Writer: NYX Magazine
Date: 11/02/2021
Uzmanlar, “Sağlıklı bir ilişki insana kendini iyi hissettirir ve sağlıklı ilişkide açık iletişim, dürüstlük, güven, saygı vardır. Bunlar ilişkide bir anda olmaz, çaba gerektirir ve iki tarafın da sorumluluğudur” diye konuştu.
Üsküdar Üniversitesi, NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikoterapi Hizmetleri Koordinatörü, Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, yaklaşan 14 Şubat Sevgililer Günü ve sağlıklı bir ilişkiye ilişkin önerilerde bulundu.
Bütün İyi İlişkiler Saygıya Dayanıyor
Bütün iyi ilişkilerin, tarafların birbirine saygı duymasına ve açık, net bir şekilde iletişim kurabilmelerine dayandığını anlatan Çiğdem Demirsoy, sağlıklı bir ilişkinin insana kendini iyi hissettirdiğini söyledi.
Sağlıklı ilişkide açık iletişim, dürüstlük, güven, saygı bulunduğunu ifade eden Çiğdem Demirsoy, “Bunlar ilişkide bir anda olmaz, çaba gerektirir ve iki tarafın da sorumluluğudur. Sağlıklı bir ilişkide güç dengesizliği yoktur, taraflar birbirinin sınırlarına saygı duyar, baskı ve zorlama yoktur, kişiler kendi kararlarını verebilir ve korkusuzca kendini ifade edebilir. Destekleyici olmak ilişkilerde önemlidir; yanında olduğunu hissettirmeli, ihtiyacı olduğunda korumalı ama zarar verici boyutta aşırı sahiplenme de gösterilmemelidir. İlişkide iki tarafın da bağlılık, uzlaşmacı diyalog ve hoşgörü ortamını oluşturmak için yerine göre affedicilik göstermeye dikkat etmeleri gerekir” diye konuştu.
Anlaşılmayı Beklemek Yerine Kendinizi İfade Edin
“İletişimi sağlıklı kılan, konuşmaktan ziyade dinlemedir” diyen Çiğdem Demirsoy, derinliği olan, olumlu ilişkilerin her şeyden önce tarafların birbirini dinleyerek geliştirilebileceğini kaydetti.
Birbirini seven insanların otomatik olarak iyi iletişim kuracaklarını düşünmenin doğru olmadığını belirten Çiğdem Demirsoy, şunları söyledi: “İletişimi sağlıklı kılmak için dinleme, empati yapabilme, kendini doğru bir şekilde ifade edebilme gibi birtakım beceriler gereklidir ve bunlar doğuştan gelmez, bu yolda kendini geliştirmeye gayret edilmelidir. Sağlıklı bir ilişki için çiftin arasında açık bir iletişim şarttır. İlişkide anlaşılmayı beklemek yerine kendini ifade edebilmek önemlidir, ‘beni seviyorsa ne hissettiğimi, ne düşündüğümü anlamalı’ yaklaşımı ilişkiyi zora sokar, iletişimin kapalı kalmasına yol açar. İsteklerin, ihtiyaçların ve beklentilerin açık, net bir şekilde konuşulabilmesi ilişkiyi sağlıklı kılar.”
Olumlu Duygu Birikimi İçin Ortak Paylaşımlar Gerekli
Bir ilişkiyi güçlü kılan ve uzun ömürlü olmasına katkı sağlayacak birçok yakınlık alanı olduğunu aktaran Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, bu alanları ortak paylaşımlar, fiziksel yakınlık, duygusal yakınlık, cinsel yakınlık şeklinde sıraladı.
Çiftlerin birlikte kaliteli zaman geçirmesinin tüm bu alanlarda yakınlığı geliştirebilmek için önemli olduğunu vurgulayan Demirsoy, “Dışarda yemek yemek, sinemaya, konsere gitmek, birlikte yürüyüş yapmak, hobileri paylaşmak, sohbet etmek gibi aktivitelerde bulunmak çiftlerin birbirini daha iyi tanımasına ve yakınlaşmasına katkı sağlar. Bunlar ilişkide olumlu duygular biriktirmeye yardımcı olur. Olumlu duygu birikimi de yaşamın akışı içinde karşılaşılabilecek zor zamanlarda ilişkiyi bu zorluklara karşı dirençli kılarak uzun ömürlü olmasını sağlayacaktır“ diye konuştu.
