Writer: NYX Magazine
Date: 11/11/2025
Triko sektörü, konfor, sürdürülebilirlik ve estetiği birleştirerek modada “zamansızlık” kavramının en güçlü temsilcilerinden biri olmaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada triko sektörü, hem üretim hem de tüketim tarafında güçlü bir ivme yakalarken, artık yalnızca kış aylarının değil, dört mevsimin de vazgeçilmez moda unsuru haline geldi.
Modada konfor, işlevsellik ve sürdürülebilirlik hiç olmadığı kadar önemli hale geldi. Bu dönüşümün en güçlü temsilcilerinden biri ise, eskiden sadece kış aylarına özgü bir parça olarak görülen triko. Bugün triko, ceketlerden pantolonlara, elbiselerden ofis giyimine kadar dört mevsim kullanılan çok yönlü bir moda unsuruna dönüştü.
Doç. Dr. Başak Boğday Saygılı, triko sektöründeki bu dönüşümü şöyle değerlendiriyor: “Pandemiyle birlikte konfor, esneklik ve sürdürülebilirlik, giyim tercihlerinde belirleyici hale geldi. Triko ürünleri de bu yeni yaşam biçimine en iyi uyum sağlayan kategori olarak öne çıktı. Artık sadece kazak ya da hırka değil; ceket, pantolon ve elbise formunda da triko ürünler görmek mümkün.”
Triko artık dört mevsimlik bir moda ürünü
Son yıllarda özellikle kadın giyimde “smart casual” ve “athleisure” tarzlarının yükselişi, triko ürünlerini günlük yaşamın merkezine taşıdı. E-ticaretin yaygınlaşması da sektöre ivme kazandırdı; son beş yılda triko ürünlerinin online satış hacmi önemli ölçüde arttı.
Dünya genelinde ise Avrupa, Japonya ve Kuzey Amerika pazarlarında triko, “slow fashion” ve “minimal wardrobe” akımlarıyla yeniden değer kazanıyor. Trikonun esnek, nefes alabilir ve formunu koruyan yapısı, hem konfor hem de fonksiyonellik arayan bilinçli tüketiciler için ideal hale geliyor.
Saygılı, bu eğilimin kalıcılığına dikkat çekerek şunları ekledi: “Zamansız tasarım anlayışının güçlenmesi, triko ürünlerinin sadece bir dönemsel trend değil, sürdürülebilir bir moda tercihi haline geldiğini gösteriyor. Hızlı moda markalarının bile artık triko ürünleri sürekli koleksiyonlara dahil etmesi bu değişimi destekliyor.”
Sürdürülebilirlik ve dijital örgü teknolojileri sektöre yön veriyor
Yeni nesil dijital örgü teknolojileri, tasarımcılara daha karmaşık desenler ve yaratıcı dokular üretme olanağı sunarken, sürdürülebilirlik odaklı üretim biçimleri de giderek yaygınlaşıyor. “Zero waste knitting” (atık bırakmayan örgü) teknikleri ve geri dönüştürülmüş iplik kullanımı, çevresel etkileri azaltırken bilinçli tüketicilerin ilgisini artırıyor.
Triko ürünler sağlıklı mı?
Trikonun sağlığa etkisine de değinen Doç. Dr. Başak Boğday Saygılı, doğru iplik seçiminin önemini vurgulayarak, “Pamuk, yün, bambu veya tencel gibi doğal liflerden üretilen trikolar, cilt dostu ve nefes alabilir niteliktedir. Sentetik karışımların kalitesi ise büyük fark yaratır. Kalitesiz polyester, cilt problemlerine yol açabilir. Bu nedenle organik ve sertifikalı iplik kullanımı hem sağlık hem de çevre açısından büyük önem taşıyor.” dedi.