Writer: Sibel Özer
Date: 02/07/2021
Bir ekosistem olarak ormanlar, yaban yaşamına doğal habitat sağlar, biyolojik çeşitlilik ve besin döngüsüne hizmet eder. Yerkürede insan yaşamının devamlılığı için de yaşamsal öneme sahiptir: oksijen üretir, havayı temizler, erozyonu önler, toprak ve su varlığını korur. Orman, iklim değişikliğine karşı verilen savaşın en önemli unsurlarından biridir. Tüm dünyada ormanlar büyük bir hızla yok oluyor. Doğa koruma alanlarının tahribatı, yanlış arazi yönetimi gibi nedenlerle küresel orman varlığı her yıl ortalama 13 milyon hektar azalmakta. Orman kaybı, bizim için de üzerinde önemle durulması gereken bir konu. Türkiye’mizin yaklaşık % 27’si ormanlarla kaplı. Maalesef, son 10 yılda yaklaşık 68 bin hektar ormanlık alan çıkan yangınlarda yok oldu; ormanlık alanların maden, enerji ve turizm gibi faaliyetler için özel teşebbüslerin kullanımına açılmasıyla da orman varlığımızdaki kayıp büyük bir ivme kazandı. Konut inşaatlarında ahşap kullanımının çok yaygın olduğu ABD gibi ülkelerde, özellikle pandemi sürecinde, artan müstakil konut ve mobilya talebinde yaşanan büyük artışın sonucunda kereste ve tomruk tüketimi patlama yaptı. Ülkemizde de benzer bir durum mevcut.
Bu nedenle gerek dünyada, gerekse ülkemizde konunun önemi konusunda bireylerde farkındalık yaratılması artık bir zorunluluk! Ben de bu bilince sahip bir upcycle sanatçısı olarak, sıkça kullandığım bir malzeme olan ahşapla, mevcudu koruma ve yeniden gündelik yaşamda kullanıma sunma amaçlı tasarımlar hedefliyorum. Birçok danışanım, geçmişte satın alıp, yıllarca kullandığı ve artık kullanım zevkini yitirdiği ahşap mobilyalar; yeni bir eve taşınma veya yeni duvar boyası nedeniyle değişim talep ettiği eşya ve aksesuvarlarla ilgili bana neler yapılabileceğini soruyor. Ahşapta, eskiye yeniden hayat kazandıracak upcycle yöntemleri mevcut:
Dolap, masa gibi mobilyaların yanısıra, baza ve yataklar için ahşap başlıklara yeni renkler ve çizimlerle farklı bir boyut getirmek mümkün. Böylesi çalışmalarda, ben mutlaka doğa dostu malzeme, boya ve cilalar kullanıyorum.
Geleneksel süsleme sanatlarımızda kullanılan yakma, boya, nakış, cila, lak, yaldızlama gibi uygulamalardan da ilham alıyor; kısmen kendi ürettiğim doğa dostu alternatifleri de kullanmaktan memnuniyet duyuyorum. Bu sayede, sağlık açısından çok hassas olunması gereken beşik, yatak, dolap, oyun parkı gibi bebek ve çocuk mobilyalarında sağlıklı ve neşeli alternatifler üretilebiliyor.
Bu yöntem de boyamada olduğu gibi, mevcut bir ahşap mobilyanın rengini değiştirmeyi temel alır. Farkı, muhtelif eskitme yöntemleriyle, yeni bir parça satın almak ya da antika bir ürüne yatırım yapmak istemeyen danışanların mevcut mobilyalarına, tercih edilen renk skalasında rustik ve vintage bir görünüm kazandırmaktadır. Yani, eski havası yaratacak dokunuşlarla yepyeni bir doku ve tarz yaratılır.
Danışanın talep ve beğenileri çerçevesinde, hazır transfer modelleri, biraz vernik ve boya yardımıyla, mevcut ahşap mobilya ve aksesuvarlar yepyeni bir görünüme kavuşabilir. Tercih edilen tema doğrultusunda, eşyalara artdeco ya da doğa içerikli katkılar,
ya da hanenin coğrafi özelliği (sayfiye evi, orman evi, vs) ve mevcut dekorasyonuyla uyumlu sair içerik uygulamaları yapılabilir.
Dünyamıza verdiğimiz zararı azaltmanın yolu, yaşam tarzımız ve taleplerimizde değişiklikler yapmaktan geçiyor. Tüketimi makul ölçüde tutarak, elimizdeki malzemeye tekrar işe yarar bir nitelik kazandırmak ve döngüsel ekolojik sisteme bu şekilde bir katkıda bulunmak benim kullandığım yöntemlerden. “Satın alma! Dönüştür!” düsturuyla, yukarıda söz ettiğim uygulamaların yanısıra, evlere ya da bahçelere renk ve neşe katacak aksesuarlar, ahşabı nakış işiyle buluşturarak yepyeni oturma grupları ve tabureler, patili dostlarımız için evde ve bahçede kullanılabilecek yuva ve kulübeler üretiyorum.
Çünkü inanıyorum ki, sağlıklı, dengeli bir doğal çevrede yaşamak hepimizin hakkı, doğayı korumak da hepimizin görevidir; ve biz doğayı korudukça doğa da bizi koruyacaktır.