Writer: NYX Magazine
Date: 30/09/2021
Zorlu PSM’nin sevilen programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu güzel ve başarılı oyuncu İrem Helvacıoğlu samimi itirafları ve eğlenceli tavrıyla geceye damga vurdu.
Almanya doğumlu olan ve asker bir babanın kızı olan Helvacıoğlu, çocukluk yıllarının Almanya’dan döndükten sonra babasının mesleği gereği çocukluk ve ilk gençlik yıllarının Ankara, Erzurum ve Malatya arasında geçtiğini anlattı. Çok fazla şehir ve yer değişikliği yapması sebebiyle kalıcı çocukluk ve gençlik arkadaşlıkları kuramadığını ifade eden güzel oyuncu, bu durumun avantajlı tarafının ise gittiği yerlere daha kolay adapte olabilmesi ve yabacılık çekme hissiyatı barındırmaması olarak ifade etti.
Konservatuvar bölümü mezunu oyuncu İbrahim Selim’in “Hiç ailenden oyunculuk iyi güzel de bir de kolunda bir altın bileziğin olmasın mı?” diye bir yaklaşım oldu mu?” sorusuna; “Ben babama açık açık dedim üniversite sınavı sonrasında konservatuvar okumak istediğimi. Hatta kendisine “Sen beni başka bir okula göndermek istersen ve bunu bana diretirsen o okula giderim ama seni kandıra kandıra giderim. Benim idealim konservatuvar.” dedim. Biz aile olarak birbirimize karşı hep bu şekilde net ve dürüstüz. Babam da bu konuyla ilgili bana karşı durmadı ya da başka bir şeye yönlendirmek istemedi beni. Ailem bana bunu dememişken elbette “Kolunda bir altın bileziğin olmasın mı?” diyenler fazlasıyla oldu etrafımda ama onlar da bir yerden sonra verilen tavsiyeleri dinlemediğimi gördüklerinde tavsiye vermekten vazgeçtiler.”ifadelerini kullandı.
Programın sevilen bölümü “Gözlerimin İçine Bak”ta İbrahim Selim tarafından kendisine yöneltilen sorulara içtenlikle cevap veren güzel oyuncu, “Sevgilinin günlüğünü okur musun?” sorusuna samimi bir şekilde; “Asla okumam, benim bilmemem gereken beni hiç alakadar etmeyen bir konu ya da bir kişi hakkında da bir şeyler olabilir o günlükte sonuçta. Eğer okursam ve öğrenmemem gereken bir şeyi öğrenirsem yalan da söyleyemem ya da hiç haberim yokmuş gibi de davranamam konuyla ilgili. Bu sebeple sevgilimin günlüğünü bulursam asla okuyamam ben.” cevabını verdi. Daha önce verdiği bir röportajında “Aşık olunca ponçik oluyorum.” İfadesindeki ponçik tabirinin nasıl olduğunun kendisine sorulması üzerine genç oyuncu; “İçimden herkese karşı büyük bir sevgi taşıyor, sanki bir müzikalin içerisindeyiş gibi fonda eğlenceli bir müzikle yürüyüp “Günaydın çiçekçi teyze, sana da günaydın mağazadaki kadın” şeklinde herkesi selamlayasım geliyor içimden. Bence ponçik olmak böyle bir şey.” Yanıtıyla bütün salonu kahkahalara boğdu.
Çocukken iç mimar olmak istediğini anlatan başarılı oyuncu; “İlkokuldayken sürekli odamın şeklini değiştirmek istiyordum, iç mimarlığı da öyle bir şey zannediyordum o zamanlar muhtemelen. Şimdi de hala ev ile oynamayı, eşyaların yerini değiştirmeyi çok severim.” sözleriyle çocukluk hayalini anlattı. Yer aldığı projelerde özellikle seçici olduğu bir konu olup olmadığının kendisine sorulması üzerine ise güzel oyuncu; “Kadınlar olarak bizler normalde her şeyi tek başımıza başarabilecek güçteyiz. Normal hayatın içerisinde durum böyleyken önüme gelen bir senaryoda çivi çakamayıp bileğini burkan ve bir erkeğin o çiviyi çakmasına ihtiyaç duyan bir kadın karakter oynamayı kendime yediremiyorum elbette. Eğer bir seçicilikten bahsedeceksek bu konuda seçici davrandığımı söyleyebilirim.” ifadelerini kullandı.