Writer: Sevil Balaban
Date: 28/11/2022
Dr. Feyza Bayraktar /Psikoterapist / Yeme Bozukluğu Uzmanı
Röportaj: Sevil Balaban / [email protected]
New York Üniversitesi’nde Uygulamalı Psikoloji Bölümü’nde yüksek lisans çalışması yapan Feyza Bayraktar, aynı zamanda Kadın Ruh Sağlığı ve Yeme Bozuklukları alanlarında araştırma görevlisi olarak çalıştı. New Orleans’da meydana gelen kasırga üzerine, bölgede yaşa yan kişilere psikolojik destek veren başarılı isim, özellikle kadın ruh sağlığı ve yeme bozuklukları alanında birçok klinikte psikolojik danışmanlık hizmeti verdi. Princeton Üniversitesi Sağlık Merkezi’nin klinik eğitim programına kabul edildi. Doktora eğitimine başlamadan bu eğitimi almaya hak kazanan ilk kişi oldu ve hemen ardından doktora çalışması için kognisyon, algı, özellikle de beden algısı k onuları üzerine yoğunlaştı. 2011- 2016 yılları arasında faaliyet gösteren Yeme Bozuklukları Destek Derneği’nin kurucusu ve ”Yemek ya da Yememek” adlı kitabın da yazarı olan Dr. Feyza Bayraktar ile yeme bozuklukları hakkında konuştuk.
Yeme bozukluğu nedir?
Yeme bozukluğu kökeni psikolojik sebeplere dayanan yeme tutum ve davranışlarındaki problemler olarak tanımlanabilir. Yeme bozukluğu bir çok sağlık problemine sebep olabilir.
Yeme bozukluğunun altında yatan sebepler nelerdir? Belirtileri nelerdir?
Yeme bozukluğu sebepleri kişiden kişiye değişir. Çocukluk döneminde akran zorbalığına maruz kalma, ebeveynler tarafından ihmal edilme, aşırı kontrolcü, eleştirisel ebeveynler tarafından büyütülmek, ebeveynlerden bir tanesinin ya da her ikisinin birden kaybı ya da kronik rahatsızlığı, ani hayat değişimleri, cinsel tacize maruz kalmak, duyguların özgürce ifade edilmediği ve yargılandığı aile ortamında büyümek, çevre tarafından beden şekli ve kiloya dair eleştirilmek yani bodyshaming’e maruz kalmak yeme bozukluklarının oluşmasına sebep olabilir. Yeme bozukluklarının başlıca belirtileri, kişinin zihninin günün büyük kısmında yemek ve kiloyla meşgul olması, kilo verme hedefinin kişinin hayatının merkezinde olması, kişi normal kiloda ya da normal kilosunun altında olmasına rağmen kilo vermek istemesi, fazla yemek yedikten sonra suçluluk ve/veya pişmanlık duyma( bazı kişilerde bu pişmanlık kusma ya da müshil ilacı kullanımı gibi sağlıksız telafi etme davranışları ile giderilmeye çalışabilir) kontrolden çıkmışlık duygusu ile yemek yeme, kendini aynada olduğundan daha kilolu görme, bedenin bazı bölgelerinin şişman olduğunu düşünme ve bundan duyulan rahatsızlığın (bacakların kalın olduğunu düşünme, karnın şiş olduğunu düşünme gibi gibi) duygu durumu olumsuz yönde etkilemesi, yemek olan ortamlarda gerilme, hızlı kilo değişimleri veya gergin, üzgün, canı sıkken fazla yeme; yeme bozukluklarının belirtileri arasında sayılabilir. Bu belirtilerin biri ya da bir kaçı aynı anda görülebilir.
Sosyal medyanın yeme bozuklukları üzerinde ne gibi etkileri vardır?
