut düzeltilmesi sağlanabilir, bu anayasal bir haktır ve basın yasası ile de düzenlenmiştir.

Basın Yasası’nın 14. maddesi cevap ve düzeltme hakkının ne şekilde kullanılacağını, sade bir biçimde açıklamaktadır.

Maddenin ilk paragrafında, “Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayın tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlar da yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayınlamak zorundadır” denilmektedir.

Anlaşılacağı gibi, düzeltme hakkının kullanılması için ortada hukuka aykırı bir yayın olmalıdır, bu aykırılığın tanımını, yasa koyucu “şeref ve haysiyeti ihlal edici veya gerçeğe aykırı yayın”, şeklinde düzenlemiştir. Elbette bu durum her olayın kendi içerisindeki somut özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. Hakkında yayın yapılan kişi, o yayından bir biçimde “incindiğini ve kendisine zarar verdiğini” düşünüyorsa, cevap ve düzeltme hakkını kullanabileceğini ifade edebiliriz.

Erişimin engellenmesi başvurusu

Bu ve benzeri ihlal durumlarındaki haklı girişimlerin bir Anayasal Hak olduğunu vurgulayan İletişimci Yazar Barış Karaoğlan, yasa maddelerini de belirterek şöyle devam etti;

5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanunun 9. maddesi, “İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir.” İfadeleri ile bu konuya açıklık getirmiştir.

Aynı kanunda “İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içinde cevaplandırılır” denilmektedir. Hâkimin değerlendirmesine göre duruşma olmaksızın erişimin engellenmesi kararı verilebilir ve bu karar ivedi olarak erişim sağlayıcılar birliğine mahkeme tarafından tebliğ edilir.

Bilinmelidir ki, Anayasa’nın 28 ve 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 3. maddesinde ifadesini bulan basının haber verme hakkı gerçeklik, güncellik, kamu yararı, toplumsal ilgi, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık unsurları ile sınırlıdır. Haber verme hakkı, bu sınırlar içinde kaldığı sürece hukuka uygundur. Bu unsurlardan birini taşımayan haberin veya eleştirinin hukuka uygun olduğundan söz edilemez ve saldırıya uğrayan kişisel hak, “korumaya değer bir üstünlük kazanır.”

Bu kısımda basın özgürlüğüne de atıfta bulunmak gerekirse, basın özgürlüğünün “bir dereceye kadar abartma, hatta kışkırtmaya başvurma hakkını da içerdiği” unutulmamalı ve gözden çıkarılmamalıdır.

Haber verme hakkının hukuka uygun bir biçimde kullanılabilmesi için gereken ölçütler dört başlık altında toplanabilir;

1- Haber gerçek olmalı,

2- Haber güncel olmalı,

3- Haberin verilmesinde kamu yararı bulunmalı,

4- Haberin veriliş biçimi ile özü arasında düşünsel bir bağ bulunmalıdır.

Bu unsurlar eleştiri hakkı yönünden de geçerlidir. Yani eleştirinin olabilmesi için, haberin ya da yazının içeriğinin gerçek olgulara dayanması, güncel bulunması ve bu haberin verilmesinde kamu yararı bulunması koşullarına bağlıdır.

Yani kişinin ya da bir kurumun kişilik haklarını ihlal edici bir haberin kaldırılmasını istemek, yasalarca koruma altına alınmış anayasal bir haktır.

PAYLAŞ