Birbirinizi Anlamaya Çalışın
Her insanın hayattan beklentilerinin farklı olduğunu belirten Çiğdem Demirsoy, dolayısıyla ikili ilişkiler söz konusu olduğunda, beklentilerin ve önceliklerin de kişiden kişiye değiştiğini vurguladı. Bu nedenle ilişkilerde herkese uyan bir formülden söz etmenin çok da doğru olmayacağını ifade eden Demirsoy şunları söyledi:
“’Sizin için doyum verici bir ilişki nedir, ilişkinizde nelerin olmasını beklersiniz?’ diye soracak olsak herkes kendisi için farklı şeylerin önemli olduğunu söyleyecektir. Kimi sevgiyi, aşkı önceler, kimisi saygıyı öne koyar, kimisi dostluğu, bir başkası güveni. Bu gerçekten yola çıkarak şöyle bir formül önerebiliriz; bir ilişkinin iki taraf için de doyum verici olması için birbirinin tercihlerini, ihtiyaçlarını, önceliklerini iyi anlayıp bunlara saygı göstermeye çalışılmalıdır. Bunu başarabilen çiftler belli bir noktada buluşup ilişkilerinde uyumu yakalayabilirler.”
Koronavirüste Çiftler Birbirinin Kıymetini Anladı
Pandemi sürecinin ikili ilişkileri de etkilediğini belirten Çiğdem Demirsoy, bu dönemin olumsuz yönlerinin yanı sıra kişiye olumlu katkıları olabileceğini de ifade ederek şunları söyledi:
“Koronavirüs pandemisi sürecinde yakın aile üyeleri dışındaki ilişkilerin ve sosyal mekanların, kalabalık buluşmaların hastalık bulaşması açısından riskli olması, sokağa çıkma kısıtlamaları gibi nedenler bir yandan yeni tanışmaları engellese de diğer yandan sosyal ilişkilerden uzak kalıp kendi içine çekilmek insanın ilişkilerini sorgulamaya ya da kuracağı yeni bir ilişkiden beklentilerinin neler olduğunu gözden geçirebilme fırsatı sunuyor.
Karantina kısıtlamaları sevgilisi olanların buluşmalarını kısıtladı belki ancak bu sürece başka bir açıdan bakınca da birlikte geçirilen zamanların ve birbirinin kıymetini daha çok anlamaya da zemin oluşturdu. İnsan değerini bildiği şeyi korumaya çalışır. Kısıtlamalar nedeniyle birbirini daha az görebilen, özleyen çiftler için buluşulabilen zamanların kıymetini bilmeleri, birbirlerini mutlu kılmaya gayret etmeleri, ilişkilerini çatışmalardan arındırmaları ve iletişimlerini sağlıklı kılmaya çalışmaları ilişkilerini güçlendirecek ve uzun ömürlü olmasını sağlayacaktır.”
Pandemi Sürecinde İnternet ve Görüntülü Görüşme Fırsatı Var
Pandemi sürecinde yeni ilişkiler ve bağ kurmak için çevrimiçi platformlar, sosyal ağların kullanımının ön plana çıkabildiğini ancak sanal arkadaşlıklar kurmanın riskleri ve sakıncaları da olduğunu hatırlatan Çiğdem Demirsoy, var olan arkadaş çevresiyle ya da flörtüyle ilişkileri sürdürmek için ise internet ve görüntülü görüşme sayesinde bağları sürdürmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, şu tavsiyelerde bulundu: “Yüz yüze görüşülemese de bu süreci hem kendini hem de birbirini daha iyi tanımayı sağlayacak, sağlıklı bir sevgili ilişkisinin temeli olan arkadaşlık ilişkisini daha uzun bir sürece yayarak geliştirmek, sağlamlaştırmak için fırsat olarak görmeye çalışmak engellenmiş ve yoksun hissetmeyi engelleyecektir.”