Özellikle dış görüntüsü ile ilgili aşırı hassasiyeti olan kişilerde yeme bozukluğu görülme riski daha fazladır. Yalnız, günümüzde “ideal beden şekli kriterlerine” dair hem medya hem de sosyal medya yoluyla verilen mesajlar insanlar üzerinde öyle büyük bir baskı yaratıyor ki hemen hiç kimse kendi görüntüsünden memnun değil. Beden şekli ve kiloya atfedilen güç ve önem her geçen gün artıyor. Yeme bozukluğu da beden şekli ve kiloya olması gerekenden daha fazla önem verme ile güçlenir. Özellikle de ince bir bedene sahip olmayı yücelten mesajlar, zayıf olma takıntısını ya da kilo alma korkusunu şiddetlendirip yeme bozukluklarının oluşma potansiyelini arttırıyor. Sosyal medyanın teşhis edilmiş yeme bozukluğunun iyileşmesinde de olumsuz rol oynuyor. Yeme bozukluğu tedavisi yatan hasta servislerinin bir çoğunda hastalardan sosyal medya hesaplarını kapatmaları isteniyor ya da tedavi süresince sosyal medya hesaplarına girmemeleri isteniyor.
Peki ne sıklıkla görülür? Kadınlarda ve erkeklerde görülme oranı farklı mıdır?
Yeme bozuklukları görülme oranı aslında oldukça yaygın ama bir çok insan yeme bozukluğu olduğunun ya da yeme bozukluğunun psikolojik kökenli olduğunun farkında olmadığı için psikolojik destek için uzmana başvurmuyor. Bu nedenle de klinik araştırma oranları tam olarak söylemek güç. Yalnız, kadınlarda erkeklerden daha fazla görüldüğünü söylemek mümkün.
Gece yeme sendromu da bir yeme bozukluğu mudur aslında?
Gece yeme sendromu ya da diğer adıyla gece yemek yeme bozukluğu da bir yeme bozukluğudur. Kişinin özellikle akşam yemeğinden sonra, aşırı yemesi, bazen gece uykudan uyanarak yemek yemesi olarak tanımlanabilir. Gece yemek yeme bozukluğunda seçilen yiyecekler daha çok yağ, karbonhidrat ya da şeker oranı yüksek yiyeceklerdir. Gece fazla yenildiği için sabah tok uyanılır. Genellikle öğlene kadar bir şey yenilmez.
Toplumsal ve kültürel değişiklikler yeme bozukluklarını nasıl etkiler?
İnce, zayıf ya da minyon kadın bedeninin idealize edildiği toplumlarda yeme bozuklukları daha yaygındır. Kilolu kadınların daha idealize edildiği -Afrika kabileleri gibi – toplumlarda da aşırı yeme, yeme bozukluğu düzeyinde yaygındır.
Yeme bozuklukları hangi yaşlarda başlar?
Yeme bozuklukları daha çok ergenlik döneminde veya erken yetişkinlik döneminde başlar. Anoreksiya nervoza -yani kişinin normal kilosunda ya da normal kilosunda olmasına rağmen kilo vermek istemesi, kilo almaktan korkması- erken ergenlik döneminde başlar. Bulimiya nervoza- kişinin kısa bir zaman dilimi içinde kontrolden çıkmış bir şekilde yemesi ve sonrasında aldığı kalorilerden kurtulmak amacıyla kusma ya da müshil ilacı kullanımına başvurması olarak tanımlanabilir- daha çok orta ergenlik ya da geç ergenlik ya da erken yetişkinlik döneminde başlar. Tıkınırcasına yeme bozukluğu- kişinin kısa bir zaman dilimi içinde kontrolden çıkmış bir şekilde yemesi ve sonrasında suçluluk, pişmanlık hissetmesi- her yaşta başlayabilir.
Yeme bozuklukları hangi hastalıklara yol açabilir, çok kötü sonuçları olabilir mi?
Yeme bozuklukları adet düzensizlikleri, sindirim sistemi problemleri, dolaşım sistemi problemleri, kemik erimesi, cilt problemleri, diş çürümeleri ve diş kırılmaları, cilt problemleri, saç dökülmesi gibi birçok sağlık problemine sebep olabilir. Ayrıca, yeme bozuklukları kronikleştikçe depresyon ve kaygı bozuklukları da yeme bozuklukları ile sıklıkla birlikte seyreder.
Yeme bozuklukları ölümle sonuçlanabilir. Özellikle böbrek ve karaciğer problemlerine, kalp krizine ve yemek borusu yırtılmasına sebep olarak ölüme neden olabilir. Bu sebeple de yeme bozuklukları tedavi sürecinde mutlaka bir hekimin yer alması gerekmektedir. Yeme bozukluğu olan kişinin kilosundan bağımsız mutlaka sağlık kontrollerinin yapılması ve yeme bozuklukları konusunda uzman bir uzmandan psikolojik destek alması gerekmektedir.