Writer: NYX Magazine
Date: 09/03/2024
BAREM’in global ortağı WIN Grubu, cinsiyetler arasındaki fırsat eşitliği ve haklar konusunda dünya genelindeki gelişmelere odaklanan bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmaya göre; iş dünyasında cinsiyet eşitliğine dair ilerleme kaydedilmesine rağmen; geç saatlerde dışarıda yalnız yürümek kadınlar için hala küresel bir endişe olarak yerini koruyor, kadına yönelik şiddet ise her geçen yıl daha önemli bir sorun haline geliyor.
BAREM’in global ortağı WIN International, dünya çapında 39 ülkeden 33.866 katılımcının görüş ve inançlarına dayanarak toplumsal cinsiyet eşitliği, güvenlik ve şiddet gibi önemli konuları ele alan kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma; kadınların toplum içerisinde en çok karşılaştığı problemler, cinsiyetler arasındaki fırsat eşitliği ve haklar gibi alanlarda yaşanan değişim ve gelişimleri anlamak için önemli bir kaynak oluşturuyor.
Dünyanın her yerinde kadınlar kendilerini güvende hissetmiyor
Araştırmaya göre; dünya genelinde kadınların neredeyse yarısı (%46) geceleri mahallelerinde yalnız yürürken kendilerini güvende hissetmiyor. Bu yüzde, belirli coğrafi bölgelerde daha da kritik bir hal alıyor; Amerika kıtasındaki kadınların %64’ü, Afrika’da %47’si ve Avrupa’da %45’i kendilerini güvende hissetmediklerini belirtiyor.
Araştırmanın Türkiye kısmında ise, gece mahallelerinde yalnız yürürken kendilerini güvende hissetme konusunda cinsiyetler arasında belirgin bir fark ortaya çıkıyor. Kadınlar (%61) erkeklere (%76) kıyasla daha düşük bir oranda kendilerini güvende hissediyor. Bu sonuçlar; kadınların genellikle geç saatlerde dışarıdayken daha savunmasız hissedip güvenlik endişeleri yaşadığını vurguluyor ve aynı zamanda, bu durumun toplumsal cinsiyete bağlı güvenlik algılarına dayandığını gösteriyor.
Kadına yönelik şiddet artmaya devam ediyor
Dünya genelinde, 2019 yılına kıyasla %4’lük bir artışla, kadın katılımcıların %20’si “Fiziksel veya psikolojik herhangi bir şiddete maruz kaldınız mı?” sorusuna evet yanıtını verdi. Katılımcıların cevabı, bölgesel olarak önemli ölçüde değişim gösteriyor. Bu oranın özellikle yüksek olduğu Afrika’da kadınların %49’u geçen yıl herhangi bir tür şiddete maruz kaldıklarını söylerken, MENA bölgesi ve Amerika kıtasında bu oran sırasıyla %27 ve %24.
Araştırma, özellikle genç kadınların bu durumdan etkilenmiş olduğunu ortaya çıkarıyor; 18-24 yaş arasındaki kadınların %27’si bir tür şiddete maruz kaldıklarını söylerken, 25-34 yaş arasında bu oran %23. Bu durum, özellikle cinsel taciz olaylarına bakıldığında da geçerli; 18-24 yaş arası kadınların %19’u ve 25-34 yaş arası kadınların %14’ü cinsel taciz mağduru olduklarını belirtiyor.
İşyerinde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda engeller aşılıyor
Erkekler genel olarak kadınlara göre daha iyimser olsa da, 2019’a kıyasla birçok alanda toplumsal cinsiyet eşitliği algısında iyileşme görülüyor. %26’da iki yıl süren durgunluğun ardından artık küresel nüfusun %28’i (kadınların %20’si ve erkeklerin %36’sı şeklindeki oranlarla) işyerinde cinsiyet eşitliğinin sağlandığını düşünüyor.Buna karşılık, küresel nüfusun %44’ü hala kadınların erkeklere göre daha az iş fırsatına sahip olduğuna inanıyor.
Araştırmanın Türkiye kısmında; kadınlar için iş hayatında daha az fırsat olduğunu düşünenlerin oranı toplam grupta %49 iken, cinsiyetlere göre ayrım yapıldığında erkekler için bu oran %44 ve kadınlarda %55’e ulaşıyor. Yine Türkiye genelinde toplam grupta kadınlar için daha çok fırsat olduğunu düşünenlerin oranı %28 ve cinsiyetlere göre bakıldığında erkeklerde bu oran %36 iken kadınlarda %21’lere kadar geriliyor. Türkiye genelinde kadınlar ile erkekler arasında aynı fırsatlara sahip olduklarını düşünenlerin oranı ise %19. Bu sonuçlar, Türkiye’deki cinsiyet eşitsizliği sorununun cinsiyetlere göre farklılaştığı yorumunu destekliyor.
Türkiye’nin siyaset alanında ciddi bir iyileştirmeye ihtiyacı var
Yavaş gelişme gösteren bir alan olan siyasette, 2019 yılında %2 olan küresel nüfusun şimdi %13’ü bu alanda cinsiyet eşitliğinin sağlandığına inanıyor.
Türkiye’de araştırmaya katılanların %43’ü siyaset alanında cinsiyet eşitliğinin kesinlikle veya kısmen başarıldığına inanıyor. Diğer yandan, %51’i siyaset alanında cinsiyet eşitliğinin kesinlikle veya hiç başarılmadığını düşünüyor. Bu sonuçlardan, Türkiye’deki siyaset alanında cinsiyet eşitliğine ilişkin farkındalığın artırılması ve daha adil politikaların uygulanması için ciddi bir çaba sarf edilmesi gerektiği anlaşılıyor.
“Evde” cinsiyet eşitliği düşüşte
Araştırma, 2019’da insanların %48’inin ev ortamında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığına inanırken artık yalnızca %40’lık bir kesimin aynı fikre sahip olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de “ev içinde” cinsiyet eşitliği konusunda katılımcıların yüzde 53’ü kesinlikle ve bir dereceye kadar başarıya ulaşıldığını düşünüyor. Kadın ve erkekler arasında bu konuda olumlu düşünenlerin oranında yine belirgin bir farklılık ortaya çıkıyor; ev içinde toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşıldığını ve bir dereceye kadar ulaşıldığını düşünen erkeklerin oranı %58 iken bu oran kadınlarda %48’lere geriliyor. Bununla birlikte, katılımcıların yüzde 41’i ev içinde cinsiyet eşitliğinin başarılamadığını ya da hiç başarılamadığını ifade ediyor.
Araştırma künyesi: Çalışmada 39 ülkede 33,866 kişiyle görüşüldü. Araştırma Türkiye’de 20 – 26 Ocak 2024 tarihleri arasında CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) yöntemiyle 523 kişi arasında gerçekleştirildi.