Writer: Yeliz Kutlu Baylan
Date: 28/11/2022
Popüler diyetler genellikle ilk çıktıklarında çokça ilgi görürler. Çünkü vaatlerinde genellikle herkesin hayalinde olan hızlı kilo vermek vardır. Üstelik standart diyetleri sıkıcı bulan kişiler için ise cezbedicidir. Bu tarz diyetlere çoğunlukla internette kısa bir araştırmayla ulaşabilirsiniz ve haftalarca diyetisyene gitmekten daha kolay gelebilir. Özellikle çevremizde bu diyetleri uygulayan kişilerin de teşviğiyle, bu diyetlere yönelmek caziptir. Fakat bu diyetleri uygularken araştırmamız gereken noktalar çoktur. Kendimize şu soruları sormalıyız;
Diyet olarak isimlendirdiğimiz olguda temel amaç, sağlıklı beslenmektir. Danışanlar olarak bir diyetisyene gittiğinizde ve haftalar boyu bu diyet listelerini takip ettiğinizde aslında bir alışkanlık kazanıyorsunuz. Bu, sağlıklı beslenme alışkanlığını yaşamınıza uyarladığınızda, doğal akışta kilo vererek veya alarak ideal kilonuza ulaşıyorsunuz ve bu alışkanlığınız haline geldiği için hayatınız boyunca bunu devam ettirebiliyorsunuz. Ayrıca kronik bir hastalığınız varsa, bu konu da bilinçlenerek nasıl beslenmeniz gerektiği konusunda bilgi sahibi oluyorsunuz.
Herkes için standartlaştırılmış, sizin yaşam koşullarınıza belki maddi belki zaman belki de zevkleriniz açısından dahi uymayan bir diyeti yaşamınız boyunca ne kadar devam ettirebilirsiniz? İşte bu yüzden diyetler kişiye özeldir. Diyetler sizin çalışma saatleriniz, yeme alışkanlıklarınıza göre ve beslenme düzeninde olması gerekenlere göre diyetisyenle birlikte ortak oluşturduğunuz listelerdir. Bu listeler oluşturulurken diyetisyeninizle isteklerinizi, düşüncelerinizi, zevklerinizi ve yaşam düzeninizi paylaşırsınız. Diyetisyen ise sağlıklı beslenmeniz için gerekli koşullarla sizin paylaştıklarınızı harmanlar ve size uygun bir beslenme planı oluşturmuş olur.
Zevkleriniz ve alışkanlıklarınız tabi ki diyet listesi oluşturmanın sadece bir kriteridir. En önemli kriter ise sağlığınızdır. Belki henüz fark etmediğiniz, belirtilerini hissetseniz bile önemsemediğiniz bir hastalığınız olabilir. Bu yüzden diyetisyenler, doktorlarla birlikte çalışarak öncelikle sağlınızı incelerler ve sonuçlara uygun beslenme planını size hazırlarlar. Ama sağlık kontrolünden geçmeden internette veya televizyonda duyduğunuz bir beslenme planını uygularsanız bu sizin için ciddi bir felakete yol açabilir.
Gelin birkaç popüler diyeti birlikte inceleyelim;
Son yıllarda popüler olan ve popülerliğini hala sürdüren temel olarak yemek yediğiniz zamanların yemediğiniz zamanlara göre daha az olmasına dayanan bir diyet türüdür. Yani bu diyette temel nokta aç kalmanızdır. Bu şekilde aç kaldığınız süre içerisinde yağ yakımını hedefler. Uygulamalar bu diyetle kilo verebileceğiniz yönündedir. Fakat böyle uzun bir açlık sürecinin ardından gelen aşırı yeme isteğini durdurmak çok zordur. Ayrıca bu kadar aç kaldığınız bir diyeti yaşam tarzı haline getirmek de bir o kadar zordur. Yani verdiğiniz kiloları hızla geri almanız çok mümkündür. Bir diğer konu da eğer şeker hastalığı gibi bir hastalığınız varsa veya ergenlik dönemindeyseniz sizin için zararlı bir diyet türüdür. Üstelik bu diyetin uzun süreli etkileri bilinmemektedir.
Bu diyet yemeklerden önce veya sabahları aç karına genellikle 1 çay bardağı olarak sirke tüketilmesini önerir. Evet, sirke vücudumuz için çok yararlıdır ve bu, günümüz araştırmalarının ışığında inkâr edilemez bir gerçektir. Fakat sirke asidik bir besindir. Aç karnına tükettiğinizde ise midenize ciddi zararlar verebilir. Üstelik midenizde farkında olduğunuz veya henüz fark etmediğiniz bir hastalığınız varsa daha da zararlı olabilir. Ayrıca asidik içeriği dolayısıyla dişlerinize zarar verebilir. Vücuttaki potasyum seviyesine etki ettiğinden tansiyon hastaları için de zararlı olabilir. Bunların yanında sirke birtakım ilaçlarla etkileşime girebilir, yani kronik bir rahatsızlığınız varsa ve bu tüketim şeklini denemek istiyorsanız mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Bu diyet sizleri 10.000 yıl önce atalarımızın yaşam tarzına götürüyor. O zamanki insanlar gibi az veya hiç işlenmemiş doğal yiyeceklere sizleri yönlendiriyor ki bu güzel bir hedeftir. Eğer yüksek protein ve lifli besinler tüketirseniz kalori kısıtlaması yapmadan kilo verebileceğinizi vaat ediyor. Ayrıca tahılları, baklagilleri, pek çok meyveyi ve süt ürünlerini tüketim listenizden çıkarıyor. Fakat bu kadar yüksek proteinli beslenen kişilerde baş dönmeleri, baş ağrıları, kabızlık, kalp rahatsızlıkları ve hatta bazı kanser türleri gözlemlenebiliyor. Ayrıca tek tip beslenme üzerine oluşturulan diyetleri hayatımız boyunca sürdürmek zor olabiliyor.
Yüksek protein ve düşük karbonhidrat içeren tek tip beslenme üzerine oluşturulmuş diyet türlerinden biridir. Yüksek protein böbrek hastalıklarına neden olabilir. Ayrıca düşük lif içerdiğinden dolayı bağırsak rahatsızlıklarına da yol açabilir. Ayrıca Paleo diyetinde olduğu gibi tek tip beslenme üzerine oluşturulduğundan hayatımız boyunca bize sürdürülebilir, sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmaz.
Popüler olarak nitelendirdiğimiz diyetler var ve var olmaya devam edecekler, hatta artacaklar. Bu diyetlere kesinlikle bütün söyledikleri yanlıştır demek doğru olmaz. Doğru olan bu diyetleri uygulamadan önce iyi araştırmaktır.
Kanserojen olduğu kesinleşmiş ürünleri düşünün, kimse bunları tüketir tüketmez veya 1 yıl içerisinde kanser olmaz genellikle. Bunu, yeterince araştırması olmayan diyetler için düşündüğümüzde de aynısı geçerlidir. Bu diyetler uygulanır uygulanmaz zararları açığa çıkmayabilir ve yıllar içerisinde zararları gözlemlenebilir. Bundan dolayı uzun süreler gözlemlenmiş ve araştırılmış bilgilerin ışığındaki beslenme listelerini takip etmekte yarar olduğunu düşünüyorum.
Diyet popüler veya moda olması gereken bir olgu değildir. Sağlığınızı, yaşam standardınızı daha iyi bir hale getirmeyi hedefleyen bilimsel bir alandır. Bu konuda popüler ve moda olması gereken tek şey kendimize uygun sağlıklı beslenmektir.